Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nde görülen, aralarında CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner ile emekli 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’in de sanıkları arasında olduğu Erzincan Davası beraatle bitince Gülen Cemaati’ne bağlı faaliyet yürüten Özel Erzincan Otlukbeli Koleji Müdürü Ahmet Demir, yargılamanın tarafı olmadığı halde temyiz dilekçesi verdi. Başvuru üzerine Cihaner’in avukatı Turgut Kazan dilekçenin işleme konmaması için Yargıtay’a başvurdu. Kazan, temyiz başvurusunun Gülen Cemaati’nin emriyle yapıldığını savundu. Demir’in avukatı Şeker ise talimat aldıkları iddiasını reddetti.
Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, Avukat Kazan dün Yargıtay’a başvurarak, kolej müdürü Ahmet Demir’in davanın tarafı olmadığını ve dolayısıyla temyiz hakkının bulunmadığını savundu. Kazan, kolejin taraf olduğu yönünde bir karar verilmediğini, aksine katılma kararının reddedildiğini kaydetti. Demir adına itiraz eden avukat Adnan Şeker’in de cemaat çizgisinde hareket ettiğini iddia eden Kazan, şöyle devam etti:
“Hizmet’ grubuna ait yurt müdürü adına, katılma kararı verilmediğini bile bile, katılma kararı verildiğini söyleyip vekil sıfatını kullanarak dilekçe imzalayan avukatın, aynı zamanda Fethullah Gülen’in ve Dink suikastının emniyet ayağı Ramazan Akyürek’in avukatı olduğunu görüyoruz. Hemen belirtelim ki Ahmet Demir, Pensilvanya talimatıyla, Savcı Şanal tarafından başlatılan ve tecavüzden şüpheli kardeş Gülen için kahramanca takipsizlik kararı veren Savcı Aksakal tarafından yürütülen, baştan sona kumpas ve kirli bir oyun niteliğindeki soruşturmanın belkemiğidir. Dolayısıyla verilen temyiz dilekçesini, bu bilgiler ışığında değerlendirmek gerekir.”
Müdür Demir’in kumpasta rol aldığını iddia eden Kazan, “Kendisi Pensilvanya’ya bağlı ve suç örgütü üyesi savcı ve yargıçların kumpasta kullandığı Hizmet elemanıdır. Yurt müdürü olarak, Savcı Şanal’la birlikte MİT’i ve 3. Orduyu teslim alma planına soyunmuşlardır. Gerçek budur” dedi. Demir’in suçtan doğrudan zarar görmediğini vurgulayan Kazan, “İzlenen yol, 12 Eylül referandumundan sonra, Pensilvanya’nın Yargıtay’a yerleştirdiği suç örgütü üyeleri eliyle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda belki bir çoğunluk sağlayıp Ergenekon kumpasını tahkim arayışıdır. Tıpkı Balyoz, Hanefi Avcı ve Eski İstanbul İl Jandarma Komutanı Hüseyin Kurtoğlu’ya ilgili acımasız mahkumiyet kararı örneklerinde yaptıklarını yapmak istiyorlar” dedi. Kazan dilekçesinde, dilekçenin reddedilmesi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilmemesi gerektiğini kaydetti.
Şeker: kimseden talimat almam
Avukat Adnan Şeker ise Gülen’in avukatı olmadığını, sadece meslektaşının ricası üzerine birkaç duruşmasına girdiğini söyledi. Erzincan Davası’nda katılan sıfatlarının olmadığı yönündeki bilgiye karşılık Şeker, yasa gereği, katılan olma taleplerinin reddi yönündeki eski kararın gözden geçirilmesi ve katılma talebinin kabülü şeklinde iki başvuru yaptıklarını belirtti. Dolayısıyla Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun ilkin red kararını ele alacağını, bunu bozması halinde katılma yönündeki başvuruyu değerlendireceğini vurguladı. Cemaatin talimatıyla hareket ettiğini iddiasını reddeden Şeker, “Ben sadece müvekkilimden talimat alırım. Müvekkilim, Ahmet Demir’dir. Kendisi hemşerimdir ve buradan tanışırız. Demir’in talimatı üzerine kararı temliz ettik. Ben Yargıtay Ceza Genel Kurulu’ndan kimseyi tanımam. Hayali iddialar ortaya atmak yerine somut bilgiler verilse iyi olur” dedi.
