Spor

Aslan lige dönemedi!..

Turkcell Süper Lig'de 25. haftanın kapanış maçında Galatasaray sahasında Eskişehşirspor'u konuk etti. Cevahir Evren yazdı

23 Mart 2009 02:00

Turkcell Süper Lig'de 25. haftanın kapanış maçında Galatasaray sahasında Eskişehirspor'u konuk etti. Sarı kırmızılı takım 10 kişi kalan konuğuna 1-0 yenilerek taraftarlarını üzdü...

Maçtan kareler - FOTOGALERİ

UEFA Kupası'na dramatik bir şekilde veda eden Galatasaray, rakiplerinin puan kaybettiği haftada sahasında Eskişehirspor'u yenerek aradığı morali ligde bulmayı umut ediyordu...

Rakamların dili olsaydı bu maç öncesi "üçç" diye bir ses duyacaktık, Ali Sami Yen'in tam orta noktasından...
Neden mi?
Çünkü Galatasaray, Eskişehirspor'u yenerse hem 3 puanın sahibi olacak, hem 3. sıraya yerleşecek, hem de lider ile arasındaki puan farkını 3'e indirecekti...
Hele bir de 3 gol atarsa, tüm takım sahanın orta yerine gelip hep birlikte '333' diyerek fotoğraf dahi çektirebilirlerdi...

Bu 3 geyiğini bir kenara bırakıp, maçın favorisi -saha ve seyirci avantajıyla- Galatasaray olsa da , futbolun 3 ihtimale de açık bir spor olduğunu unutmadığımızı belirtelim... 

Tabii Lincoln'ün yedekler arasında, Kewell'ın Kewell olduğu pozisyonda, Emre Aşık'ın defansta, Baros'un cezalı, Ümit Karan'ın da ilk 11'de olduğunu da hatırlatalım...

Lincoln için özel bir paragraf...
Brezilyalı yıldızın Hamburg maçlarında ilk 11, lig maçlarında yedek kulübesinde oturması, her ne kadar ilginç gelse de, takdiri takımının başında çıktığı 5 maçta 2 galibiyet, 2 beraberlik, 1 de yenilgi almış Bülent Korkmaz'a bırakmak en iyisi...
Tabii içimizde de kalmasın...
Korkmaz-Lincoln arasında yaşanan gerginlik pek hayra alamet görünmemekte...

Ve maç başladı...

Çok sevdiğim futbol klişeleri vardır, yağışlı havalarda şöyle başlar maç muhabbetleri, goller de yağmur gibi yağsın... Bir başkası, gol yağmuru...

Evet değerli okurlar, anlaşıldığı üzere maç yağmurlu bir havada, soğuk da sayılabilecek bir derecede, tribünler de yağmur çamur diyerek maça gelmeyen taraftlarların yokluğuyla doluydu... Az sayıdaki taraftarın dilindeki şarkı da, "yağmur yağar... düşer düşer ağlarım" olunca... Oturduğumuz yerde sırılsıklam olduk efendim...


İlgili haberler

Spor yazarlarının yorumları
Taraftardan Arda'ya destek
27 yıl sonra gelen galibiyet
G.Saray'ın 7. yenilgisi
Korkmaz'a Kewell tepkisi
Golü 9 kişiyken attılar
Avrupa, Aslan'a yaramadı
Dilmen: G.Saray'da tek sorumlu yönetim
Maçtan dakikalar: G.Saray-Eskişehirspor
Lincoln ilk 11'e giremedi
Maçın tüm istatistikleri
Es-Es tribünleri doldu
Baros'u şaşırtan tablo
Taraftar maça ilgi göstermedi


Hemen maçın başında dikkati çeken ev sahibi takımın futbolcularının hata yapmaktan çekindikleri, alınacak kötü bir sonuçta ihalenin kendisine kalacağını hissetmeleri, riske girmemeleri vs durumuydu...
'Hepimiz Korkmaz'ız hallerinden hiç eser kalmamıştı...

Eskişehirspor ise, daha derli toplu ne istediğini bilen ileriye daha cesur hamleler yapabilen bir görüntü sergiliyordu...
Hatta dakikalar 22'yi gösterdiğinde telefonuma şöyle de bir mesaj geldi , değerli dostum Oktay'dan, "formalar mı karıştı, bu mu şampiyonluk adayı"

Doğrusu nasıl bir cevap vereceğimi bilemediğimden biraz daha bekledim...
Ama haksız da sayılmazdı, 30. dakikada telefona sarılıp, "ilk yarı G.Saray gol atamazsa, ikinci yarı Ali Sami Yen'de şenlik var" dedim...



Neden böyle düşündüğümü yazmak için ilk yarının bitmesini beklediğimi de itiraf etmeliyim...
Çünkü ilk yarıda Eskişehirsporlu futbolcuların istediklerini yaptığını gördük..
Çünkü ilk yarıda Eskişehirsporlu futbocular topa daha çok sahip olan taraftı
Çünkü ilk yarıda maçın kilit isimleri olabilecek Arda ve Kewell oldukça yorgun görünüyorlardı
Çünkü ilk yarıda Galatasaray neredeyse kendi sahasından çıkamadı...

