Anayasa Mahkemesi, 2013'te Kazlıçeşme’de düzenlenen Newroz etkinliğindeki konuşması nedeniyle “terör örgütü propagandasını yapmak” suçundan 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Bu karar sonrası Önder’in cezaevinden serbest bırakılması bekleniyor. Sırrı Süreyya Önder 6 Aralık 2018'den bu yana tutuklu bulunuyor. Önder'in avukatı Arzu Eylem Kayaoğlu, Önder'in tahliyesinin bugüne yetişmeme ihtimali bulunduğunu ve yarını beklediklerini söyledi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Kasın 2018'de cezaevindeki eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması ve tutuksuz yargılanması gerektiğine hükmetti. Karar uygulamaya geçmeden Demirtaş ve Önder'in 2013'te Kazlıçeşme’de düzenlenen Newroz etkinliğindeki konuşmalar nedeniyle İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandıkları davada karar çıktı. Demirtaş, silahlı terör örgütü propagandası yapmak suçundan 4 yıl 8 ay, Sırrı Süreyya Önder ise 3 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldı. Mahkeme, "sanıkların duruşmalarda gözlemlenen olumsuz tutum ve davranışları" gerekçe göstererek indirim uygulamadı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi (istinaf), yerel mahkemenin kararını yerinde bulmasıyla hüküm kesinleşti. Kararın ardından Demirtaş, AİHM'in tahliye kararı olmasına rağmen tutuklu bulunduğu bir başka davanın olması gerekçe gösterilerek tahliye edilmedi, Sırrı Süreyya Önder ise 6 Aralık 2018'de cezaevine girdi.
Ceketi ve gömleği yola çıktı
Tuncay Özkan’ın kızı Nazlıcan Özkan hak ihlali kararının ardından Twitter'dan dikkat çeken bir paylaşımda bulundu. Özkan "Kimi almaya gittiğimizi söylemeye gerek var mı :) Allah zalimden uzak tutsun, ayrılık yaşatmasın. Gözün aydın güzel kardeşim" ifadelerini içeren mesajına Sırrı Süreyya Önder'in kızı Ceren Önder'i de etiketledi. Ceren Önder de "Ceket yanımda, ailem yanımda, Yasin'im, kardeşlerim Nazlıcan'ım, Arın'ım Ziya'm yanımda. Almaya gidiyoruz" şeklinde bir mesaj paylaştı.
"1 saat bile cezaevinde tutulmaması gerekiyorken tahliyesi muhtemelen yarına kalacak"
Önder'in avukatı Arzu Eylem Kayaoğlu, Önder ile görüşmesinin mümkün olmadığını söylerken, hâlâ Anayasa Mahkemesi'nin yazışmalarının beklendiğini belirtti. Kayaoğlu, Önder'in tahliyesinin yarına kalabileceğini açıklarken, "Yarına kalma ihtimali bu saat itibariyle, öyle görünüyor. Gerçekten de hak ihlali, tahliyesine karar verilmiş, 1 saat bile cezaevinde tutulmaması gerekiyorken muhtemelen yarına kalacak. Biraz sürüncemede bırakma durumu oluyor" dedi.
RS FM'de Atilla Güner'in sunduğu Akşam Postası programına bağlanan Kayaoğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Umarım akşam geç saatlere kadar halledilir. AYM'nin kararı hak ihlali ve yeniden yargılama yapılmasına yönelik, tahliyeye yönelik bir karar değil. AYM, kararını mahkemeye gönderecek, mahkemenin de tahliye ve yeniden yargılamaya yönelik bir karar vermesi gerekiyor. Biz de henüz AYM kararını görebilmiş değiliz. AYM'den karar gelmediği için yerel mahkeme bu kararı veremiyor. Mahkeme heyetinin saat 16.30 itibariyle adliyeden ayrıldığını öğrendik. Yarına kalma ihtimali bu saat itibariyle, öyle görünüyor. Gerçekten de hak ihlali, tahliyesine karar verilmiş, 1 saat bile cezaevinde tutulmaması gerekiyorken muhtemelen yarına kalacak. Biraz sürüncemede bırakma durumu oluyor.
"Bu dosyadan Sırrı Bey aynı zamanda Selahattin Bey ile birlikte yargılanıyor. İkisi adına da hüküm giydikleri gün AYM başvurusu yapıldı. Yine de Sırrı Süreyya Önder ile ilgili böyle bir karar verilmiş olması Türkiye siyaseti ve hukuku açıdan çok önemli bir karar. Ancak bu saate kadar Demirtaş'ın dosyasıyla ilgili hiçbir gelişme yok. Gündeme de alınmadı. Başvuru yapıldıktan sonra hükümete başvuruya ilişkin dilekçe gönderilir, görüş alınması istenir, 15 günlük süre var, Sırrı Bey'de bu aşamalar tamamlandı. Selahattin Bey'in dosyasında hükümetten bir cevap alınıp alınmadığı bile belli değil. Bize Selahattin Demirtaş için gelen tek şey başvurunuz alınmıştır şeklinde bir alındı belgesi. Sırrı Bey açısından bugün tahliye edilmezse hak ihlali devam ediyor, Selahattin Demirtaş açısından hak ihlali çok daha ağır bir şekilde devam ediyor."
