Ispartakule Gişeleri'nde 4 Ağustos 2015'te Erol Açıkkaya'nın ölümüyle sonuçlanan trafik kazasına ilişkin dava sürüyor. Açıkkaya'nın kızı Aslı Köklü, "Daha önce yeterince anlamadığım için, bu konuda bir şey yapmadığım için bu mağduriyeti yaşamış herkesten binlerce kez affımı rica ediyorum. Ama ben ettim siz etmeyin. Yardım edin. Duruşmalara gidelim beraber, kamuoyu oluşturalım, daha önceden girişimleri olanlara hep beraber destek olalım, cezalar artsın, bu toplu katliam bitsin. Kimse canının, varlık nedeninin otopsi raporunu okumak zorunda kalmasın" diyor.
TEM otoyolu Ispartakule gişeleri girişinde Erol Açıkkaya'nın ölümüyle sonuçlanan trafik kazasının duruşması 22 Eylül 2017'de görüldü. 2 yıldır süren davada, henüz bir karar çıkmadı.
4 Ağustos 2015 günü Ispartakule gişelerinde Bilengür Beceren, hatalı şerit değiştirdi. Beceren'in şerit değiştirmesi sonucu arkasından gelen Yaşar Güner de, ona çarpmamak için değiştirdiği şeritte Erol Açıkkaya'nın aracına çarptı. Çarpmanın etkisiyle aracı bariyerlere çarpan Açıkkaya, hastaneye giderken iç kanama sonucu hayatını kaybetti.
2 yıldır adalet aradığını belirten Erol Açıkkaya'nın kızı Aslı Köklü ise, yaşadıklarını Ekşisözlük'te paylaştı.
Köklü, şunları söyledi:
"Sabah saat 10 civarı, yer Ispartakule gişeler. 5 numaralı gişeye doğru bir araç giriyor, 4 numaralı gişeye bir diğer araç ve 2 numaralı gişeye bir üçüncü araç. Gişelere bir kaç metre kala 2 numaralı gişeye girmekte olan araç aniden direksiyonu sola kırıp 4 numaralı gişeye atlamaya çalışıyor, o esnada 4 numaralı gişeye girmekte olan ve çok süratli gelen araç da ona çarpmamak için direksiyonu kırıp 5 numaralı gişeye girmekte olan araca sağ arkadadan çarpıyor. 5 numaralı gişeye girmekte olan araç ne olduğunu anlayamadan gişe duvarlarına sağlı sollu çarpıyor ve araçlar duruyor. Tüm şoförler araçlarından çıkıyor. 2 numaralı gişeye girmekte olan aracın soförü etrafına bakıp aracına geri dönüyor ve çekip gitmek üzere harekete geçtiğinde gişelerdeki polisler tarafından durduruluyor. 4 numaralı aracın soförü çıkıp arabasına bakıyor ve kamera kayıtlarında görüldüğü kadarıyla aracındaki hasara pek dertleniyor. 5 numaralı gişeye girmekte olan ve olan bitenin farkına bile varamayan aracın soförü ise göğsünü tutarak araçtan iniyor ve yere yatıyor, bir daha kalkmamak üzere.
"112 geliyor, 20 dakika döndürmeye çalışıyor 5 numaralı aracın soförünü ama iç kanama var sonuç alamıyorlar. Alıp hastaneye götürüyorlar, hastaneye ex olarak giriyor, 20 dakika da orada müdahale ediliyor, ne çare. Bu arada olay yerinde savcıya çok geç de olsa haber veriliyor. Savcı 2 numaralı gişeye girmekte olan sonra da aniden direksiyonu kıran şahsı tutuklanma talebiyle mahkeme sevk ediyor. Mahkeme denetimli serbestlikle salıveriyor şahsı. Aradan koskoca 4 ay geçiyor. Bu şahıs gidip imza vermiyor, polis tarafından adresinde bulunamıyor. Her iki aracın şoförü de 4 Ağustos'tan bu güne değin geçen koskoca dört ay içerisinde hayatına mal oldukları kişinin ailesiyle en ufak bir temas kurmuyor, üzüntü bildirmiyor. Facebook'ta paylaşımlarını sürdürüyor, başkanı olduğu dernek adına açıklamalar yapıp Youtube'da yayınlıyor, hiç birşey olmamış gibi hayatlarına devam ediyorlar.
"Böyle gitti babam. Annesi 100, babası 96 yaşında gitmiş babam 72 yaşında hiç bir sağlık problemi yokken, hala gördüğüm en iyi yüzücüyken, yürüyüşler yapıp enerjisini koruyorken, yazıhanesinde sabahlara kadar çalışıyorken, çocuklarına, çocuklarıma her ihtiyaç duyduklarında tek başına yetişiyorken öyle gidiverdi. kaderden falan değil, başkalarının yaptığı iğrenç, bencil, kural tanımaz seçimler yüzünden.
"Tüm medyada çok sayıda haber var, kurulmuş mağdur dernekleri var, yakınlarını kaybedenlerin yıllardır uğraş verdikleri cezaların arttırılması çabaları var ama herşeye rağmen bir kabullenmişlik var. Günlük, sıradan bir olay gibi trafik kazaları. başına gelince mi anladın diyeceksiniz, Çok haklısınız. Daha önce yeterince anlamadığım için, bu konuda bir şey yapmadığım için bu mağduriyeti yaşamış herkesten binlerce kez affımı rica ediyorum. Ama ben ettim siz etmeyin. Yardım edin. Duruşmalara gidelim beraber, kamuoyu oluşturalım, daha önceden girişimleri olanlara hep beraber destek olalım, cezalar artsın, bu toplu katliam bitsin. Kimse canının, varlık nedeninin otopsi raporunu okumak zorunda kalmasın.
Kampanyayı imzalamak için tıklayın.