Peki maçta pozisyon yok muydu? Hiç mi heyecan yaşamadı tirbünler?
Doğrusu tribünlerin de takımlarından pek bir farkı yoktu, tezahüratlarıyla hem oyuncuları hem de Mecidiyeköy halkını uyuttuklarından eminim...

İkinci yarı başlamadan önce tribünler takımı çağırdı ve bizim için oynayın tezahüratıyla takımı uyandırmaya çalıştı.... Ardından 'saldır Galatasaray, oley' geldi... Biz de maçın başından itibaren olduğu gibi, maçın öyküsünün en heyecanlı yerini yazmayı beklemeye devam ettik tabii...

Çalımlar, muz ortalar, araya atılan derin toplar, uzaktan denemeler, gelişine vuruşlar... Hani bunlar bizim klavyemizde vardı, olsa hemen öyküyü şenlendirecektik ama...

Bizi kırmızı kart kurtardı

Derken 54'te Eskişehirspor'a nazar değdi...
Nadareviç, ikinci sarı karttan kırmızı kartı gördü... Bünyamin Gezer, kısa zaman aralıklarıyla bu oyuncunun bu maçtaki öyküsünü böylelikle sonlandırmış oldu...
10 kişi kalan bir rakip belki ev sahibi takımı ateşleyebilirdi ya da bir kişi kalan konuk ekip daha hırslı oynamaya başlayabilirdi...



Ve değerli okurlar dakikalar 58'i gösterirken maçın en estetik, en beklenen iki hareketine tanık olduk... Eskişehirsporlu Doğa yaklaşık 25 metreden topa mükemmel vurdu ve kaleci De Sanctis aynı güzellikte topu çıkarttı...
Ardından 59'da sarı kırmızılılar etkili geldi, Arda'nın ortasında Kewell kafasını uzattı ama golünü yapamadı...
62'de Youla sarı kırmızılı defansın arkasına sarkan oyuncuydu, kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda açısı daraldığı için bu önemli pozisyondan gol sesi çıkmadı...
66'da bu kez Kewell ortaladı, Ümit Karan çok güzel yükseldi kafa vuruşu üst direği sıyırdı...
67'de Sabri uzaktan bir deneme yaptı, kaleci Iveca topun önünde sekmesine izin vermedi...

69'da Doğa'nın pasında topla buluşan Youla Eskişehirspor'un golünü attı: 0-1
Aslında kırmızı karttan sonra oyunun hareketlendiği, iki takımın da gol pozisyonları üretmeye başladığı görülüyordu ama yanlış anlaşılmaması için yazamıyordum...
Golü kırmızı kart mağduru takım bulduğu için 'sakıncasız' görüyor ve şimdi az önceki düşüncemi yazıma ekliyorum... Kırmızı kart için teşekkürler hakem Gezer...



Artık maçın seyri belli olmuştu... Aslan evinde yara almamak için saldıracak, bir kişi eksik Es-Es hızlı adamı Youla ile fırsat kollayacaktı...

Bülent Korkmaz Kewell'ı oyunda alınca tribünlerle birlikte bizler de şaşırdık tabii, Lincoln'ü oyuna almaması da ayrıca bir şaşkınlıktı ve son 10 dakikaya da gelmiş olduk...

Maçın temposu her geçen dakika biraz da artıyor, sarı kırmızılı takımın futbolcuları skoru eşitlemek için daha fazla yüklenmeye, maçın başından itibaren hiç denemedikleri akınları geliştirmeye çalışıyordu...
Azalan süre ayakların titremesine son pasların yerine gitmemesine, şutların isabet oranının düşmesine neden oluyordu ama izlenesi bir hal almıştı maç nihayet, dakika 84'ü gösterdiğinde...
Maçın en net ikinci pozisyonunda yine Youla ismi vardı, maçın uzatma bölümlerinde...
De Sanctis bir ikinci gol izni vermedi Eskişehirsporlu futbolcuya..

Son düdük... Hakemin son düdüğüyle 10 kişi kalan Es-Es deplasmanda güçlü rakibini yenerek tebriği hakeden taraf olurken, Galatasaray şampiyonluk yarışında büyük bir yara almış oldu...

Maça ilişkin son laflarımızı da edelim... Galatasaray'da iç-huzur sağlanmadığı sürece, kayıplar yaşanmaya devam edecek, sportif başarısızlıklar huzursuzluğu daha da arttıracak ve şampiyonluk yarışı bir yana Avrupa Kupaları dahi zor duruma girecektir...
Bu nedenle başta yönetim olmak üzere teknik ekip ve futbolcular 3'ün, 5'in hesabını yapmayı bırakmalı ve takımda kutsal barışı sağlamalı...
Yoksa sahanın ortasında '333' diyerek fotoğrafı hep rakip takımlar çektirir...

GALATASARAY: 0 - ESKİŞEHİRSPOR:1
Stat: Ali Sami Yen
Hakemler: Bünyamin Gezer, Serkan Gencerler, Ekrem Kan
Galatasaray: De Sanctis, Serkan Kurtuluş, Emre Aşık, Hakan, Volkan, Sabri, Barış, Ayhan, Arda, Kewell, Ümit
Eskişehirspor: Ivesa, Koray, El Saka, Nadarevic, Sezgin, Serdar, Bülent Ertuğrul, Doğa, Engin, Youla, Batuhan
Gol: Youla
Kırmızı Kart: Nadarevic