Haber Analiz
AKP’den ayrılan eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve yine ağırlığını AKP’den kopan isimlerin oluşturduğu grubun girişimleriyle hafta başında kurulan Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Ankara’da Bilkent Otel’de düzenlenen törenle, program ve tüzüğünü kamuoyuna açıkladı.
"Biz hazırız"
DEVA’nın kamuoyuna kendini tanıttığı ilk toplantı, Koronavirüs tartışmalarının gölgesinde yapıldı. Ancak "kalabalık ortamlardan kaçının" uyarılarının, ilk toplantıya katılımı etkilemediği görüldü. Buna karşılık, salona giden yolda adım başı konulan dezenfektanlar dikkat çekiciydi. Eskiye oranla tokalaşanların, öpüşerek merhabalaşanların sayısı da azalmıştı.
90 kişilik Kurucular Kurulu’nun tamamının hazır bulunduğu törenin saat 13.00’te başlayacağı ilan edilmişti. Ali Babacan ise salona ancak 13.50 sıralarında girdi. Babacan’ın gelmesinin beklendiği zaman dilimindeki karşılaşmalar ilginçti. Kurucular Kurulu’nda yer alan, ülkücülerin sembol isimlerinden Ramiz Ongun’dan, Mazlum Der başkanlığı da yapan, insan hakları hareketinin etkili isimlerinden eski SP’li Ahmet Faruk Ünsal’a, AKP’den ayrılan Mehmet Emin Ekmen’den, yazar Gülay Göktürk’e kadar uzanan siyasi yelpaze, DEVA’nın, özellikle ANAP’dan miras kalan, "tüm eğilimleri birleştirme" formülüne yeniden can vermeye çalıştığını gösteriyordu.
Salondaki dev ekranda, Babacan gelene kadar sürekli olarak Türk bayrağı ve Atatürk’ün fotoğrafı kaldı. DEVA’nın, "Biz hazırız" sloganı da ekrandan yansıtıldı. Salonda başkaca pankarta yer verilmemesi ve Babacan’ın fotoğrafının kullanılmaması dikkat çekiciydi.
131 sayfanın 34’ü ekonomi
131 sayfalık parti programı, tören başlamadan önce davetlilere dağıtıldı. 34 sayfasının ekonomiye ayrıldığı program, DEVA’nın hangi hattan ilerleyeceğinin de göstergesi gibiydi.
"Kürt sorunu" formülü
Programda Kürt sorununa ayrı başlık açılmaması dikkati çekti. Buna karşılık, programın hemen başındaki demokrasi başlığı altında Kürt sorununa yer verildi ve insan haklarına dayalı demokratik hukuk devleti olma konusundaki eksiklerin sorunun temel kaynağı olduğu vurgulandı. Programda, Kürt sorununun siyasi kanalları açık tutarak, özgürlük alanını genişleterek çözülebileceği kaydedildi. Anadil konusunda da vatandaşların taleplerine yanıt verilmesinin devletin yükümlülüğü olduğu belirtildi.
"Genel başkanımız Babacan"
Salona eşiyle gelen Babacan için, "eski devlet bakanı, eski başbakan yardımcısı, genel başkanımız" anonsu yapıldı. Babacan’ın bir gün önce yapılan toplantıda genel başkan seçildiği anımsatıldı. Salondakiler Babacan’ı ayakta alkışladı.
"Her derdin devası"
Prompter desteğiyle konuşmasını yapan Babacan, 1 saati aşkın süre kürsüde kaldı. "Her derdin DEVA’sı vardır", "Ben Türkiyeyim" mesajlarının yer aldığı tanıtım filminden sonra konuşmasına başlayan Babacan, ilk olarak şehitleri ve depremde yaşamını yitirenleri andı. Gençlerin kaygılı olduğunu, kadınların tehdit altında ıstırap çektiğini söyleyen Babacan, "Adalet yaralı, demokrasi zayıf, özgürlükler daraltılmış, korku siyaseti ve ayrıştırıcı dil hakim, çalışanlar işlerini kaybetme korkusu yaşıyor" diyerek mevcut tabloyu yorumladı.
"Toprak, soluduğumuz hava bile yeter artık diyor" ifadesini kullanan Babacan, Türkiye’nin çok üzüldüğünü, çok sabrettiğini vurgulayarak, "Artık geldik, buradayız" dedi.
Sorumluluk almaları gerektiğine inandıklarını söyleyen Babacan, "Biz DEVA’yız, artık DEVA zamanı" sloganlarını kullandı.
"İki ayda kurardık"
Partinin kuruluş sürecinin uzamasına değinen Babacan, "Biz yaptık oldu desek, iki ayda kurardık. Görülmemiş bir demokratik süreçle bu partiyi kurduk" diye konuştu.
"Tek akla sığmaz"
Babacan’ın uzun konuşmasındaki, "hoşgörü ve tevazuyu en önemli değer olarak görüyoruz", "Dini kutsalları günlük siyasete malzeme etmeyeceğiz", "Türkiye, tek bir akla, dar bir kadroya sığmayacak kadar büyük bir ülke", "Tüm partilerle diyalog kuracağız", "Siyasi nezaketi koruyacağız", "Hamaset ve kutup siyaseti yapmayacağız", "Parti içi demokrasinin en iyi çalışacağı parti olacağız", "Helal kazançla yapılan bağışlarla yola devam edeceğiz" ifadeleri AKP’ye yönelik örtülü eleştiriler olarak not edildi.
YÖK’ün kaldırılmasından, kamuya alımlarda mülakat sistemine son verilmesine, sosyal adaletten, parti içi demokraside delegelerin etkili olacağına kadar uzanan başlıklar, Babacan ve ekibinin sorunlara yönelik ön hazırlığı iyi yaptığını gösteriyordu.
DEVA olur mu?
DEVA, uzun bir hazırlık sürecinden sonra siyasi yaşama girdi. Partinin etkili isimlerinden birisi, "Programa çok çalıştık. Program çok demokratik. Ama baktığınızda AK Parti’nin programı da demokratik sayılabilir. Mesele uygulama. Sadece uygulamayı takip için ayrı kurul oluşturduk. Biz AK Parti’den ne kopartacağımıza bakmıyoruz. İktidar olmak istiyoruz" sözleriyle hedeflerini özetliyordu. DEVA’nın programında yazanların ne kadarını yaşama geçirebileceğini, buna olanak bulup bulamayacağını zaman gösterecek. Ancak bugünkü tören, sağ siyaset açısından uzun süre sonra ilk kez rüzgâr yakalama olanağı bulunan bir partinin söz konusu olduğunu gösterir nitelikteydi.