Atlas Yardım Derneği Başkanı Ferda Altıntaş, özellikle pandemi sürecinde ihtiyaç sahiplerine yenilerinin katıldığına dikkat çekti. Gönüllü kadınların desteği ile her gün 300 kişiye sıcak yemek verdiklerini belirten Altıntaş, “Pek çok aile ihtiyaç sahibi durumuna düştü. Garsonlar, müzisyenler ve değişik meslek gruplarından insanlar şu an ihtiyaç sahibi. Üstelik bu yeni ihtiyaç sahipleri yardım istemeyi de bilmiyor çünkü utanıyor” dedi.
Ataşehir’in arka mahallesinde kurulu olan dernekten yardım alanların ihtiyaçlarının bağışlardan sağlandığını beliren Altıntaş, son 1,5 yılda vatandaş bağışlarının yüzde 40 oranında düştüğünü söyledi. Altıntaş, “Pandemi öncesi, yiyecek bağışlarında bu kadar çok sebze yoktu ve bağışlarımızın neredeyse yüzde yüzü yurttaşlar tarafından yapılıyordu. Şimdi bu oran yüzde 40’lara düştü. Kurum bağışları arttı. Zincir marketler son kullanım tarihine bir ay kadar zaman kalan ürünleri derneğimize gönderiyor biz de bunları değerlendiriyoruz ve bu ürünler israf da olmuyor” diye konuştu.
Altıntaş şu ifadeleri kullandı:
“Boşanmaların yanı sıra karısını ve çocuğunu babasının evine gönderip kendisi bekar evinde iş koşturan erkek sayısında da artış var. Bekar evlerinde kirayı bölüşerek masrafları kısmaya çalışıyorlar. Boşanma olmayan aileler de böyle parçalanıyor. Bunlar bizden bazen ocak, bazen televizyon istiyorlar”
"Çocuklarıma veremediklerim için çok üzgünüm''
Dernekte ihtiyaç sahipleri için yemek yapan, kendileri de geçim sıkıntısı çeken gönüllülerden 40 yaşındaki Yeter Bozkurt ve 45 yaşındaki Bedriye Ergin, pişirdikleri yemeklerden akşam evlerine götürüyor. Gelen kıyafetlerden de kıyafet ihtiyaçlarını karşılıyor.
Bozkurt, “Benim eşim tekstilde çalışıyor ve 2 bin 800 TL maaş alıyor. 1100 TL kira ödüyoruz. 600 TL kadar faturalar tutuyor. Bakkal borcuna bile yetişemiyoruz. Eşim pandemi nedeniyle uzun süre işsiz kaldı. O sırada kredi kartına 8 bin TL borç yaptık. Bunu ödeyemiyoruz. Çocuklar evde eğitim yaparken interneti 20 TL karşılığında komşudan alıyorduk. Sonra kendilerine de yetmediğini söyleyerek interneti kestiler. Şimdi okul açıldı. Kitaplar 580 TL tutuyor. Kızıma sadece en önemlilerini al dedim. Üç çocuğum var birine alsam diğeri mahzun kalıyor. Mağazadan kıyafet alamıyorum. Bana ‘Neden beni doğurdun, ben de giyilmemiş kıyafet giymek istiyorum’ diyor. Elimden gelen yok. Atlas Derneği sayesinde her akşam sıcak yemek yiyoruz. Dernek sayesinde diğer insanların yaptıklarını tatma şansım oldu. Boğaz turuna götürdüler bizi. Konsere gittim. Dışarıda yemek yedim. Sonra ‘Hiç yaşamamışım’ dedim. Çocuklarıma veremediklerim için çok üzgünüm ama son 1,5 yıldır hayat çok daha zor” ifadesini kullandı.
"Memlekette de ekilen masrafı karşılamıyor''
Tokatlı olduğunu söyleyen Bozkurt, "Memlekete dönmeyi düşünmedin mi" sorusuna ise “Ekilen para etmiyor. Hatta ekim için harcanan para borcu da karşılamıyor. Akrabalarım memlekette, bu yıl onlar da ekim yapmayacak. Yani memlekette de hayat kolay değil” yanıtını cerdi.
“‘Bedenin kaç’ diye sorulduğunda bilmediğimi söyledim”
Bedriye Ergin şunları kaydetti:
"Benim eşim garsondu. İşten çıkardılar. Altı ay kira ödeyemedik. Ev sahibi bizi evden attı. Dernek bize ev buldu. Kiramız bin 200 TL. Aylık iş yok, o gün ne bulursak onu yapıyoruz. Çocuklar arkadaşlarıyla dışarı çıkmak istiyor. Para istiyorlar ama yok. ‘Arkadaşımın yediğinden ben neden yiyemiyorum’ diye sorduğunda buna cevap vermemek çok acı. Ben mağazaya gitmedim. Komşu ne verirse ya da üzerime ne olursa onu giydim hep. Dernekte bana ‘Bedenin kaç’ diye sorulduğunda bilmediğimi söyledim. Onu bile burada öğrendim” (ANKA)