Milletvekilliği düşürüldükten sonra cezaevine giren Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) yaptığı bireysel başvuruya ilişkin gerekçeli kararı yayımlandı.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan AYM kararına göre, Gergerlioğlu, hakkında yargılamaya devam edilmesinin seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkını, sosyal medyadan yaptığı bir paylaşım gerekçe gösterilerek cezalandırılmasının ise ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasıyla AYM'ye bireysel başvuru yaptı. Başvuruyu değerlendiren yüksek mahkeme, AYM'nin ihlal kararını gönderdiği ilk derece mahkemesinin seçilme ve siyası faaliyette bulunma hakkı ile ifade özgürlüğü ihlallerinin giderimi için yapması gereken zorunlu işlemleri; yeniden yargılama işlemlerine başlanması, mahkumiyet hükmünün infazının durdurulması ve ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması, başvurucunun hükümlü statüsünün sona erdirilmesi olarak belirtirken, Enis Berberoğlu hakkında alınan karar emsal gösterilerek, yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi olarak kaydetti.
AYM kararda, bu bağlamda ayrıca başvurucunun yasama dokunulmazlığı kaldırıldığı takdirde devam olunacak yeniden yargılamada ifade özgürlüğü bakımından Anayasa Mahkemesi'ni ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermesi gerektiğini de belirtti.
AYM, kararın sonuç bölümünde, açıklanan gerekçelerle; Gergerlioğlu'nun anayasada güvence altına alınan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini kaydederek, ihlallerin sonuçlarının ortadan kaldırılması için başvurucunun yeniden yargılanmasına başlanması, infazının durdurulması ve yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesine hükmetti.
AYM'nin Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun bireysel başvurusuna ilişkin Resmî Gazete'de yayımlanan gerekçeli kararı için tıklayın.
Ne olmuştu?
HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, 2016'da yaptığı sosyal medya paylaşımı nedeniyle Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesince 21 Şubat 2018'de "örgüt propagandası yapmak" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Ceza, Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından geçen günlerde onandı. Yargıtay kararının ardından açıklama yapan Gergerlioğlu hükmün siyasi olduğunu ifade etti.
Cezanın kesinleşmesinin ardından Gergerlioğlu hakkında fezleke hazırlandı ve TBMM'ye gönderildi, vekilliği 17 Mart'ta düşürüldü. Gergerlioğlu o gün Meclis'te "Adalet Nöbeti" başladı. 21 Mart günü ise Meclis'ten zorla çıkarılarak gözaltına alındı. Gergerlioğlu daha sonra nöbetin evinde devam etti. 2 Nisan akşamı evi basıldı ve cezaevine götürüldü.
1 Temmuz'da ise AYM Gergerlioğlu'nun "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı"nın ihlal edildiğine karar verdi. Karardan beş gün sonra Gergerlioğlu tahliye edildi.
|
Gerekçeli kararda basın ve ifade özgürlüğüne atıf
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Süleyman İrvan, AYM'nin Gergerlioğlu hakkındaki hak ihlali kararında basın ve ifade özgürlüğüne yapılan atıflara dikkati çekti.
İrvan, Resmî Gazete'de yayımlanan gerekçeli karardaki basın ve ifade özgürlüğüne ilişkin şu atıfları aktardı:
"İfade özgürlüğü kişinin haber ve bilgilere, başkalarının fikirlerine serbestçe ulaşabilmesi, düşünce ve kanaatlerinden dolayı kınanmaması, bunları ... serbestçe ifade edebilmesi, anlatabilmesi, savunabilmesi, başkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir"
"İfade özgürlüğüne yönelik bir müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun kabul edilebilmesi için zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılaması ve orantılı olması gerekir" denildi.
"Terörizmi, terörü ve şiddeti meşrulaştıran, öven ya da bunlara teşvik eden sözler ifade özgürlüğü kapsamında görülemez."
"İçinde şiddete başvurmayı cesaretlendirici ifadeler yer almayan, terör suçlarının işlenmesi tehlikesine yol açmayan...siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlara ilişkin düşünce açıklamaları...terörizmin propagandası olarak kabul edilemez."
"..düşünce açıklamalarının şiddete teşvik mahiyetinde olup olmadığı yönündeki değerlendirmenin ancak açıklamanın yapıldığı bağlama, açıklamada bulunan kişinin kimliğine, açıklamanın zamanına ve muhtemel etkilerine...bakılarak yapılması gerektiği gözden uzak tutulmamalıdır."
"..belirtmek gerekir ki -terör örgütleri veya mensupları tarafından yapılsa dahi- herhangi bir düşünce açıklaması bu açıklamanın içeriğinden, bağlamından ve nesnel anlamından bağımsız bir değerlendirmeye tabi tutulup kategorik olarak ifade özgürlüğü kapsamı dışında bırakılamaz."
