T24 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ekonomi alanında yaptıkları çalışmaların dörtte birini ABD'nin, İngiltere'nin yapması halinde bugünkü küresel krizle karşı karşıya kalınmayacağını söyledi. Denizli'de yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu 39. Toplantısı'nın açılışında konuşan Babacan, 2002 seçimlerinden hemen sonra başta ekonomik olmak üzere pek çok konuda yapısal reformları süratle uyguladıklarını, bunu Türkiye'nin özlemini duyduğu medeniyet seviyesine çıkabilsin diye yaptıklarını belirtti.
İktidarları döneminde Türkiye'nin ekonomide tarihi bir dönüm noktası yaşadığını, bu dönüşümün sosyal hayatın her safhasında Türkiye'nin her köşesinde hissedildiğini, fert başına milli gelirin 3 bin 500 dolar iken 10 bin doların üzerine kadar çıktığını, kamu maliyesi alanında Türkiye'nin pek çok ülkenin gıpta ettiği bir başarıya ulaştığını vurguladı.
Göreve geldiklerinde ülkenin çok yüksek borç yüküyle karşı karşıya olduğunu, faizlerin çok yüksek, Hazinenin borçlanma faizinin yüzde 66, maksimum borçlanma vadesinin 9 ay olduğunu, bugün ise çok daha normal bir ekonomik konjonktürün hakim olduğunu anlatan Bakan Babacan, faizlerin, enflasyonun tek hanelere girdiğine işaret etti.
Türkiye'nin küresel kriz konusunda dayanıklılığını artıran en temel unsurlardan birinin 'Bütçe disiplini' olduğunun altını çizen Bakan Babacan, şöyle konuştu:
''Son haftalarda yoğun şekilde AB'ye üye, hatta bırakın AB'ye üye olmayı, euro bölgesinde ülkeleri görüyorsunuz. Euro bölgesindeki ülkeler ne yapıyorlar? 'Acaba borçlarımızı nasıl ödeyeceğiz, bu borçların artışını durdurabilmek için borçların trendini tersine çevirmek için neler yapmamız gerekiyor' diye bocalama halindeler. Bizim 2003-2004-2005-2006 döneminde arka arkaya çok yüksek faiz fazlamız oluştu. Bugün Portekiz'in İspanya'nın ortaya koyduğu planlar, bizim o dönemlerde ortaya koyduğumuz performansın yanına yaklaşacak planlar değil. Çünkü kolay değil. Büyük bir kararlılık meselesi. Ciddi bir siyasi irade meselesi. 'Ne olursa olsun, doğruyu yapacağız' demenin sonucunda elde edilen başarılar bunlar.''
Bankacılık sisteminde yaptıkları reformların istisnai şekilde Türk finans sistemini krizden korunaklı hale getirdiğini vurgulayan Babacan, bunun nedeninin işi sıkı tutmak olduğunu, sağdan soldan esen rüzgarlardan karar almadan işi sıkı tuttuklarını dile getirdi.
Nasrettin Hocan'nın tavsiyesi Özellikle bankacılık sektöründe, Nasrettin Hoca'nın tavsiyesi 'Ne yapacaksan testi kırılmadan yapacaksın' olduğuna dikkati çeken Babacan, testi kırıldıktan sonra bir fayda olmadığını, kendilerinin de testi kırılmadan her şeyi yaptıklarını kaydetti. Bankacılık sisteminde bugün yeni bir şeyler söylüyorlarsa, testiyi kırmadan adım atmak istediklerinden söylediklerini belirten Babacan, şöyle devam etti:
''İşin iyi olduğu dönemde bu zor tedbirleri alırsınız. İşler zaten bozulduktan sonra tedbir alacak zaten ne ortam oluşur, ne de o cesaret oluşur. İşler iyiyken kötü günler için tedbir almak gerekir. O günlerde yaptıklarımızın dörtte birini ABD yapsaydı, eğer İngiltere yapsaydı, bugün böylesine küresel krizle karşı karşıya kalmazdık. En basitinden biz Mortgage yasamıza yüzde 25'lik bir ön ödeme şartı getirdik. Çok itiraz edildi. 'ABD'de bile böyle bir şey yok' dediler. Bu işin sıhhati için gereklidir dedik. Bu yüzde 25 oranı ABD'de uygulansaydı, dünya böylesine küresel bir krizle karşı karşıya kalmazdı.''