Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyon Avrupa'da tepki çekti. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, Türkiye'nin çok sayıda davayla karşılaşabileceğini söylerken, Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri, "Ülke neden 20 yıl geriye götürülmek isteniyor, anlamıyorum" dedi.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Kati Piri, Türkiye'deki gelişmelerin Brüksel'de derin kaygı uyandırdığını söyledi.
Piri. 15 Temmuz'daki darbe girişiminden bu yana hükümetin muhalif siyasi gruplara ve medyaya karşı "sıfır tolerans" gösterdiğini belirtti.
Cumhuriyet gazetesinin çok sayıda yöneticisinin ve yazarının gözaltına alınması ile ilgili olarak "İşler kötüydü, daha da kötüye gidiyor" diyen Piri; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gülten Kışanak ve Fırat Anlı'nın tutuklanmasına ve Türkiye'de 15 medya kuruluşunun daha kapatılmasına da dikkat çekti.
Piri, "Brüksel'de endişeler çok yüksek çünkü Türkiye'de kuvvetler ayrılığı kalmadı. Türkiye, otoriter devlet olmaya giderek yaklaşıyor" diye konuştu.
Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'deki gelişmeleri değiştirmek için gücünün sınırlı olduğunu vurgulayan Piri, AB'nin Türkiye'de demokrasi yanlıları için güçlü bir pozisyon alması gerektiğini kaydetti.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz da Twitter hesabından Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyona tepki gösterdi.
Schulz şu mesajları paylaştı:
"Murat Sabuncu ve diğer Cumhuriyet gazetecilerinin gözaltına alınmaları, ifade özgürlüğüne karşı bir kırmızı çizginin geçilmesidir. Cumhuriyet sadece bağımsız bir gazete değildir. Ülkedeki en eski laik gazete ve cumhuriyetin bir kurumudur.
"AB'nin, Türk vatandaşlarının darbe girişimi sonrasında demokrasiyi savunurken gösterdikleri cesaretine dair takdirini net olarak ifade ettim. Ancak devam eden tasfiyeler, hukuki ve güvenlik mantığından ziyade siyasi kaygılarla yürütülüyor gibi görünüyor."
Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyona Avrupa Konseyi de tepki gösterdi.
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, Cumhuriyet yöneticilerinin ve yazarlarının gözaltına alınması konusunda Türkiye'nin pek çok davayla karşılaşabileceğini söyledi.
Thorbjorn Jagland, Strasbourg'tan yaptığı yazılı açıklamada, "Cumhuriyet'e yapılan baskının ölçülü bir tedbir olduğu OHAL altında bile şüpheli" ifadelerini kullandı.
Jagland "Eğer OHAL aşırı kullanılırsa Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde davalar seliyle karşılaşabilir" dedi.
'15 Kürt medya kuruluşunun da KHK kararıyla kapatılmasından endişe duyduğunu' söyleyen Jagland, "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin Türkiye'de OHAL altında dahi geçerli olduğunu hatırlatmak isterim. Şiddet yanlısı terör eylemleriyle hükümete karşı ağır eleştiri ve muhalefet ifadeleri arasında dikkatli bir ayrım yapılmalı. İfade özgürlüğü demokratik toplumun gerekli temellerinden biridir" diye konuştu.
