Gündem

'Aydın Doğan vicdansız, ahlaksız, seviyesiz yazarları nasıl barındırıyor!'

Başbakan, Soma açıklamalarıyla tepki toplayan Yılmaz Özdil ve Yazgülü Aldoğan için Aydın Doğan'a seslendi: Sen de aynı zihniyetin mensubusun!

19 Mayıs 2014 15:59

Başbakan Tayyip Erdoğan, Ankara'da TİKA projelerinin açılış töreninde, Soma faciasına ilişkin Halk TV'de yayınlanan programda, "Ölen işçiler AKP'nin parayla mitinge taşıdığı işçilerdi. Olan biten müstahaktır denilebilir" diyen Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil'i ağır bir dille eleştirerek, "Biz vicdan sahibiyiz. Fakat insanlıktan nasibini almamış, zerre kadar vicdanı olmayan, ahlak değerleriyle yakından alakası olmayan bazı tipler de onlar buna buna müstehaktır diyecek kadar seviyesizdirler" dedi. "Bu yazıyı yazanların patronları kendi gazetelerinde nasıl barındırıyor" ifadesini kullanan Erdoğan, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan'a seslenerek, "Şimdi ben soruyorum, bu yazıyı yazanların patronları acaba bunları kendi gazetelerinde nasıl barındırıyor? Diyorum ki sen bir patron olarak sen de aynı zihniyetin mensubusun. Bunları kapıya koyamıyorsan, sen de aynı zihniyete mensubsun" diye konuştu.

Erdoğan, Posta yazarı Yazgülü Aldoğan'ın "Bunlar ne gazidir ne şehittir" sözlerini de hedef alarak, "Benim şehit vatandaşlarıma bu ölüme müstehaktır deme hakkına bunlar sahip değildir. Bunlar ne gazidir ne şehittir nokta nokta niyazidir diyenleri yanında barındıranlar bunu söyleme hakkına sahip değildir. Barındıranlar da aynı şeyi düşündürüyor demektir. Zaman zaman gelip kalkıp da bazı eylemlerde bulunanlar önce bu ifadeyi kullananlara karşı tavırlarını koysunlar da samimiyetlerini görelim" ifadesini kullandı.

Erdoğan'ın açıklaması şöyle:

"Biz vicdan sahibi bir milletiz. Vicdan sahibi milletin elbette vicdan sahibi devleti olacak. Fakat insanlıktan nasibini almamış, zerre kadar vicdanı olmayan, ahlak değerleriyle yakından alakalı olmayan bazı tipler de bizim mitinglerimize geldi diye onlar buna müstahaktır diyecek kadar seviye kaybından mahrum olanlardır. Bakıyorsunuz bir diğeri de o da kalkıyor, maalesef çok çok ahlaksızca bir ifadeyi kullanıyor. Şimdi ben soruyorum, bu yazıyı yazanların patronları acaba bunları kendi gazetelerinde nasıl barındırıyor? Diyorum ki sen bir patron olarak sen de aynı zihniyetin mensubusun. Bunları kapıya koyamıyorsan, sen de aynı zihniyete mensubsun. Bu hakka bunlar sahip değildir, diyemezsin. “Bunlar ne gazidir, ne şehittir nokta nokta niyazidir” diyenleri yanında barındıranlar, bunu söyleme hakkına sahip değildir. Bunu barındıranlar da aynı şeyi düşünüyor demektir. Zaman zaman gelip bir yerlere kalkıp da, bazı eylemlerde bulunanlar önce bu ifadeyi kullananlara karşı tavırlarını koysunlar da samimiyetlerini görelim."

 

Özdil ne demişti?

 

"Çok destek görüyoruz, çok eleştiriler de alıyoruz. Ancak bugün bir eleştiri var ki bu kısmına dayanamayacağım arkadaşlar, Bir adam diyor ki, "Bunlar Ak Parti mitingine gittikleri için, bunlar müstehaktır" diyor. Ben 76 milyonun yaralı olduğunu söylemiştim ama, 1 kişiyi bu sayıdan çıkarın. Ben buna artık hiçbir şey söyleyemiyorum. Böyle bir insanla yan yana nasıl çalışılabilir, böyle bir adamla nasıl bir fikir beyan edilebilir? Biz basının özgür olmasını istiyoruz ama, buna ne diyebiliriz. Ben herkesi 301 insanın cenazesine saygı göstermeye çağırıyoruz. Böyle bir cümle kabullenemez. Bu kadar da haksızlık olmaz."

 

Özdil: İftira üstüne iftira atıyorlar, kendi söylediklerini bize mal ediyorlar

 

Özdil, gelen eleştiriler üzerine bir yazı kaleme alarak, " “Susalım, pısalım, yazmayalım diye iftira üstüne iftira atıyorlar. Dünya tarihi sizin kadar ahlaksız bir medya kadrosu görmedi” demişti.

Yılmaz Özdil’in Hürriyet gazetesinde “Taşeron” başlığıyla yayımlanan (18 Mayıs 2014) yazısındaki “Not” bölümündeki açıklaması şöyle:

“Susalım, pısalım, yazmayalım diye iftira üstüne iftira atıyorlar, kendi söylediklerini bize mal ediyorlar, sakalından utanmayanlar tescilli yalanlarıyla kim vurduya gidelim diye hedef gösteriyorlar. Topluca cevap veriyorum... Dünya tarihi sizin kadar ahlaksız bir medya kadrosu görmedi, biz sadece zeybek oynarken diz çökeriz, vız gelir tırıs gidersiniz.”