Dünya

Avrupa basınının gündeminde bugün ne var?

Avrupa basının gündeminde, Suriye'nin saldırı durumunda kimyasal silah kullanacağı tehdidi, ABD'de 12 kişiyi öldüren saldırgan, Avrupa'daki borç krizi gibi gelişmeler var

24 Temmuz 2012 12:18

İngiltere gazeteleri Suriye rejiminin dışarıdan bir saldırı halinde kimyasal silah kullanabileceği tehdidi geniş yer verdi.

Independent gibi Times da ilk sayfadan yer verdiği haberde Şam'dan gelen açıklamanın uluslararası toplumu öfkelendirdiğine dikkat çekiyor, Avrupalı yetkililerin tepkisine, Amerikan Başkanı Obama'nın böyle bir girişimin trajik bir hata olacağı yolundaki sözlerine yer veriyor.

Bir diğer dikkat çeken haber, Amerika Birleşik Devletleri'nin Denver kentinde bir sinemadaki katliam zanlısının mahkemeye çıkarılması.

Gazetelerin pek çoğu James Holmes'un saldırıdan sağ kurtulanlar ve kurban yakınlarıyla dolu salonda sessizce, sabit bir noktaya baktığını, bunun sakinleştirici verildiği hissini uyandırdığını yazıyor ve Holmes'un fotoğraflarına ilk sayfadan yer veriyor.

Independent, Holmes hakkındaki suçlamalara bakıldığında hakkındaki hükmün idam cezasına dek varabileceğine dikkat çekiyor.


Irak ve El Kaide


"Irak'ta artan iktidar boşluğundan El Kaide faydalanıyor." Guardian'da yer alan Martin Chulov imzalı haberde, Iraklı Şii, Sünni ve Kürtler arasında derin güvensizliklerin hakim olduğu, savaş sonrası Irak'ta devletin başarısızlıklarının mezhep ayrılıklarına yönelik faaliyet gösteren terör örgütlerini cesaretlendirdiği görüşü dile getiriliyor:

"Irak'taki El Kaide örgütünün, yeni bir taarruza hazırlandıkları uyarısından bir gün sonra saldırı haberleri geldi. Sayısı 30'u bulan eşgüdümlü saldırılar, 107'den fazla can aldı ve terör örgütünün bozguna uğratıldığı yolundaki hükümet söylemini de paramparça etti."

Yazar Martin Chulov, bunun, 2 yılı aşkın zamandır görülen en kanlı saldırı olduğu ve Amerikan askerleri çekildikten yedi ay sonra Irak'ta böyle bir katliam planlanabildiğini gösterdiği görüşünde.

Chulov, baş zanlı elbette El Kaide derken, örgütün saldırı öncesi gelen uyarısının da yeniden canlanan bir güç olduğunu saklamaya çalışmadığı anlamına geldiğini vurguluyor.


İspanya’da borç krizi


Financial Times gazetesinin manşeti, İspanya. "Borçlanma maliyetinin dikkat çekici oranda artması karşısında Madrid hükümeti, uluslararası kurtarma paketi talep edebilir" diyor gazete.

İspanya'da Valencia'dan başka bölgelerin de merkezi yönetimden kurtarma paketi talep etmesi olasılığı, piyasalarda dalgalanmalara yol açmıştı. Gelişmeler karşısında İspanya hisse senedinde açığa satışları yasaklarken Financial Times'a konuşan bir yatırım danışmanı da uyarıda bulunuyor: İspanya piyasalara erişimini bütünüyle kaybetmeye doğru ilerliyor."

Guardian yazarlarından Larry Elliot ise "mesele İspanya'nın kurtarma paketine ihtiyaç duyup duymayacağı değil" diyor "asıl soru, bu paketin büyüklüğü.." ve şöyle devam ediyor:

"Yunanistan'dan alınan ders açık: Ekonomi hızla zayıflarken harcamaları kısıp vergileri artırmak, düşük değil çok daha yüksek borca götürür.

