T24- Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu’nda Türkiye raporunun taslağı ele alındı. Raporda, Türkiye'de basın özgürlüğü alanında kötüleşme olduğu ve bu durumun otosansürü körüklediği vurgulanıyor.
Amerika'nın Sesi'nde yayımlanan habere göre, Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin bir yıllık Avrupa Birliği süreci performansını değerlendiren raporu ele almaya başladı. Raporda olumlu bazı gelişmelerin yanı sıra önemli eleştiri ve beklentilere de yer veriliyor.
Hollandalı parlamenter Ria Oomen-Ruijten tarafından hazırlanan Türkiye raporunun taslağı Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu’nda ele alındı. Belge geçen yılki rapora kıyasla biraz daha köşeli olmakla birlikte verdiği ana mesajlar açısından bir önceki yılla ciddi bir paralellik içinde.
Türkiye’deki siyasi kanatlar arasındaki çatışma havası AP raportörünün de altını önemle çizdiği konulardan birini oluşturuyor. Oomen-Ruijten, siyasi partiler arasındaki diyalog ve uzlaşı ruhu eksikliğinin siyasi reformlarla ilgili çalışmaları da yavaşlattığı görüşünde.
Taslak rapordaki önemli bir hata da gözlerden kaçmıyor. Türkiye yıllardır terörle mücadele konusunda AB’nin yetersiz işbirliğinden yakınırken belgede, “AP, Türkiye’yi terörle mücadelede AB’yle, özellikle de terörle mücadele koordinatörü ve Europol’le, aynı zamanda AB üyeleriyle işbirliğini yoğunlaştırmaya teşvik eder” ifadelerine yer verildi. Oturumda söz olan AB Komisyonu’nun Türkiye Masası Şefi Jean Christophe Filori, bu çağrının AB’ye yönelik olarak yapılması gerektiği uyarısında bulundu. Bu uyarı üzerine hata yapıldığını kabul eden Hollandalı parlamenter bunun düzeltileceğini söyledi.
Belgenin ve oturumdaki tespitlerin geneline bakıldığında en dikkat çekici ve negatif trendli konunun ise basın özgürlüğü olduğu görülüyor. Basın özgürlüğü alanında kötüleşme olduğu Oomen-Ruijten tarafından da dile getirilirken belgede mevcut durumun otosansürü de körüklediğine vurgu yapılıyor.
Ergenekon gibi davaların Türk demokratik kurumlarının gücünü, düzgün ve şeffaf işleyişini kanıtlamak durumunda olduğunun belirtildiği belgede, bu davalardaki aşırı uzun tutukluluk halleri endişe kaynağı olarak gösteriliyor. Açılımlar konusunda hükümetin girişimleri sembolik nitelikli ve iyiniyet adımı olarak değerlendirilirken özellikle demokratik açılıma yeni ivme kazandırılmasının istendiği belgede, seçim barajının yüzde 10’un altına çekilmesi ve hükümetin bu konuya öncelik vermesi yönündeki talep de önemli vurgular arasında yer alıyor.
Raporunda, yeni anayasa hazırlanmasının gerekli olduğunu vurgulayan Oomen-Ruijten, Kıbrıs konusunda asker çekme dışındaki Rum ve Yunan taleplerine kapalı olduğunu da dünkü oturumda net şekilde ortaya koydu. Hollandalı parlamenter, Rum ve Yunan parlamenterlerin ardı arkası kesilmeyen taleplerine, “Benim görevim Türkiye raporu hazırlamak Kıbrıs sorununu çözmek değil” diyerek tepki gösterdi.