"Bahse konu sosyal medya paylaşımında bir haber sitesinin -hâlen erişim imkânı bulunan- bir haberinin paylaşıldığı...görülmektedir."
"..haberde PKK'nın açıklaması aynen yayımlanmamış, yalnızca habercilik tekniği ile açıklama özetlenerek haber değeri olduğu düşünülen ve PKK'nın devlet yetkililerine çağrısına ilişkin kısmı alıntılanmıştır."
"Söz konusu haber incelendiğinde haberde şiddete teşvik olarak yorumlanabilecek, doğrudan veya dolaylı yollardan terör suçunun işlenmesi tehlikesine yol açabilecek herhangi bir ifade bulunduğu tespit edilemediği gibi..
"başvurucunun söz konusu haberi paylaşma biçiminde ve haberi paylaşırken kullandığı cümlede şiddete teşvik olarak yorumlanabilecek herhangi bir ifadeye de rastlanmamıştır."
"Başvurucunun paylaştığı haberde yer verilen fotoğrafın da ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir. Öncelikle söz konusu fotoğrafın başvurucunun seçimi olmadığı, paylaştığı haberde yer aldığı hatırlanmalıdır."
"Haberde yer verilen fotoğraf, somut olayda kullanıldığı haber içeriğinden bağımsız değerlendirilmemelidir...haberde yer alan fotoğrafın benzerlerine ulusal yayın yapan yazılı ve görsel basın yayın organlarında sıkça yer verildiği görülmektedir."
"Böyle bir haber ve paylaşımın terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerine başvurmayı ne surette teşvik ettiği derece mahkemelerinin gerekçelerinde gösterilebilmiş değildir."
"...bir düşünce açıklamasına müdahale edilebilmesi için açıklamanın doğrudan veya dolaylı yollardan terör suçunun işlenmesi tehlikesine de yol açması, şiddet yollarına başvurmayı veya kanlı eylemleri tavsiye etmesi, terör eylemleri yapılmasını haklılaştırması...gerekir."
"..herhangi bir açıklamanın sırf yasa dışı bir örgüte ait olmasının ifade özgürlüğüne yapılan müdahaleyi otomatik olarak haklı göstermeyeceğinin altı çizilmelidir."
"..demokrasi, terör eylemleri yapmayı ve şiddete başvurmayı övücü veya kanunlara aykırı davranmayı teşvik edici olmadığı sürece her türlü haber ve görüşün açıklanabilmesine imkân verir."
"..demokratik bir toplumda haber niteliği taşıdığında kuşku bulunmayan, kin ve düşmanlığı tahrik olarak değerlendirilemeyecek olan başvuruya konu açıklamayı ve benzeri açıklamaları herkesin bilmeye hakkı vardır."
"Basının kendisi için konulmuş sınırlamalara uyması gerekmesine rağmen toplum ve devlet hayatını ilgilendiren meselelerde bilgi vermesinin bir demokrasinin düzgün bir şekilde işlemesinin sağlanmasına ilişkin temel görevi bağlamında bir zorunluluk olduğu da hatırda tutulmalıdır."
"Basın özgürlüğü, kamuoyunun ilgisinde olan kişilerin fikir ve tutumlarının keşfedilmesi ve terör gibi kamuoyunu yakından ilgilendiren meselelere ilişkin bir kanaat oluşturulması için en iyi araçlardan birini sağlamaktadır."
"...şiddet tehlikesinin baş göstermesinin söz konusu olduğu durumlarda basın özgürlüğü ve kamuoyunun bilgilenme hakkı ile güvenliğin sağlanmasının gerekleri arasında dikkatli bir denge kurmak özel önem arz eder."
"..içinde şiddete tahrik olarak yorumlanabilecek ifadeler geçmeyen bir açıklamanın yer aldığı- somut başvuruya konu haberin paylaşılmasına...müdahale edilmesi ifade özgürlüğünün ihlalini oluşturmuştur."
"Haber niteliği olduğu yönünde tereddüt bulunmayan terör örgütüne ait bir açıklamanın...haberleştirilmesinin terör örgütünün meşru gösterilmeye çalışılması olarak kabul edilmesi basının temel görevlerini yerine getirmesini ve haberciliği imkânsız kılabilecektir."
"Kamu gücünü kullanan organlar ve mahkemeler ...benzer haber ve açıklamaları ulusal güvenliğin korunması, suç ve asayişsizliğin önlenmesi gibi amaçları gerekçe göstererek yaptırıma bağlamak suretiyle halkın bu hususlarda haber alma hakkını kısıtlamamalıdır."
"Başvurucu, ulusal ölçekte yayın yapan bir internet haber sitesinde daha önce yayımlanmış bir haberi yalnızca paylaşması nedeniyle cezalandırılmıştır...PKK terör örgütünün açıklamasının zaten halka açıklanmış olduğu gözardı edilmiştir."