"İspanya zayıf ekonomi ve artan işsizlikle başlayıp yarardan çok zarar getiren kurtarma paketleri anlamına gelen kanlı döngüde Yunanistan'ı takip ediyor. 2011 Ağustos'u Yunanistan için neyse 2012 Ağustos'u da İspanya için o. Aynı sorunlar, aynı başarısız çözümler. Aynı kriz.. Sadece daha büyük..

Öte yandan Financial Times, Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu IMF'den yetkililerin oluşturduğu troykanın ilerlemeyi yerinde incelemek üzere bugün Atina'da olacağını aktarıyor.

Troykanın dönüşü, Atina'nın kurtarma paketinin koşullarına uyup uymadığını gözlemlemeyi amaçlıyor. Görüşmeler sonrası Yunanistan'a 31 milyar euroluk kredinin Eylül ayında serbest bırakılıp bırakılmayacağı da netleşecek.


Leveson soruşturmasında sona doğru


"Telekulak skandalı, 2010 kışına dek sürdü."

İngiltere'de medya ve siyaset ilişkisinin sorgulandığı bağımsız Leveson soruşturmasında sona yaklaşılırken gazetelerde soruşturmaların başındaki ismin bu açıklaması göze çarpıyor. Financial Times'ın haberine göre Sue Akers, Leveson oturumları sırasında soruşturmayı başka gazeteleri de dahil edecek şekilde genişlettiklerini anlattı.

Independent, İngiltere'de savcılığın bu sabah hangi tanıklar hakkında dava açılacağını açıklayacağını ilk sayfadan duyuruyor.

Haber, Guardian gazetesinin de ilk sayfasında.. Gazete, telekulak skandalıyla ilgili kararı bekleyen 11 kişi arasında bu skandal nedeniyle kapatılan News of the World gazetesinin genel yayın yönetmeni Andy Coulson ve yine eski genel yayın yönetmenlerinden Rebekah Brooks bulunuyor.

News of the World adına çalışan bir dedektifin, cinayete kurban giden bir genç kızın kayıp olduğu sırada telefon mesajlarını dinlediği geçen Temmuz ayında ortaya çıkmış, olay İngiltere kamuoyunda infial yaratmıştı.

Bunun üzerine oluşturulan ve medya etiğini ele alan Leveson soruşturmasında o tarihten beri çok çeşitli tanıklar dinlendi.


Olimpiyatlarda güvenlik tartışması


Guardian gazetesinin manşeti, Londra Olimpiyatları'nın güvenliğinden sorumlu G4S şirketinin eğitimleri sırasında gevşek davranıldığına yönelik iddialar.

Habere göre bomba tespitine yönelik sınavları geçebilmeleri için kursiyerlere birden fazla şans tanındı. Ancak Guardian kursiyerlere, ev yapımı bomba ve diğer silahları tespitte kullanılan X ray cihazlara yönelik sadece 20 dakika eğitim verildiğine dikkat çekiyor.

Gazete G4S'in Olimpiyat kurallarına aykırı davranmadığı yolunda açıklamada bulunduğunu aktarırken, hükümet yetkilileri cephesinde kaygıların dile getirildiğini, meselenin dün önde gelen bakanların ve Olimpiyat yetkililerinin katıldığı bir zirvede ele alındığını belirtiyor.

Yine Guardian'ın aktardığına göre Olimpiyatlara üç gün kala, polis ve silahlı kuvvetlerden, kapalı devre televizyon sistemi CCTV kullanmanın yanı sıra röntgen tarayıcı cihazlarının başına daha fazla görevli koymaları istendi.


Alman basınından özetler
 

Alman gazetelerinde bugün Suriye yönetiminin olası bir uluslararası müdahale halinde kimyasal silah kullanılabileceği yönündeki açıklaması, Yunanistan’ın durumuna ilişkin yorumlar öne çıkıyor.

