DEVA lideri Ali Babacan ile TDP lideri Mustafa Sarıgül ortak açıklama yaptı. Sarıgül, "Demokratik parlamenter sisteme Türkiye’de ihtiyaç var." dedi.
Gazete Duvar'da yer alan habere göre, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül görüşme gerçekleştirdi. DEVA Genel Merkezi’nde yapılan görüşmenin ardından iki lider ortak açıklama yaptı.
Babacan, Türkiye Değişim Partisi’nin Türkiye siyasetine güzel şeyler kazandırmasını temenni ettiğini söyledi. Türkiye’nin zor günler geçirdiğini, her alanda sorunların büyüdüğünü belirten Babacan, “Gerçekten siyasette yeni çözümler gerekiyor ve bu çözümlerin de yeni bir siyaset ruhuyla ve yeni siyaset kadrolarıyla yapılması gerekiyor. Bunun için DEVA partisi olarak yola çıktık. Türkiye’de son iki yılda kurulan yeni siyasi partiler oldu. Gerçekten yeni siyasi partilerin kuruluyor olması vatandaşlarımızdan gelen büyük talebin de sonucu. Mevcut siyasi partilerle ilgili artık bir çıkışın zor oluşu, yeni arayışlar, yeni siyaset tarzı, yeni üslup Türkiye’nin önemli ihtiyacı. Bu sebeple Sarıgül’ü yeni başlattığı hareket için tebrik ediyorum. Allah yardımcınız olsun” dedi.
Türkiye’nin yeni bir enerjiye yeni bir hayat sahasına ihtiyacı olduğunu belirten Sarıgül ise Babacan’ın ardından konuştu. Türkiye’de demokrasinin kurum ve kurallarıyla yerleşmesi için çok sesliliğe ihtiyacın olduğunu belirten Sarıgül, “Çok seslilik ülkemizin bölünmez bütünlüğü açısından son derece önemlidir. Demokratik parlamenter sisteme Türkiye’de ihtiyaç var. Türkiye’mizde bağımsız cumhurbaşkanı güçlü Meclis ve tarafsız yargı Türkiye Değişim Partisi’nin ana görüşüdür” düşüncesini dile getirdi.
Türkiye Değişim Partisi olarak Türkiye’de siyasetin dilini ve yapılış şeklini değiştirmek istediklerini ifade eden Sarıgül sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
“Bu noktada sayın genel başkan ve sayın çalışma arkadaşları ile yaptığımız görüşmede de birçok ortak noktada birleştiğimizi görüyorum. Bundan dolayı da son derece mutlu oldum. Özellikle ülkemizde ekonomik ve sosyal bir konseyin kurulması lazım. Kurulacak konseyin tarafsız olması lazım. O konseyin bütün siyasi partilerden ve sivil toplum kuruluşlarından da yetkinlerin ve temsilcilerinin olması lazım. Ekonomik konseyin, Türkiye’deki asgari ücretle ilgili özellikle hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı ile ilgili, emekli yurttaşlarımızla ilgili gerekli ekonomik ve sosyal tedbirleri ekonomik ve sosyal konseyin alması lazım. Bu konularda fikir birliğimiz oldu.”
Demokrasinin kurum ve kurallarının yerleşmesi için siyasi partilerin temaslarının yararlı olduğunu belirten Sarıgül, “Anayasanın mutlaka sivil bir anayasa yapılması üzerine yukarıda konuştuk. Kamuoyunun da bilgisi olsun. Türkiye’mize ve bize yakışan bir sivil anayasa yapmamız şart. Askeri dönemden kalan anayasa, Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmıyor. Anayasa konusunda da sizin anayasanız, bizim anayasamız olmaz. Hepimizin müşterek, birleşerek bütün demokrasi ve ülkemizin mutluluğunu isteyen, Almanya’dan, İngiltere’den, Fransa’dan bakıldığı zaman ‘evet Türkiye Cumhuriyeti’nin sivil bir anayasası var’ diyebileceğimiz gururla bir anayasa yapmamız lazım” diye konuştu.
Sivil anayasa çalışmalarının yapılmasının arzularını olduğu ifade eden Babacan şunları kaydetti:
“Türkiye’nin mutlaka ‘normal bir dönemde, sivil bir dönemde hazırlanmış anayasaya ihtiyacı var’ dedik. Sivil bir dönem demek aynı zamanda kutuplaşmanın azaldığı, ülkenin normalleştiği bir dönem demek. İlk önceliği, şu anayasanın sistemle ilgili maddelerini değiştirmek, bir an önce Türkiye’nin parlamenter sisteme dönmesiyle ilgili adımı atmanın, pragmatik yolu olacağına karar verdik. Mümkün olan en kısa sürede, insanların kutuplaşmadığı, yüzünün güldüğü bir dönemde, yarınlara güvenle bakabildiği bir dönemde yeni sivil bir anayasanın çalışmalarının yapılması da bizim gönülden arzumuz.”
