Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Genel Kurul'da yeniden aday olup olmayacağıyla ilgili tartışmalara değinerek, "Fenerbahçe seçimleri de her seçim ve her sandık gibi kutsaldır. Hatta bu konuda Sayın Başbakan’ın tüm ısrarlı vurgularına aynen iştirak ediyorum. Sandıktan gelen halktan gelir. Ve halktan gelen tartışılmaz olandır" dedi.
Hürriyet gazetesinden Ahmet Ercanlar'ın sorularını yanıtlayan Aziz Yıldırım, Genel Kurul, 3 Temmuz süreci ve Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ile arasındaki polemikle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ercanlar'ın Aziz Yıldırım ile yaptığı röportajın bir kısmı şöyle:
- Fenerbahçe’nin gündemi seçim... Aday olup olmadığınızı açıklamadınız. Şu ana kadar hiçbir adayın ve projenin ortaya konulmaması eleştiri alıyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
-Ben de bu eleştirilere katılıyorum. Ama bu eleştiri ve taleplerin şahsıma ve yönetimime yönelik olması mümkün değil. Seçime katılıp katılmayacağımı açıklamamış olsam da, 15 yıl başkanlık yapmış birine, “Projen ne?” ya da “Fenerbahçe için neler yapacaksın?” şeklinde sorular yöneltmek sanırım saçma.
Yakın tarihlerde açıkladığımız, kurumsallık ya da Fenerbahçe Üniversitesi gibi bir takım projeler de seçim kararını almamızdan çok daha öncelere dayanmakta. Kaldı ki benim bunları yapmak için Fenerbahçe Başkanı olmam gerekmez, Fenerbahçeli olmam yeterlidir.
Sandıktan gelen halktan gelir!
-‘Aziz Yıldırım, Başkan adayı olmasın’ diyenler var... Bu görüşler hakkında ne söyleyeceksiniz?
- Fenerbahçe seçimleri de her seçim ve her sandık gibi kutsaldır. Hatta bu konuda Sayın Başbakan’ın tüm ısrarlı vurgularına aynen iştirak ediyorum. Sandıktan gelen halktan gelir. Ve halktan gelen tartışılmaz olandır. Aziz Yıldırım’ın seçime girip girmeyeceği, girmezse kimi destekleyeceği, hiç kimsenin haddi olamaz.
Bu konuda görüş ve niyet bildirenler ya Aziz Yıldırım’dan korkanlar ya da hala demokrasiyi içine sindiremeyenlerdir.
Seçime şartları uyan her Fenerbahçe kongre üyesi katılabilir. Kongre kararı almamızın nedeni güvenoyu ya da güçlü yönetim ihtiyacı değil.
Unutulmasın ki Aziz Yıldırım cezaevindeyken Fenerbahçe tarihinde bir ilk olarak rekor oyla başkan seçilmiş ve çamia tarafından gerekli mesaj tüm Türkiye’ye verilmiştir.
Her türlü karara hazırlıklıyım
- 3 Temmuz sürecinin sonuna gelindi. Ve son sözü Yargıtay verecek, olumsuz bir karar çıkarsa ne yapacaksınız?
- Ben hayatımın her döneminde her şeye hazır olarak yaşadım. Adaletin bir gün mutlaka bir yerlerde tecelli edeceğine olan inancım tam. En azından ilahi adalette zaman aşımı olmadığına inananlardanım. Yine de Türkiye Cumhuriyeti’nin hakim ve savcılarının vereceği her türlü karara saygılıyım. Kaldı ki UEFA ve CAS süreci de dahil ben kararlar hakkında değil, hep yargılamalar hakkında konuştum.
UEFA ve CAS süreci hukuk skandalıydı. Ellerinde polis fezlekesinde yer alan tapelerin birkaç satırından başka bir şey olmadan yargılama yaptılar. Tapelerin tam metnini koyduk önlerine, bu kez de “Üzerimizde çok baskı var” dediler. Sonuçta 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dâhi delil kabul etmediği argümanlarla ceza verdiler.
Ama zaten bu ceza iki yıl önce pazarlıklarla hazırlanmış bir cezaydı. Ve her nasıl bir pazarlık yapıldıysa bu cezayı şimdi uygulamaya koydular. Ama asıl vahim olan pazarlığı yapanların Fenerbahçeli olduklarını söyleyebilmeleri…
- Başta Trabzonspor Başkanı Hacıosmanoğlu olmak üzere bazı kulüp başkanlarının F.Bahçe ve size karşı açık bir tavrı söz konusu...
- Türk sporunun arkasına bir şekilde tutunarak yol alanlar, Türk sporundaki yükselme ve kalkınmanın ivmesi ile tutundukları yerlerden düşecekler. Yine de, “göze göz yasası herkesi kör eder” düşüncesindeyim. Var olma stratejilerini sadece Aziz Yıldırım üzerine kuranlara cevap kendi camiaları tarafından verilecek... F.Bahçe camiasına ve büyük Fenerbahçe taraftarına dil uzatmak kimsenin haddi değil. Hele hele takkiye yaparak taraftara şirin gözükmeye kalkıp, Başkanıyla taraftarın arasına girebileceğini sananların büyük F.Bahçe taraftarına hakaret etmesi affedilmez... Ve bu had, er ya da geç mutlaka bildirilir.
- Spor ekonomisi üzerine son dönemde önemli tartışmalar yapılıyor. Siz de kulüp olarak diğer kulüplerle benzer usulleri mi hayata geçireceksiniz?
- F.Bahçe AŞ’nin halka açıklık oranı 20.6. Bu oran Galatasaray Sportif AŞ’de yüzde 44.96, Beşiktaş’ta yüzde 42.5, Trabzonspor Futbol AŞ’de ise yüzde 45.93’dür. F.Bahçe mali açıdan en büyük ve güçlü kulüp. Biz, yatırımcıdan bilgi saklayarak hisse satmayız. İçeriden öğrenenlerin ticaretini yapmayız.
Rayiç bedeli ile halka açık şirkete satın aldığımız takımın performansından elde edilen seyirci gelirlerini, stat geliri diyerek kavram karmaşası yaratıp halka açık şirket dışına çıkarmayız. Çünkü biz “sözüm ona finans dahisi” değil, gençlere ahlak, erdem ve ülke sevgisini kazanmanın değerini anlatmaya çalışan bu Cumhuriyet’in Spor Kulübüyüz. Ve böyle kalacağız..
F.Bahçelilere bir diğer müjdem ise artık kendilerine ait spor gazeteleri olacağıdır. Evet F.Bahçe “e-gazete” projesini de tamamlama aşamasına getirip yıl sonuna kadar tüm Fenerbahçelilerin hizmetine sunacağız.
Kenan Evren Lisesi’nin bulunduğu yer için Milli Emlak Genel Müdürlüğü’yle yeni bir sözleşme yapılmak üzere.
Özkök’ün köşesini bir günlüğüne alırsam
- Basketbol takımıyla ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir?
- Basketbol takımlarımızın aldığı kupaları büyük F.Bahçe taraftarına armağan ediyorum. Bu sene hedeflerimiz çok büyük. Devletimize seslenmek istiyorum... Kulüplerin üzerlerinden birtakım yüklerin alınması lazım… Yapılacak o kadar şey var ki bu konuda. Sayın Ertuğrul Özkök’ün köşesini bir günlüğüne alırsak orada anlatırım...
Söyleşinin tamamını okumak için tıklayınız...