ABD'de yeni teknolojiler kullanılarak bir doğalgaz patlaması yaşanmasına ilişkin olarak Başkan Obama kıvançla şunları söylüyor: “Doğalgazın Suudi Arabistan'ına dönüştük, elimizde bundan çok miktarda, evet çok miktarda var!”
Yeni Soğuk Savaş'ta akaryakıt silâhı
ABD, doğalgaz konusunda 2020 yılına kadar Ortadoğu'nun enerji tedariki konusundaki birincilik unvanını elinden almaya gayretli. ABD'nin gelecekte ihtiyacından daha fazla doğalgaz ve petrol üretmesinin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i sıkıştırmak açısından da bir fırsat oluşturacağı kanısı yaygın. Özellikle muhalefetteki Cumhuriyetçiler, Ukrayna krizinin de dayatmasıyla “Yeni Soğuk Savaş”'ta akaryakıtın silâh olarak kullanabileceği kanısını taşıyorlar.
İhracat terminallerinin inşası için izin bekleniyor
Deutsche Welle'ye bir açıklamada bulunan Kongre'nin Cumhuriyetçi milletvekili Robert Pittinger, ilk elde Avrupa'nın ve Ukrayna'nın enerji ihtiyacının karşılanmasının söz konusu olduğunu vurguluyor.
Pittinger ve diğer bazı Amerikalı milletvekilleri, ABD'den ve Ortadoğu'daki müttefik Kuveyt gibi ülkelerden yapılacak tedariklerle Doğu Avrupa'yı Rusya'nın doğalgaz sevkiyatlarına bağımlılıktan kurtarmak istediklerini belirtiyor. Aslında ABD henüz hiç doğalgaz ihraç etmiyor. Ancak ExxonMobil gibi firmalar artık nihayet ihracat terminallerinin kurulması için kendilerine hükümetin gerekli izinleri çıkartmasını talep ediyor. Bu taleplere gittikçe artan sayıda Amerikalı milletvekili de katılıyor. Cumhuriyetçi milletvekilleri Kırım'daki krizin Başkan Obama'nın bu doğrultudaki izinlere bir an önce yeşil ışık yakması için yeteri kadar argüman sağladığı görüşündeler. Ta ki bu izinler çıktıktan sonra sıvı gazın doğu Avrupa'ya gönderilebileceğine dikkat çekiliyor.
'Avrupa'ya sıvı gaz ihracatı ileride mümkün olabilir'
Ne var ki Alman Bertelsmann Vakfı'nın Washington bürosundan Annette Heuser, Amerikan hükümeti bu izinleri hemen verse bile Avrupa'ya sıvı gaz sevkiyatının uygulamaya geçirilmesinin ancak ve ancak çok ileriki bir tarihte mümkün olabileceğini vurguluyor.
Heuser, “Fillen ABD'de sadece bir liman bu sıvı gazı ihraç edecek durumda. Bunun ötesinde Amerikalılar imzaladıkları uzun vadeli sözleşmelerle bu sıvı gazı ilk elde Asya kıtasına ihraç etmekle yükümlüler. Güney Kore, Japonya ve Hindistan gibi ülkelere örneğin. Üçüncü husus ise Avrupalıların bu sıvı gazı alabilecek ve depolayabilecek neredeyse hiçbir kapasitelerinin olmamasıdır” diyor.
Sıvı gazın ihracatı için izin verilmiş olan ihracat terminallerinin inşaatları ABD'de henüz başlangıçta. Sadece Louisiana'daki inşaatın gelecek yıl tamamlanarak devreye girmesi bekleniyor. Diğer terminallerin 2017'den önce işletmeye girmeyeceği belirtiliyor. Atlantik'in öte yakasında da bu tür terminallere pek sık rastlanmıyor. Sadece Fransa, İspanya, Belçika ve Hollanda'da doğalgaz ithalleri için gerekli limanlar bulunuyor. Buna rağmen birkaç yıldan bu yana Washington'da enerji politikaları konusunda tartışmalar devam ediyor. Bertelsmann Vakfı'nın Washington bürosundan Annette Heuser, jeopolitik açıdan değişen dünyada yeni ticaret yolları konusunun tartışmaların odak noktasında olduğunu belirterek şunları ekliyor: “Avrupalılar bu konuda ilk planları yapmış bulunuyor. Ancak şimdi Kırım krizinin baş göstermesiyle birlikte genel olarak ABD ile Avrupalı müttefiklerinin enerji politikaları açısından gelecekteki bağımsızlığı konusu gündemin ilk sırasına oturmuş durumda.”
Gelecekte Avrupalıların, ilk sırada da Almanların doğalgaz ve petrol ihtiyaçlarını Rusya'dan mı, ABD'den mi karşılayacaklarına karar vermeleri ve ona göre proje geliştirmeleri gerektiğine vurgu yapılıyor.