Gündem

Aydın Engin: Cezaevlerinde 151 Murat Sabuncu var

"Bugün yurdum hapishanelerinde binlerce Nuriye Gülmen, Semih Özakça yatıyor..."

02 Ağustos 2017 13:00

Aydın Engin*

Teşekkürler... Teşekkürler... Teşekkürler... Zorluklarımızı, öfkelerimizi, kederlerimizi, hasretlerimizi paylaştığınız için, arayan, soran, mail yollayan, tweet atan, telefon eden; direncimizi artıran, gücümüze güç katan, omuz veren okurlara, meslektaşlara, arkadaşlara, tanıdık tanımadık hepinize teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler... 
Yedi arkadaşımızı “rehin” tutuldukları Silivri’den koparıp aldığımızda sevincimizi paylaşan, buruk da olsa, eksik de olsa bir zafer kazandığımızı dile getiren, direncimizin kazandığını vurgulayan mesajlara teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler... 
Ama o kadar. 
Bu ülke öyle günler sürecek sevinçlere, bayram edilesi mutluluklara izin de vermiyor, olanak da... 
Evet, yedi arkadaşımız özgür. 
Ancak “özgür”ü abartmayın, sakın ola ki sahici özgürlük yerine koymayın. Onlar sadece “tutuksuz” yargılanacaklar, 
o kadar. Sevincimiz tutuksuz yargılanacak olmalarından ibaret. Ama yargılanacaklar; uzun süreli hapis cezaları hâlâ onlara ve bizlere yönelen bir tehdit. Yargının hukuk ve adaletten bağımsız; siyasete sımsıkı bağlı hale getirildiği bu ülkede bu “tehdit” ciddi ve ürkütücü bir tehdittir... 
Ve bu tehdit sadece Cumhuriyet tayfasından gazeteciler için geçerli filan değil. 
Bugün bu ülkede tastamam 151 gazeteci tutuklu. 
Tek tek adlarıyla, çalıştıkları medya kurumlarıyla sıralandıkları bir listeye meraklıysanız Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin (ÇGD) ya da Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) web sitelerinde kolayca bulursunuz. 

***

AKP Reis’inin “Sarı basın kartlı sadece iki gazeteci var” mavalına ve bu mavalı ha bire yinelemesine kulak asacak değiliz. 
Değiliz çünkü: 
Biiiiiir: Masa başında, Google hazretlerine filan danışmadan, ezbere saymaya kalksam onu aşkın sarı basın kartlı gazeteci sayarım. Ahmet Şık, Kadri Gürsel kapı yoldaşlarımdan başlar, sarı basın kartının tarihi AKP iktidarının yaşının üç katı Nazlı Ilıcak’tan devam eder, Ahmet Altan, Ali Bulaç der, Şahin Alpay, Murat Dağdeviren, Mümtaz’er Türköne, İnan Kızılkaya, Deniz Yücel diye sürdürür “Ezbere bu kadarını sayabildim” deyip yayın yönetmenim, can arkadaşım Murat Sabuncu ile noktayı koyarım. 
İkiiii: Kim gazetecidir, kim değildir sorusunun cevabı sarı basın kartıyla ölçülmüyor. Gazetelerdeki, TV’lerdeki haberleri sarı basın kartı değil gazeteciler çıkarıyor. Gazetecilere ve onların gazeteci olup olmadıklarına siyaset esnafı değil meslektaşları karar verir. 
İşte o yüzden duraksamadan ilan ve iddia ediyoruz: 
Bugün Türkiye hapishanelerinde gazetecilik yaptıkları için, sadece gazetecilik yaptıkları için özgürlükleri gaspedilmiş tam 151 Murat Sabuncu yatıyor.
Özgürlükten söz ediyorsak sadece akademisyen, sadece öğretmen, sadece hekim, sadece sağlık emekçisi, sadece aydın oldukları için yurdum hapishanelerinde volta atanlar sevincimizi daha da buruk kılıyor, kedere ve öfkeye dönüştürüyor. 
Bugün yurdum hapishanelerinde binlerce Nuriye Gülmen, Semih Özakça yatıyor...

***

Cumhuriyet tutsaklarından yedi arkadaşımızın serbest kalması biz Cumhuriyet çalışanlarını sevindirdi, çok sevindirdi.. 
Ancak bu buruk, sadece birkaç saat sürebilen, “çok eksik” bir sevinç. 
Hayır, sadece Akın Atalay, Murat Sabuncu, Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Emre İper içeride kaldıkları için değil, 151 arkadaşımız, meslektaşımız içeride oldukları için. 
Yineleyeceğim: 
Bugün Türkiye hapishanelerinde gazetecilik yaptıkları için, sadece gazetecilik yaptıkları için özgürlükleri gaspedilmiş tam 151 Murat Sabuncu yatıyor.

 


Bu yazı Cumhuriyet'te yayımlanmıştır