Westdeutsche Allgemeine Zeitung, ‚Esad'ın son muharebesi' başlıklı yorumunda Suriye'deki durumla ilgili şu satırlara yer veriyor:

“Şu nokta gayet açık: Son çırpınışlarını yaşayan Esad rejiminin elinde çok büyük miktarda kimyasal silah bulunuyor ve Suriye yönetimi, açıkça bu silahların kullanılabileceği yönünde gözdağı veriyor. Özellikle İsrail komşusunun elindeki tank, füze savunma sistemi ve Scud füzelerinin yanı sıra kimyasal ve biyolojik silahların El Kaide ya da Lübnan’daki Hizbullah militanlarının eline geçmesinden endişe ediyor. İran’dan destek alan Hizbullah İsrail’in kuzeyine düzenli aralıklarla saldırıda bulunuyor. Netanyahu hükümeti, düşmanının kitle imha silahları ve füze teknolojisi ile donatılmasına izin vermeyecektir. Batı ise artık ne yapacağını şaşırmış durumda, çaresizlik içinde... AB bunu yaptırımları artırarak dile getiriyor. Yaptırımlar dün daha da sertleştirildi, tam 17’nci kez...”

Märkische Oderzeitung da Suriye yönetiminin kimyasal silah tehdidini ele alıyor:

“Köşeye sıkışan hayvan etrafına saldırmaya başlar. Bu denli kanlı ve acımasızca kendi halkına karşı savaşan ve uluslararası alanda da büyük ölçüde izole olan bir rejim de en kötü durumda bunu yapar. Kimyasal silahların yalnızca dışarıdan bir müdahale durumunda kullanılacağı ve bu silahların asla Suriye halkına yöneltilmeyeceği açıklaması yüreklere su serpmedi. Zira Esad kendisine karşı savaşanın Suriye halkı değil, yabancı teröristler olduğunu yeterince sık dile getirdi. Bu algılama zincirinin sonunda kendi halkını zehirlemeye varacak felaket senaryosuna götürmesi hiç de uzak bir ihtimal değil.”

Son günlerde Yunanistan’ın iflasına ilişkin senaryolar yeniden dile getirilmeye başladı. Bonn’da yayımlanan General Anzeiger gazetesinin Yunanistan ile ilgili yorumu şöyle:

“Artık burada söz konusu olan Yunanistan değil. Zira olaylar çorap söküğü gibi gelişecek. Yunanistan pes ederse, spekülasyonlar bir sonraki ülkeyi hedef almaya başlayacak. Aslında başladı bile. Ve bu sıradaki ülke İspanya ise, işte o zaman durum ciddi demektir.”

Stuttgarter Zeitung'da yer alan Yunanistan yorumu ise şöyle:

“Reform sürecindeki tıkanma şunu gösteriyor: Yunanistan faciasının esas nedenlerini ülkenin siyasi sisteminde aramak gerekir. Bu krizin kökenleri adam kayırmacılığa kadar uzanıyor, yolsuzluk ve keyfiyet değişime yıllardır ket vuruyor. Yunan politikacılar bu yapıyı çökertmeyi göze almadığı sürece, Yunanistan’ın sorunları çözülmez. Ülke çapında bir reform rüzgârı esmeli. Ancak iflas tehdidi yüzünden bu rüzgârın esamesi okunmuyor.”

Süddeutsche Zeitung gazetesinin, Alman iç istihbarat birimi, Anayasayı Koruma Teşkilatı'nda Neonazi cinayetlerine ilişkin dosyaların imha edilmesine ilişkin yorumu şöyle:

“Anayasayı Koruma Teşkilatı’nda dosyaların imha edilmesine ilişkin çok ayrıntı karanlıkta kalsa da, tek bir şey kesin: Bu eski dosyalar, Nasyonal Demokrat Parti NPD’nin yasaklanmasına ilişkin davanın Anayasa Mahkemesi’nde başarıya ulaşıp ulaşmayacağında belirleyici olmayacak. Eskiden olduğu gibi bugün de önemli olan şey, NPD'nin anayasaya aykırı icraatlarla kalmayıp, aynı zamanda demokratik sistemle de agresif bir mücadele içinde olduğunu ispat edebilmek. Partinin şiddete eğilimli Neonazi çevreleriyle olan yakın ilişkisi bunu açıkça ortaya koyar nitelikte. Ancak buna hukuksal bir boyut kazandırmak gerekiyor. Bu parti aleyhindeki kanıtların kuvvetli olması şart ve bu konuda özellikle tek bir kurumun özenli çalışmasına ihtiyaç var: Anayasayı Koruma Teşkilatı.”