Gündem

Avukat Turgut Kazan: Cumhuriyet davasını Silivri'ye taşımak, kapalı oturumda en ağır cezayı verme çağrışımı yapıyor

"Böyle bir yargılamanın Allah’ın unuttuğu bir dağ tepesine taşınması asla kabul edilemez”

29 Temmuz 2017 02:36

"Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek" iddiasıyla tutuklanan ve tutuksuz yargılanan Cumhuriyet yönetici, yazar, muhabir ve avukatları hakkındaki davada ara karar açıklandı. Mahkeme heyeti, 7 kişinin tahliyesine karar verirken, 5 kişinin tutukluluk halinin devamına karar verildi. Davanın ikinci duruşması 11 Eylül'de Silivri'de görülecek.

Karara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eski İstanbul Barosu Başkanı avukat Turgut Kazan, davanın Silivri’ye taşınmış olmasına dikkat çekti.  

İlk duruşmanın Çağlayan Adliyesi’nde yapılmış olmasına ve ara kararın açıklanmasıyla birlikte bir sonraki duruşmaya katılacak sanık sayısının azalmış olmasına vurgu yapan Kazan ”Böyle bir yargılamanın Allah’ın unuttuğu bir dağ tepesine, hiç kimsenin kolayca gidemeyeceği bir dağ tepesinde taşınması asla kabul edilemez” dedi.

Kararı ”kaçırma girişimi” olarak niteleyen Kazan, ”Bana göre çok tehlikeli bir karar verileceği izlenimi doğar. Büyük olasılıkla kapalı bir oturumda, kimsenin katılamayacağı bir oturumda serbestçe en ağır cezayı verme çağrışımı yapar” ifadelerini kullandı.

TIKLAYIN - Cumhuriyet davasında ara karar açıklandı: 7 kişiye tahliye, 5 kişinin tutukluluğu devam edecek

Turgut Kazan’ın T24’e yaptığı değerlendirmeler şöyle:

”Bugünkü duruşmada verilen kararların tahliye bölümü ve tutukluluğun devamı bölümü tartışılıyor hep. Tabii ki tahliye bölümü ve tutukluluğun devamı bölümü insanların beklentileri nedeniyle önemlidir ama bu davada bazı bilirkişi incelemeleri ile ilgili bölüm de çok önemli olduğu gibi asıl düşündürücü olan ve asıl tehlikeli bir yere doğru gidildiğini gösterdiği için düşündürücü olan yargılamanın Silivri’ye alınmış olmasıdır.

Şimdi bir duruşmanın ilk oturumları normal adliyede yapılabilmişken, ve sanıklardan büyük çoğunluğu tahliye edilmişken ve tahliye edilenler için duruşmaya katılmaları konusunda bağışıklık kararı verilmişken; yani duruşmaya katılacak sanık sayısı azalmışken, duruşmayı Silivri’ye taşımak adil yargılamanın da, aleniyetin de çok açık ihlalidir.

Böyle bir yargılamanın Allah’ın unuttuğu bir dağ tepesine, hiç kimsenin kolayca gidemeyeceği bir dağ tepesinde taşınması asla kabul edilemez. Bana göre bu gerekçelerle çok tehlikeli bir karar verileceği izlenimi doğar.

Öncelikle bu kararın kaldırılması gerekir, mutlaka bu karara itiraz edilmesi gerekir. Hattâ bu reddediliyorsa yargı yerindeki insanların, yani başkan ve üyelerin reddedilmesi gerekir. Bu kaçırma girişimidir. Asla kabul edilemez. Son derece tehlikelidir. Bunun böyle konuşulması, tartışılması gerekir. Bugün verilen kararın en önemli bölümlerinden biri bu taşıma girişimidir.

Büyük olasılıkla kapalı bir oturumda, kimsenin katılamayacağı bir oturumda serbestçe en ağır cezayı verme çağrışımı yapar. Diğer ara kararlarla birlikte düşünülünce, ilk oturumu normal adliyede yapılan bir duruşmanın, hiç normal olmayan bir yere taşınmasının başka hiçbir anlamı olamaz.”

 

”İnsanların eylemlerini değil, düşüncelerini cezalandırmak istiyorlar”

 

Mahkemenin verdiği tutukluluğun devamı ve serbest bırakma kararlarına ilişkin de değerlendirmede bulunan Kazan şöyle konuştu:

”Bana göre bu yargılama bir engizisyon örneğidir. İnsanların eylemlerini değil, düşüncelerini cezalandırmak istiyorlar. Zaten sorulan sorulardan da bunu gördük. Böyle bir hukukun uygulanmadığı bir yerde başka hukuksal değerlendirmeler yapmanın başka hiçbir anlamı da yoktur. ”

 

Cumhuriyet davasında ara karar

 

"Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek" iddiasıyla tutuklanan ve tutuksuz yargılanan Cumhuriyet yönetici, yazar, muhabir ve avukatları hakkındaki davanın ilk duruşması sona erdi. 

Gözaltılardan 9 ay, iddianamenin hazırlanmasından 3 ay sonra sonra başlayan davada mahkeme heyeti, Cumhuriyet İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu,Yayın Danışmanı ve yazar Kadri Gürsel ve  muhabir Ahmet Şık ile Twitter’da "Jeansbiri" adlı hesabı kullandığı iddia edilen Kemal Aydoğdu'nun tutukluluk hâlinin devamına hükmetti. Mahkeme, ara kararında Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Bülent UtkuÖnder Çelik, Cumhuriyet Vakfı Danışma Kurulu Üyesi Avukat M. Kemal Güngör, yazar Hakan Kara, Okur Temsilcisi Güray Öz, Kitap Eki Genel Yayın Yönetmeni  Turhan Günay ve çizer Musa Kart'ın tahliyesine karar verdi. Duruşma, 11 Eylül 2017'ye ertelendi. Tahliyelerine karar verilen yedi kişiye yurt dışına çıkış yasağı getirildi.

Savcı Hacı Hasan Bölükbaşı beş gün süren ilk duruşmanın sonunda verdiği mütaalasında, Atalay, Sabuncu, Gürsel, Şık, Kara ve Çelik'in tutukluluğunun devamını talep etti. Ancak mahkeme heyeti, savcı Bölükbaşı'nın talebinin aksine Kara ve Çelik'in de tahliye edilmesine karar verdi.