Gezi Parkı protestolarına destek için Ümraniye'de yapılan gösteri sırasında bir aracın çarpmasıyla hayatını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş'la ilgili davada mahkeme, olay yerinde keşif yapılmasına karar verdi. Baba Ali Ayvalıtaş, “İnanın iki yıldır ilk kez bugün yüzüm güldü. İnşallah adalet geliyor umudu doğdu” dedi.
DHA’nın haberine göre; Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 8. celsenin görüldüğü dava, yoğun güvenlik önlemleriyle başladı. Müştekiler dışında kimsenin alınmadığı mahkeme salonunda Mehmet Ayvalıtaş’ın ailesi ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Adliye önünde toplanan bir grup da Ayvalıtaş ailesine destek verdi.
Mahkeme Başkanı, olay yerine ilişkin kamera görüntülerini içeren ve mahkemeye sunulan CD'nin montaj olup olmadığı konusunda, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Bölümü'nden seçilen bilirkişilerce yapılan inceleme sonucunda, görüntülerde montaj olmadığı yönünde cevap yazısı geldiğini belirtti.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Mustafa Umut Aydın, "Olay günü yürüyorduk. Bir kısmı karşı yola geçmeye çalıştı. Bir taksi Mehmet Ayvalıtaş'ı altına alarak çiğnemeye başladı. Bütün arabalar durmuştu, bekleme halindeydiler. Bu hiçbir şekilde durmadı. Üstüne arabayı direkt olarak sürdü" diye konuştu.
Bir diğer tanık Mahmut Aktaş da, "Otoban tamamen kapalıydı, kitle yürüyordu. Arabalar kornaya basıyordu. Kitle yolun diğer kısmını da sloganlarla flamalarla kapattı. Arabalar yavaşlayarak geçiyordu. Gelen araçlardan biri Mehmet'e vurdu, öbür gelen jip takla atarak üzerine uçtu" dedi.
Tanık beyanlarına herhangi bir diyeceği olup olmadığı sorulan sanıklardan Cengiz Aktaş, "Bir itirazım yok" dedi. Bir diğer sanık Mehmet Görkem Demirbaş ise, "Bazıları benim fren yapmadığımı söyledi, katılmıyorum. Süratli de değildim" dedi.
Sanık avukatı: Ali Ayvalıtaş'ın çırpınışına ben de şahit oldum
Ayvalıtaş ailesinin avukatları görüntülerde üçüncü bir aracın olduğu yönünde beyanda bulunurken olay yerinde keşif yapılmasını talep etti. Geçtiğimiz celsede adliye koridorunda güvenlik görevlilerinin aileye saldırdığını belirten avukatlar, bu konuya ilişkin savcılıkça soruşturma başlatıldığını söyledi. Sanık avukatı ise "Duruşma salonu dışında çıkan olaylara, baba Ali Ayvalıtaş'ın yerde çırpınışına ben de şahit oldum. Biz de bu durumun sonlandırılmasını istiyoruz" dedi.
Sanıkların tutuklama talebini reddeden mahkeme, olaya karıştığı iddia edilen 3. araçla ilgili olarak yapılacak keşifte bilirkişilerden görüş istenmesine karar verdi. Keşfin 14 Ekim'de yapılması kararlaştırıldı.
İHA’nın haberine göre; duruşma sonrası bir açıklama yapan baba Ali Ayvalıtaş, “İnanın iki yıldır ilk kez bugün yüzüm güldü. İnşallah adalet geliyor umudu doğdu. Bana göre adalet rayına oturur gibi geldi. İki yıl sonra avukatların baskısı ile keşif için gün verildi. İnşallah istediğimiz amaca ulaşacağız. Geçen duruşmalarda Türkiye’ye yakışmayan görüntüler oldu. Adalet herkes için geçerlidir” dedi.
Ailenin avukatı Ömer Kavili de, “Davanın 8. duruşması yapıldı. Davanın ilk başında yapılması gereken keşif, 7 duruşma boyunca keyfi olarak ertelendi. Bugünkü duruşmada heyetin başka seçeneği kalmadığı için keşif için 14 Ekim tarihine gün verildi” diye konuştu.
Tanıkların dinlendiği duruşmada mahkeme, duruşmayı 11 Kasım 2015 tarihine erteledi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı, sanıklar Mehmet Görkem Demirbaş ve Cengiz Aktaş hakkında "taksirle adam öldürme ve yaralama" iddiasıyla 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianamede olay şöyle aktarılıyor:
Gezi Parkı eylemlerine destek vermek için 2 Haziran gecesi Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi'nde düzenlenen eylem sırasında Ayvalıtaş ile 17 yaşındaki kuzeni Seyit Kartal'ın da olduğu bir grup yolu trafiğe kapatmak istedi. Sanık Mehmet Görkem Demirbaş'ın aracı ile diğer sanık taksi şoförü Cengiz Aktaş'ın aracı bu yolda giderken önlerindeki araçların durması ile ani fren yaptılar. Demirbaş'ın aracı, önündeki Aktaş'ın aracına çarptı. Bu çarpışmanın etkisiyle her iki araç da yoldaki Ayvalıtaş ile Kartal'a çarptı. Kazada 20 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş aracın altında kalarak yaşamını yitirdi, Seyit Kartal ise yaralandı.