DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın "Müzik yasağını saat 00:00'a çekiyoruz; kusura bakmasınlar, gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok" sözleriyle açıkladığı müzik sınırlamasını eleştirirken, "Esas siz kusura bakmayın Sayın Erdoğan, yasaklarla sanatı ve toplumu şekillendiremeyeceksiniz" dedi.
Babacan, İzmir'de partisinin 1. Olağan Ödemiş İlçe Kongresi'nde konuştu. Babacan şu ifadeleri kullandı:
"Pandemiyle müziğin ne alakası var?"
"Bir yasak daha getirdiler. Müzik yasağı. Pandemi önlemlerini açıklarken söylüyor bunu. Hani ‘Merkez Bankasının döviz rezervlerini pandemi döneminde harcadık' diyor ya, ki daha önce de söyledim bu doğru değil. Milletin gözünün içine baka baka gerçekleri çarpıtıyorlar. Rezervleri pandemiden önce eritmeye başladılar. Pandemi başlamadan rezervler sıfıra düşmüştü zaten. Sığınabilecekleri bir tek koronavirüs var, ona sığınıyorlar. Gene aynısını yapıyorlar. Pandemiyle müziğin ne alakası var? Sizin müzisyenlerle alıp veremediğiniz ne var? Bu nasıl bir akıldışılıktır? Gidip de başkasından ‘benim ihtiyacım var' demeye çekindiği için canına kıyan kaç müzisyen oldu bu ülkede. Müzisyenlerin hepsi açlığa mahkum edildi, inanılır gibi değil.
"Özgürlük mücadelesi veren insanlardan aldığınız yetkiyle başka insanların özgürlüğünü kısıtlamanıza izin vermeyeceğiz"
"Esas siz kusura bakmayın Sayın Erdoğan. Bu toplum birbirine saygı duymayı sizin yasaklarınızdan öğrenmeyecek. Bu toplumun birbirine saygısı sizin yasakçı zihniyetinizden çok daha güçlü, merak etmeyin. Siz; inanç özgürlüğü yasaklanan, eğitim hakkı yasaklanan insanların onurlu mücadelesiyle iktidara geldiniz. Şimdi yıllarca özgürlük mücadelesi veren o insanlardan aldığınız yetkiyle, başka insanların özgürlüğünü kısıtlamaya çalışıyorsunuz. Biz buna izin vermeyeceğiz. Yasaklarla, baskılarla sanatı ve toplumu şekillendiremeyeceksiniz.
"Pandemiyi baskı mazeretine çevirdiler"
"Neymiş, çok ses oluyormuş. Koronavirüsten önce ses olmuyor muydu? Müzik aletinden ses çıkmasını koronavirüs mü sağladı? Pandemiyi, bu sağlık afetini, baskı mazeretine çevirdiler. Bu çok önemli bir zihniyet meselesi. Biz, toplumun tüm kesimleriyle el ele veren, karşılıklı saygının esas olduğu bir anlayışla yola çıktık. Yasaklara daha fazla müsaade etmeyeceğiz.
"Ekonomiyi düzeltmenin yolu hukuktan geçer diye yazıp günde on defa tekrarlamaları lazım"
"Reçete çok basit. Aylardır söyleyip duruyoruz ama kopya çekmeyi bile beceremiyorlar: Ekonomiyi düzeltmenin yolu hukuk devletinden geçer. Türkiye'yi yönetenlerin bunu büyük puntolarla masalarının üzerine yazmaları lazım. Her gün, sabah akşam, on defa onu okumaları, tekrarlamaları lazım. Yanlarında çalışanlara da ‘Bana günde on defa hatırlat; ekonomiyi düzeltmenin yolu hukuktan geçer' demeleri lazım. Ama maalesef bunların artık hakla hukukla ilgisi kalmamış."