Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, 6 muhalefet liderinin buluştuğu yuvarlak masaya ilişkin olarak "O masa gerçekten Türkiye'nin yarınları için umut veren bir masa oldu" dedi.
HalkTV ekranlarında yayınlanan Suat Toktaş ile Liderler Özel programının bu akşamki konuğu DEVA Partisi lideri Ali Babacan oldu.
6 muhalefet liderinin buluşması, seçim ve ekonomiye ilişkin olarak DEVA Partisi liderinin açıklamaları şöyle:
"İktidar ülkeyi kutuplaştırarak, sürekli bir düşmen üreterek, her hafta bir düşmen ilan ederek ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Düşmen ilan ediyor, kendi etrafındaki desteği ancak böyle tutmaya çalışıyor. Dikkat edin ben "Haftanın Düşmanı Panosu" diye bir şey söylemiştim. Her hafta bir düşman gerekiyor. İstisnasız. Şöyle bir bakın, her hafta hükümetin bir düşmanı var. Sayın Erdoğan'ın düşmanı var, Sayın Bahçeli'nin düşmanı var. İlla bir karşıtlık olacak"
6 muhalefet liderinin buluşması
Babacan, 6 muhalefet partisi Lideri ile gerçekleştirdikleri toplantı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ortak bir çalışma yapılacaksa lansmanının da ortak bir çalışma ile sunulması gerektiğini söyleyen Babacan şunları söyledi:
"Parlamenter sistemde ortak bir metnin ortak bir kitapla yayınlanması daha şık. Her partinin ayrı ayrı kitap basmasındansa ortak kitabı tercih ettik. Yönetim olarak arkadaşlarımıza genel çerçeveyi koyuyoruz. Onlar üzerinde çalışıyorlar. Sonra ara ara da getirin bakalım diyoruz."
Suat Toktaş'ın büyük bir ciddiyetle çalışılan bu görüşmelerin çok umut verdiğini ancak görüşmelerden bir sonuç çıkmaması durumunda aynı şekilde büyük bir hayal kırıklığına neden olacağını hatırlatması üzerine Babacan şunları söyledi:
"Beklenti ve yönetim bu yüzden çok önemli. Gerçekleri olduğu gibi kamuoyu ile paylaşmak gerekiyor. Mutabık kalınan noktayı paylaşmak gerekiyor. Önümüzdeki sürecin çok önemli olacağı ve daha çok çalışılacağını da hep beraber bilmemiz gerekiyor.
4 gündem maddesinden birisi buydu. Bu konuda mutabık kaldık tarihi belirledik. Mekan Ankara'da olsun istedik: Bir toplantı salonu belirledik. Salonu seçerken nezih olsun ve mütevazı olsun istedik. Malum ekonomik bir krizin ortasındayız. Toplantının masraflarını karşılamayı aramızda konuştuk. Konuşmak gerekiyor. Sonraya bırakılırsa olmaz.
Türkiye çok önemli bir kavşakta şuanda. Ülkenin sadece önümüzdeki 5 yılı meselesi değil bu. Bundan sonraki 2023'teki seçim diyelim eğer zamanında olursa, önümüzdeki seçimden sonraki dönemi ilgilendirmiyor. Bundan sonra nasıl bir Türkiye görmek istiyoruz.
"Türkiye'nin bir Avrupa ülkesi olduğunu bunlar unutuyor"
Mesela ortak açıklamamızda, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği referansları var. Şu çok önemli demokrasi dendiğinde herkesin demokrasi anlayışı farklı olabiliyor. Demokrasiyi sadece seçimlerden ibaret gören pek çok ülke var. Mesela şuandaki hükümet ne diyor adına 'yerli' diyor 'milli' diyor. Ne kadar yanlış iş varsa, ne kadar evrensel standartların dışında iş varsa geliyor bu ülkeye dayatıyor. 'Biz Türkiye'yiz özeliz' diyor ve 'bize özel başkanlık sistemi' diyor. 'Aklıma gelen her şeyi yapmalıyım' diyor. 'Tek imzayla her şeyi yapmalıyım, bana kimse engel olmamalı' diyor. Geldiğimiz noktayı görüyoruz. Demek ki burada bir kriter lazım. Avrupa Konseyi bizim kurucusu olduğumuz bir kurum. Türkiye'nin aynı zamanda bir Avrupa ülkesi olduğunu bunlar unutuyor"