Gündem

Aydınlık: Reza Zarrab AKP'den istediği desteği bulamayınca, 3 ay önce FBI ile Tarabya'da görüştü

Zarrab’ın, ABD ile anlaşma konusunda karar alır almaz mal varlığını devrettiği öne sürüldü

25 Mart 2016 12:47

Aydınlık gazetesi, ABD’de tutuklanan Reza Zarrab’ın, ABD’ye gitmeden önce FBI ajanlarıyla, İstanbul Tarabya’da görüştüğünü iddia etti. Zarrab’ın AKP’den destek bulamayınca 3 ay önce ABD ile temasa geçtiğini öne süre gazete, FBI’ın örtülü operasyonlar için kullandığı bir evde görüşmenin yapıldığını belirtti. Haberde, Zarrab’ın eve gelmeden önce birinci derece gizlilik seviyesi uygulandığı ve görüşmeden Türkiye’nin haberdar olmasının engellendiğini de iddiaları arasına ekledi. 

Zarrab'ın ortağı Babek Zencani hakkında İran'da idam kararı verileceğini öğrenince AKP yöneticilerinden İran'la kendisi için konuşmalarını istediğini iddia eden Aydınlık, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yolsuzluk iddialarının yeniden gündeme gelmesinden çekindiği için, bu talebe olumsuz yaklaştığını da savundu. Haberde, Zarrab'ın bu gelişmenin ardından ABD'yle temasa geçtiği belirtildi.

Aydınlık'ın haberi şöyle:

Seçimlerden bir süre önce, Reza Zarrab, İran’da Babek Zencani hakkında idam kararı verileceğini öğrenince AKP Hükümetinden kendisini korumalarını istedi. Kendisine yönelik bir operasyon bilgisi alan Zarrab, bazı AKP yöneticilerinden İran’la yapılacak görüşmelerde kendisinin durumunun ele alınmasını talep etti. Ancak 1 Kasım seçimleri öncesinde yolsuzlukların tekrar gündeme gelmesinden endişe eden Davutoğlu bu talebe soğuk yaklaştı.

1 Kasım seçimleri sonrası Zarrab isteğini yeniden gündeme getirse de, hükümetten yeterli destek görmedi. Bu arada İran’la ABD arasında yaptırımlar konusunda anlaşma sağlandı. Zarrab en son olarak Davutoğlu’nun İran gezisinde kendisi ile ilgili durumun gündeme getirilmesi konusunda bir hamle daha yaptı. Ancak yine başarılı olamadı. Zarrab, güvenlik endişesi artınca ABD ile temasa geçti.

 

FBI’la görüşme

 

Bu gelişme sonrasında biri ABD’deki soruşturmayı yürüten savcıya doğrudan bağlı, diğeri Türkiye’de görevde bulunan FBI ajanlarıyla görüşen Zarrab, kendi güvenliğinin sağlanması ve vereceği bilgilerin davada lehine kullanılması koşuluyla ABD’ye gitme kararı aldı. Zarrab ABD’ye gideceğini kimseye söylemedi. Gidişi engellenebilir endişesiyle yanına eşi Ebru Gündeş ve çocuğunu da alarak turistik ziyaret havası verdi. Miami’ye gidiş de bu görüntünün bir parçası olarak belirlendi. Ebru Gündeş ve kızının Zarrab tutuklanır tutuklanmaz Türkiye’ye dönmesi dikkat çekti.

Reza Zarrab’ın, ABD ile anlaşma konusunda karar alır almaz mal varlığını devrettiği öne sürüldü.

 

Mallarını elden çıkarmış

 

Daha önce yaşadığı olaylar nedeniyle mal varlığının önemli bir bölümünü başkalarının üzerine devreden Zarrab’ın diğer kişiler üzerindeki mal varlıklarından önemli bir bölümünü elden çıkardı.

 

Savcı Bharara önce Obama ile görüşmüş

 

Zarrab hakkında iddianameyi hazırlayan Savcı Preet Bharara’nın Zarrab’ın gözaltına alınmasından 3 gün önce 16 Mart’ta Beyaz Saray’da Amerikan Adalet Bakanlığı yetkilileriyle birlikte Başkan Obama ile görüştüğü ortaya çıktı. Bharara, Obama ile el sıkışırken çektirdiği bir fotoğrafı da Twitter hesabından yayınladı.  

 

‘'ABD isterse konuşurum’'

 

Reza Zarrab’ın kuryesi olan Adem Karahan da yaptığı açıklamada şunları söyledi: “ABD tarafından açılan soruşturmaya da taraf olmak istiyorum. ABD’li yetkililer isterse bildiklerimi anlatırım, elimdeki belgeleri paylaşırım.”

 

“ABD’yle anlaşma yaparak gitti”

 

Eski AKP milletvekili Feyzi İşbaşaran, Reza Zarrab’ın ABD’yle anlaşarak gittiğini söylemişti. İşbaşaran, şöyle konuşmuştu:

“İran’daki soruşturma başlayıp, idam kararı çıkınca ve İran ile ABD’nin arası düzelince, İran’daki ambargo kalkınca çemberin gittikçe daraldığını gördü. Bir şekilde ‘Ben kendimi ABD’ye atayım. Oradaki savcı ve FBI’a yardımcı olayım’, çünkü bu hafifletici sebeptir. Yani malvarlığını kullanır ve ABD’ye yerleşme hakkını elde eder. Tahminim Zarrab isteyerek gitti, hatta Türkiye’den kaçıp gitti. Ve büyük ihtimalle, İran ve Türkiye’deki siyasi ilişkileri anlatacaktır. Zaten CIA, Atatürk Havalimanındaki işleri biliyordu.”