T24 - Askerî savcılığın, tek başına darbe planı hazırlamakla suçladığı Albay Çiçek’in kızı Taraf’a konuştu: Babam üstlerine itaat eder.
Albay Dursun Çiçek’in kızı ve aynı zamanda avukatı olan İrem Çiçek, Askerî Savcılığın hazırladığı iddianameye tepki göstererek, “En ufak somut bir delil yok. Babam askerlik görevi boyunca görev yaptığı her yerde üstlerinden tam not almış bir askerdir. Ayrıca üstlerine karşı itaatkarlığı ile tanınır” dedi.
Taraf’a konuşan İrem Çiçek, şunları söyledi: “Bizim hukuka olan inancımız zedelendi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde babamın Erzincan’daki olaylarla alakasının bulunmadığını belgeleri ile ispatlamaya çalıştık. Oradaki mahkemeyi hukuksuz buluyorduk. Şimdi Askerî Savcılığın hazırladığı bu iddianamenin Askerî Mahkeme’de ne kadar dikkate alınacağını ve orada verilecek kararlar askeriye deki hukuku gösterecek.”
Ergenekon sanıkları babama kefil
İrem Çiçek, iddianamede yer alan babasıyla ilgili suçlamalara şu yanıtı verdi: “Genelkurmay’a ait internet sitesinde yayımlanan bir bilgi ile ‘Dursun Çiçek’in ataması kadroda yer açılmamasından dolayı yapılmamıştır’ denmişti. Babamın üstlerine itaatsizlik etmiş gibi gösterilmesi çok saçma. Babam askerlik görevi boyunca görev yaptığı her yerde üstlerinden tam not almış, herhangi bir disiplin suçu bulunmayan bir askerdir. Ayrıca üstlerine karşı itaatkârlığı ile tanınır. İstanbul’da Ergenekon davasında yargılanan çoğunluğu asker 68 kişi, Dursun Çiçek için verdikleri ifadelerde bu söylediklerimi teyit eder niteliktedir... Belgeleri basına polisin sızdırdığını Genelkurmay Başkanı dahil birçok kişi söyledi. Savcılığın bu iddianamesi tutarlı değil, ayrıca yine bu iddiaları doğrulayacak somut deliller de dosyada yer almıyor. Taraf ’ta yayımlanan bu belgeleri babam gidip kendisi verecek değil. Yani hem belgeleri hazırlayan hem de ihbar eden kendisi mi? Biz tüm bunları duruşmada bir kez daha anlatacağız. İddianame kurgu gibi bir şey.”
ABD’de yaşayan Albay Dursun Çiçek’in oğlu Deniz Çiçek de iddianameye tepki gösterdi. ANKA’ya konuşan Çiçek, “İddianameyi ciddiye alırsak iki seçenek kalıyor, Dursun Çiçek ya belgeyi postayla savcılara gönderen meçhul ihbarcı subay, ya da İlker Başbuğ’un bahsettiği belgeyi Taraf gazetesine sızdıran polis. Bu sorunun cevabını size bırakıyorum” dedi.