Hülya Karabağlı/ ANKARA
Atatürk araştırmacısı Eriş Ülger, Aytunç Altındal'ın İzzet Çapa'ya verdiği röportajda, 1922 yılında Nutuk'ta yazıldığını söylediği sözlerle ilgili, "1922 tarihinde henüz Kurtuluş Savaşı dahi bitmemiş, Cumhuriyet ilân edilmemiş. Bırakın Nutuk’un yazılmasını, Altındal'ın iddia ettiği şeyler dahi daha yaşanmamış" diyor. Ülger, Nutuk'un hiç bir yerinde Altındal'ın olduğunu iddia ettiği, " Hilâfet gündeme gelir” diye bir cümlenin olmadığını; bu anlama gelecek tek bir kelime bile bulunmadığına dikkat çekiyor.10'un üzerinde kitabı olan, Fikriye Hanım'ın mezar yeriyle ilgili tarihe not düşen Ülger, "Aytunç Altındal, ne Nutku okumuş, Nutuk’ta ne yazıyor bilmiyor. Hatta Nutkun ne zaman okunduğunu da bilmiyor" diyor.
Ünlü tarihçilerin sesiz kalmasını yadırgadım
İzzet Çapa'nın Hürriyet Gazetesi'ndeki röportajında Aytunç Altındal, Kenan Evren'in 'halk bunu zor hazmeder' diyerek, Mustafa Kemal Atatürk'ün gizli vasiyetinin açıklanma tarihinin 1988’de 25 yıl daha uzatıldığını söylemişti. Vasiyetin Kasım ayında açıklanacağını söyleyen Altındal, Nutuk'da Atatürk'ün halifelikle ilgili sözlerine de dikkat çekiyor. Eriş Ülger T24'e, kısa bir süre önce yayımlanan röportajdaki tarihi hatalara tarihçilerin va araştırmacıların sessiz kalmasını anlayamadığını ve yadırgadığını anlatıyor.
'Atatürk'ün gizli vasiyeti yok'
Altındal'ın Kasım ayında açıklanacağını söylediği 'gizli vasiyetle' ilgili Eriş Ülger, "Altındal’ın iddia ettiği gibi, "Atatürkün Gizli Vasiyeti" filanda yok. Gerçekte Mustafa Kemâl Atatürk’ün gizli olan hiçbir şeyi yok. Neden ve kimden gizleyecek. Özellikle Aytuç Altındal'dan gizlediyse onu da ben bilemem" diyor. 'Gizli vasiyet' konusunun çeşitli dönemlerde siyasetçiler ve bir çok araştırmacının gündeminden inmediğini vurgulayan Ülger, 2005 yılında bu işin peşine düşen ANAP Milletvekili Emin Şirin'e Milli Savunma Bakanlığı tarafından, "Bahsedilen ’tutanak dökümü ile Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden 50 yıl sonra açılması öngörülen vasiyetnamesi’ MSB arşivlerinde bulunmamaktadır" yanıtı verildiği bilgisini hatırlatıyor.
Altındal'ın kandisiyle çelişen açıklamalarına dikkat çeken Ülger, "Bir yerde Evren’in vasiyetnameyi yasakladığını iddia ediyor, bir yerde yanlış da olabilir diyor. Esas olan, Mustafa Kemâl’in çalışma notlarımış. Tamam da o notlar nerede?
'Evren, Özal, Menderes ve Bayar gördüyse nasıl gizli olacak?'
'Evren, Özal, Menderes, Bayar, üst düzey politikacılar ya okumuş ya da görmüşlerdir' diyor. Vasiyet hem gizli hem de herkes görüyor. Bu nasıl olacak?
'Kenan Evren'le ilgili belgeler nerede?'
Eriş Ülger, Aytunç Altındal'ın, dönemin cumhurbaşkanı Kenan Evren'le iddiaların da kanıtlaması gerektiğini söylüyor ve "Evren'in 'Halk bunu zor hazmeder' dediğinin belgesi nerede? Kenan Evren, Anayasa’ya mecburi din derslerini koydu da, halk tepki göstermedi de, şimdi Mustafa Kemâl’in gizli vasiyeti açıklandığında niye tepki gösterecekmiş ki".
Abdülmecit canını zor kurtarmış; protesto mu yapacak?
Altındal'ın, Abdülmecit'le ilgili sözlerinin de bir dayanağı olmadığını söyleyen Ülger, "İsviçre’ye gitmişte, Halife unvanını geri almak için protesto etmek için siyasi bir bildiri yayınlamışta…Karşılıksız kalmışmış. Bu bildirinin tarihi kaç? Bildirinin belgesi nerede? Mecit Efendi, canını, Mustafa Kemâl’in lutfuyle zor kurtarmış bir de protesto gösterisinde mi bulunacak? Bu iddiaya kargalar güler." Ülger'in Nutuk'la ilgili vahim hata dediği değerlendirmeleri şöyle.
Nutuk'ta 'hilafet gündeme gelir' diye bir cümle yok
Nutuk, Mustafa Kemâl Paşa tarafından 15 Ekim/20 Ekim 1927 tarihleri arasında CHP’nin II. Büyük Kurultayında 36 saat 33’dakikada okunmuştur. İki cilt bir arada toplam 878 sayfadır. Metin kısmında 192.240 sözcük vardır. Ortalama her sayfada 360 sözcük vardır. Nutuk kısmı 534 sayfa, belgeler kısmı 344 sayfadır. Belge adedi de 308'dir.'Hilâfet gündeme gelir” diye bir cümle olmadığı gibi, bu anlama gelecek tek kelime dahi yoktur.
'1922'de henüz Kurtuluş Savaşı bitmemiş, bırakın Nutuk'u yazmayı'
1922 tarihinde henüz Kurtuluş Savaşı dahi bitmemiş, Cumhuriyet ilân edilmemiş. Bırakın Nutuk’un yazılmasını, Aytunç Altındal'ın yazıldığını iddia ettiği şeyler dahi daha yaşanmamış.
1922’yılında üç Müslüman ülke varmış. Aytunç Altındal, tarih de bilmiyor. Mısır, Suudi Arabistan, Afganistan, İran, Ürdün bunlar Hıristiyan mı? Bu ülkelerin çoğunun Devlet Başkanları da Atatürk’ü ziyaret için Türkiye’ye gelmediler mi?
Atatürk’ün Nutuk’ta yazdığını ileri sürdüğü sözlerini kanıtlamak durumundadır. "Ben Nutuk’un yalancısıyım" demekle işin içinde çıkamaz. Kanıtlamak zorundadır. Hangi ciltte, hangi sayfada, hangi satırda, Nutkun hangi basımında?