T24 Ankara
AKP'li Özlem Zengin'e hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra 'Cumhurbaşkanına hakaret'ten tutuklanan avukat Mert Yaşar'ın tutukluluğuna itiraz reddedildi. Yaşar’ın avukatı Tuğçe Duygu Köksal, “Şu anda Cumhurbaşkanlığı’na hakaret suçundan kovuşturma izni istenilmesi için dosya Adalet Bakanlığı’na gönderildi. Oradan gelecek yanıtı bekliyoruz. Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. İnsan Hakları Eylem Planı açıklandıktan sonra, Anayasa Mahkemesi içtihatları da ortadayken farklı bir karar bekliyorduk” dedi.
AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in “çıplak arama” iddialarını yalanlarken yaptığı, eleştirilere yol açan, "Onurlu ve ahlaklı kadın bir sene beklemez", “Bu insanlar artık talimatla bebek sahibi oluyorlar, bebekli kadınlar cezaevinde var' demek için" açıklamalarının ardından, Avukat Mert Yaşar, Twitter hesabından, “Cumhurbaşkanlığı kabinesine ilk gece hakkı verilse, Özlem gagasını kapatır mı?” mesajını paylaştı. Yaşar’ın bu mesajı da büyük tepkiye yol açtı. Ancak tepkiler, sosyal medyayla sınırlı kalmadı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un, "Bağımsız Türk yargısından bu Mert Yaşar denen mahlukun en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz. Bu haysiyetsizlik karşısında acaba muhalefet ne yapacak? Kuvvetle muhtemel kafasını kuma gömecek. Takipçisi olacağız" tweet'inden bir süre sonra Yaşar, gözaltına alındı.
Ancak Yaşar’ın, Zengin’e hakaret iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla tutuklanması şaşkınlık yarattı. Yaşar ve avukatı Köksal, bu karara itiraz etti.
İtiraza da ret
Yaşar, tutuklandığı aşamada yaptığı savunmasında, Twitter mesajında Cumhurbaşkanı’na hakaret anlamına gelebilecek bir ifade kullanmadığını, Cumhurbaşkanı’nın hedef alınmadığını belirtti. Mesajının dilbilgisi açısından sorunlu olduğunu belirten Yaşar, “Amacının çok dışında anlaşılmıştır. Bu tweet'le öncelikle kadın haklarını hedef alan, cinsiyetçi siyaset yürüten, insanların yatak odasına karışan, kimin kiminle cinsel ilişki kuracağına, ne zaman evlenmesi gerektiğine, kaç çocuk yapması gerektiğine karar vermeye çalışan, İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmayı hedef güden, çocuk istismarcılarını mağdurlarla evlendirip, hapisten kurtarmayı düşünen iktidar eleştirilmiştir” dedi. Yaşar, savunmasında, şunları kaydetti:
“Bu eleştiride geçen ilk gece hakkı, mitolojide ve ortaçağda olduğu düşünülen, tartışılan, derebeyine evlenen kadınlarla ilk geceyi geçirme hakkını veren haktır… Edebiyatta, sinemada ve diğer sanat dallarında bu hakka iktidarı eleştirmek için değinilmektedir. Örneğin dünyaca ünlü, çokça yankı uyandıran Cesur Yürek filminin asıl konusu İngiltere kralını ve derebeylerini eleştirmektir. Eleştiri, ilk gece hakkı üzerinden kurgulanmıştır. Ben de Cumhurbaşkanlığı kabinesinin cinsiyetçi, kadın haklarını ihlal eden yönetimini ilk gece hakkı üzerinden eleştirdim. Dikkat edilirse, böyle bir hakkın olmadığı, kabineye verilmesi halinde ne olabileceği sorgulanmıştır. Burada dünyada tartışılan bir hak analojik olarak kabineyi eleştirmek için kullanılmıştır. Tweet'in ikinci kısmının ilk kısmıyla ilgisi yoktur. Şöyle ki milletvekili Özlem Zengin, uzun zamandan beri kadın hakları karşıtı, cinsiyetçi beyanlarda bulunuyordu. Kesinlikle, tweet'in ilk kısmı ile Özlem Zengin arasında bağ kurmadım. Cinsiyetçi bir ifade kullanmam söz konusu olamaz… Ben Cumhurbaşkanlığı kabinesine zaten olmayacak, verilmeyecek bir hak verilse, milletvekili artık susar mı demek istedim. Tweet'e özellikle virgül koydum. Birinci kısmı ile ikinci kısmı ayrıdır. Tweet'i kendi cinsiyetçi bakış açılarıyla yorumlamışlar, beni hedef göstermişlerdir. Ben bu tweet'i orta zekalı ve dürüst insanları muhatap alarak yazdım. Tweet kendi bağlamında okunmalıdır. Ben cinsiyetçi insanların kötü niyetli yorumlarından sorumlu tutulamam.”
İtiraz dilekçesinde de kullanılan ifadelerin Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu ile ilgisinin olmadığı anlatıldı. Ancak bu itiraz da İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedildi.
Yaşar’ın dosyası, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu ile ilgili dava açılması için izin gerektiğinden, Adalet Bakanlığı’na gönderildi. Avukat Köksal, “Oradan gelecek yanıtı bekliyoruz. Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. İnsan Hakları Eylem Planı açıklandıktan sonra, Anayasa Mahkemesi içtihatları da ortadayken farklı bir karar bekliyorduk” dedi.