42 yıllık Kaddafi yönetiminin sona ermesini isteyen Libyalılar, Bingazi ve Tobruk başta olmak üzere, çok sayıda kentin kontrolünü ele geçirdi. Bazı bölgelerde, hükümet karşıtlarına askerler de katıldı. Görgü tanıkları, başkent Trablus'un Kaddafi yanlısı güçlerce sıkı şekilde korunduğu, çeşitli semtlere tankların konuşlandırıldığını aktardı. İnternette dolaşan video kayıtlarda da Trablus'un 50 kilometre batısındaki Zaviye kasabasının, hükümet karşıtı güçlerin eline geçtiği söyleniyor. Kaddafi güçlerinin ise bu kasabaya saldırdığı yolunda haberler var. Libya'nın üçüncü en büyük kenti Misrata'da da çatışma çıktığı bildirildi. Doğudaki Bingazi'de ordudan ve polisten yağmalanan silahları edinebilmek için kuyruğa girdiği ve Trablus için çarpışmaya hazırlandıklarını söyledikleri haberleri geliyor. Doğuda bazı askeri birlikler de protestoculara destek amacıyla birleştiklerini ilan etti.
Bu gelişmelerin ardından El Arabiya televizyonu Libya liderinin tekrar halka sesleneceğini duyurdu. televizyona göre Kaddafi önümüzdeki saatlerde, Trablus'a yakın bir kasaba olan Zaviye'de konuşacağını duyurdu.
Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir AB yetkilisi, silahlı müdahale konusunda "Üzerinde çalıştığımız ihtimallerden birisi bu" dedi.
Bu tür bir müdahalenin amacını açıklamaktan kaçınan yetkili, "Bir ihtiyat planı hazırladığımızda, bu, BM Güvenlik Konseyi’ni harekete geçireceğimiz anlamına gelmez" ifadesini kullandı.
AB Komisyonu’nun insani yardım biriminin, "insani bir askeri operasyonda" ne tür sivil ve askeri kapasitenin kullanılabileceği konusunda üye ülkelerle danışmalarda bulunduğunu anlatan yetkili, henüz silahlı bir operasyon noktasının uzağında olduklarını ve ihtimaller üzerine hazırlık yaptıklarını kaydetti.
AB Komisyonu’na göre, Libya’da olaylar başladığından bu yana 5 bin civarında AB vatandaşı ülkeyi terk etti. Hala Libya’da bulunan AB vatandaşlarının sayısı konusunda net bir rakam verilemiyor.
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, ittifakın Libya'ya herhangi bir müdahale planı olmadığını söyledi.
Ukrayna'yı ziyaret eden Rasmussen, basına yaptığı açıklamada, "Olumsuz yansımaları olsa da Libya'daki durumu NATO ve müttefiklerine doğrudan tehdit olarak değerlendirmediklerini" belirtti.
Rasmussen, "NATO'nun (Libya'ya) herhangi bir müdahale planlamadığını vurgulamak isterim. Bu doğrultuda herhangi bir talep almadık ve her türlü eylem BM yetkisine dayanmalıdır" şeklinde konuştu.
Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir AB yetkilisi, Libya'daki insani durumun daha da kötüleşmesi ihtimaline karşı askeri güce başvurulması seçeneğini de değerlendirdiklerini bildirmişti.
Libya askerleri camiye saldırdı: 7 ölü
El Cezire televizyonu, Libya ordusuna bağlı askerlerin, Zaviye kentindeki bir camiye açtıkları ateşte 7 kişinin öldüğünü, 49 kişinin de yaralandığını duyurdu.
Başkent Trablus'un batısındaki Zaviye kentinden bir görgü tanığı, içinde ve etrafında hükümet karşıtı göstericilerin kamp kurduğu camiye açılan ateşte caminin minarelerinden birinin havaya uçtuğunu ifade etmişti. İsmi gizli kalmak koşuluyla açıklamada bulunan görgü tanığı, askerlerin yerel saatle 09.00'da açtıkları ateşte uçaksavar füzeler ile otomatik silahlar kullandıklarını ve göstericilere saldırdıklarını belirtmişti.
Fransa soruşturma heyeti istiyor
Fransa, Libya'daki muhtemel insanlık suçlarını araştırmak için ülkeye BM himayesinde bir soruşturma heyeti gönderilmesini istedi. Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Bernard Valero, "Libya'ya Birleşmiş Milletler'in himayesinde bağımsız, tarafsız ve güvenilir bir soruşturma heyetinin gönderilmesini istiyoruz" dedi. Valero, bu heyetin işlenen suçların şiddetini değerlendirebileceği ve ülkede insanlığa karşı suç işlenip işlenmediğini belirleyebileceğini söyledi. Fransa, daha önce de Muammer Kaddafi'nin Libya'daki göstericilere karşı aldığı sert tedbirlerin ardından Libya'ya yaptırım uygulanması yönünde çağrıda bulunmuştu.
Oğul Kaddafi: Saldırı abartıldıÖte yandan Muammer kaddafi'nin oğlu Seyfül İslam medyada yer alan uçakların halkı bombaladığı haberlerini yalanladı ve ölü sayısının abartıldığını iddia etti.
'Libya artık tüm gazetecilere açık'
Libya lideri Kaddafi'den dakikalar önce kamuoyunun karşısına çıkan Seyfülislam Kaddafi ise ülkesinin kapılarının artık "tüm dünyadan" gazetecilere açık olduğunu söyledi. Libya'da geçtiğimiz hafta patlak veren halk isyanının ardından yabancı gazetecilerin ülkeye girişi kısıtlanmıştı.
Libya ajansı Jana'ya göre, Seyfülislam, El Libia televizyonuna yaptığı açıklamada, "Ülkeyi dünyanın her yerinden gazetecilere açtığımızı dünyaya ilan ediyoruz" dedi.
Seyfülislam, göstericilerin üzerine hava saldırısı yapılmadığını yerinde görmek için gazeteciler ile diplomatların davet edildiğini de sözlerine ekledi.
Libya Dışişleri Bakan Yardımcısı Halid Kaym, ülkeye yasadışı yollardan giren gazetecilerin, "El Kaide işbirlikçisi ve kanun kaçağı sayılacağını" belirtmişti. Kaym, CNN, El Arabiya ve BBC'nin Arapça yayın yapan kanalından 3 ekibe izin verildiğini söylemişti.
Seyfülislam Kaddafi'nim ayrıca yaklaşık 1 haftadır süren olaylarda ölenlerin sayısının da abartıldığını söylediği belirtildi.
Libya'da hükümet, ülkenin doğusundaki ve başkentin yakınındaki belli başlı şehir ve kasabaların isyancıların eline geçmesinden sonra ülkede kontrolü sağlamaya çalışıyor. İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini dünkü açıklamasında, olaylarda hayatını kaybedenlerin sayısının 1000'i bulduğunu tahmin ettiklerini söylemişti.