Ataması yapılmayan öğretmen Ersin Turhan, geçtiğimiz pazar akşamı hayatına son verdi.
Evrensel gazetesinden Hasret Gültekin Ozan’ın haberine göre, Ataması yapılmayan Öğretmen Ersin Turhan, geçtiğimiz pazar akşamı sosyal medyadan yaptığı paylaşımlar sonrası hayatına son verdi.
Tunceli Pertek doğumlu Ersin Turhan, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nde sınıf öğretmenliği okumuş, atanmayı bekliyordu. 32 yaşında olan Turhan, İstanbul Gazi Kent Ormanı’nda bir ağaca kendini asarak hayatına son verdi. Akrabası Turgut Erdoğan, Ersin Turhan İçin “Zor şartlarda okudu, hayata tutunmak istiyordu, genç insandı. Köy yerinde para kazanılmıyor, o yüzden gurbete gidiyordu” dedi.
Son paylaşımı: Ertelemenin anlamı yok
Ataması yapılmayan ve bunalıma giren Ersin Turhan, sosyal medyada Pazar günü saat 18.10’da sosyla medya hesabı üzerinden şu paylaşımda bulundu:
“Gelip karşıma pis pis sırıtma hayat. Ben sana yenilmedim. Sevdiklerim diz çöktürttü senin önünde bana. O yüzden kalkamıyorum. Ama şimdi sus güneşi çek üzerimden. Gözlerimi alıyor uyuyamıyorum. Ve sustur şu başımda öten kuşları. Sessizlik. Biraz huzura ihtiyacım var. Sonsuz bir uykuya hasretim. Ve asla sevinme ilk rauntta nakavt ettim diye. İkinci raunt Azrail ile hadi gel zaman geldi. Ertelemenin anlamı yok. Yenilenin canı cehenneme.”
"Önce yalandan ağlayıp sonra unutacak herkes"
Turhan’a, sevenleri sosyla medya üzerinden yorum attı, kararından vazgeçirmeye çalışanlar oldu. Ama göreve başlayamayan genç öğretmen saat 21:09’da yaptığı son paylaşımda “Sabah beni bir ağaçta asılı bulacaklar. Önce yalandan ağlayıp sonra unutacak herkes” diyerek hayatına son verdi.
Cebinden 10 lira çıktı
Turhan’a yazdıklarından sonra ulaşamayan ailesi onu aramaya başladı, karakola başvurdu. Acı haber pazartesi sabahı aileye ulaştı, Gazi Kent Ormanı’nda bir ağaca asılı bulunan Turhan’ın cebinden 10 lira para çıktı.
İnşaatlarda okul harçlığını çıkarıyordu
Kocaeli’de yaşayan akrabası Turgut Erdoğan, Ersin Turhan’ın yazın köyde tarım işiyle uğraştığını, nohut ektiği ve siparişler almaya çalıştığını söyledi. Turhan için “15-20 gün önce İstanbul’a çalışmaya geldi” diyen Erdoğan, “Geçen yıllarda da inşatlarda çalışıyordu, Gazi Mahallesi’nde kalıyordu. Üniversiteyi okurken de ara vermişti, bir yıl önce bitirdi ataması yapılmamıştı. Hiçbir şeyi yoktu, yazın nohut ekmişti, insanlarda sipariş almaya çalışıyordu. Yaşamı seven birisiydi, babasını yıllar önce kaybetmişti. 9 kardeşlerdi, abileri köyde hayvancılıkla uğraşıyor. Yazları İstanbul’a gelip büyük inşaat firmalarında çalışıyor, okul harçlığını çıkarıyordu” diye konuştu.
"Zengin olsa kurtarırlardı"
Turhan’ı bulduklarında cebinden 10 lira çıktığını vurgulayan Erdoğan, “Belki mesajlar fark edildiğinde harekete geçilseydi kurtarılırdı. Polis yardımcı olur muydu bilmiyorum ama cep telefonu sinyalinden belki yeri tespit edilirdi. Ama herkese yapmazlar onu da. Zengine olsa yaparlar ama fakire yapmazlar. Haber alınamayınca karakola gidiliyor. Ertesi gün sabah saatlerinde emniyetten arıyorlar, üzerindeki kimlikten kim olduğu anlaşılıyor. Bulduklarında cebinde sadece 10 lira çıkmış” dedi. Turhan’ın çevresinde sevilen biri olduğunu ifade eden Erdoğan, “Hayata tutunmak istiyordu, genç insandı. Köy yerinde para kazanılmıyor, o yüzden gurbete geliyordu. Zor şartlarda okudu, ailesinin durumu çok da iyi değil açıkçası” diye konuştu.
Turhan’ın, ismini açıklamayan bir arkadaşı da, “Bizlerle arası çok iyiydi. Bir öğretmen adayıydı, sınıf öğretmeni olacaktı, atanmayı bekliyordu. ‘Atanmam olana kadar da İstanbul’da çalışırım, paramı kazanırım’diyordu, çıkıp İstanbul’a gelmişti” ifadelerini kullandı.
Ersin Turhan’ın cenazesi Çarşamba günü Pertek’in Sumağ köyünce toprağa verilecek.