Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) kapsamında askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na bağlanmasından sonra çürük raporlarında 'patlama' yaşandığını söyledi.
Hastaneler üzerinde siyasi etki olduğunu söyleyen Öztürk, "Askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesinden sonra bu hastaneler üzerinde de siyasilerin etkili olduğunu verilen sağlık raporlarından, askerlerin sınıf değişikliğinden, aslan gibi gençlerle ilgili 'komando olamaz' raporlarından anlıyoruz." ifadesini kullandı.
Çürük rapor alınırken yönetmelik ve yönergelere de uyulmadığını belirten Öztürk "Askeri hastanelerin kapatılmasından sonra askerlerle ilgili sağlık raporları düzenleme yetkisi verilen hastanelerde 'apor patlaması' yaşanıyor. Askerler, terörle mücadeleyi önemli ölçüde etkileyen bu durumdan olabildiğine şikayetçi… Sonunda durum Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'a da anlatıldı, raporlar konusunda hassas davranılması, yönetmelik ve yönergelerin eksiksiz uygulanmasının sağlanmasının önemli bir zorunluluk haline geldiğini ifade ettiler." diye yazdı.
Saygı Öztürk'ün Sözcü gazetesindeki yazısı şöyle:
15 Temmuz darbe girişiminden sonra çıkarılan kanun hükmünde kararnameye dayanılarak Ankara ve İstanbul Gülhane Askeri Tıp Akademileri (GATA), askeri hastaneler, Genelkurmay Başkanlığı'nın görüşü bile alınmadan Sağlık Bakanlığı'na devredildi. Aynı süreçte harp okulları, askeri liseler de kapatıldı. Bunların sakıncaları ve beraberinde getireceği sorunlar ne kadar anlatılsa da dönüş olmadı.
Bedensel ve ruhsal sağlığı tam olmayan hiçbir ordu savaşamaz. Gülhane Askeri Tıp Akademileri tabip subayı, eczacısı, diş hekimi, sağlık astsubayı, ordu hemşiresi ve tüm çalışanlarıyla Silahlı Kuvvetlerimizin vazgeçilmez parçasıydı. Onlarla birlikte yaşayan, aynı dili konuşan askerdi. Şimdi bunlar geride kaldı.
Siyasetin girmemesi gereken yerlerin başında kışlalar ilk sırada yer alır. Ancak son dönemde yaşanan bazı olaylar, siyasetin ve onun gücünün askerleri de önemli ölçüde etkilediği anlaşılıyor. Bu konuda, yaşanan rahatsızlıklar resmi belgelere de yansıyor. Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması nedeniyle kamu görevlileri her an bir iftirayla karşılaşabilirim korkusu yaşıyor, bir yerde siyasetin dediğinin dışına çıkamıyor.
Askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesinden sonra bu hastaneler üzerinde de siyasilerin etkili olduğunu verilen sağlık raporlarından, askerlerin sınıf değişikliğinden, aslan gibi gençlerle ilgili “komando olamaz” raporlarından anlıyoruz. GATA ve askeri hastanelerin yaptığı görevler şimdi siviller tarafından yerine getirilmeye çalışılıyor. Ancak bu yapılırken var olan yönetmelik, yönergelere bile uyulmadığı ortaya çıkıyor.
Askeri hastanelerin kapatılmasından sonra askerlerle ilgili sağlık raporları düzenleme yetkisi verilen hastanelerde “rapor patlaması” yaşanıyor. Askerler, terörle mücadeleyi önemli ölçüde etkileyen bu durumdan olabildiğine şikayetçi… Sonunda durum Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'a da anlatıldı, raporlar konusunda hassas davranılması, yönetmelik ve yönergelerin eksiksiz uygulanmasının sağlanmasının önemli bir zorunluluk haline geldiğini ifade ettiler.
Bölücü terör örgütüne karşı kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yürütülen operasyonlar devam ederken, özellikle komandoların sınıf değiştirmek istemeleri, komando olabilecek gençlere “komando olamaz” raporları verilmesi askerlerin planını bozuyor. Uzun süreli sağlık raporu alıp birliğinden uzak kalan asker sayısında da önemli artış yaşandığı hastanelerin Genelkurmay'a bağlı olduğu dönemlerle, şimdiki durum karşılaştırıldığında da çok belirgin bir biçimde ortaya çıkıyor. Olayların bu hale gelmesinde “siyasetin gücü”nün çok büyük olduğunu her kesimden öğrenebilirsiniz.
BAKIN ŞU ARTIŞ ORANLARINA…
Kuvvet komutanlıkları ve jandarmada yaşanan “rapor” ve “sınıf değişikliği”, “komando olamaz” raporlarının giderek artması, terörle mücadeleyi olumsuz etkilemesi, askerin planını bozmasının yarattığı sorunlar üzerine Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, bu konuda sağlık kuruluşlarının uyarılmasına karar verdi.
Bakan Fikri Işık'ın talimatıyla Milli Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tümgeneral Veli Tarakçı imzasıyla Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurum Başkanlığı'na gönderilen yazının bir bölümünü aktaralım:
“Askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devrini müteakip teröristle mücadele harekâtı (TMH) kapsamında görev yapan 8'inci Kolordu Komutanlığı bağlısı komando tugaylarında görevli personelin ‘Sınıf Değişikliği' raporlarında yüzde 1.300, ‘Komando Olamaz' raporlarında yüzde 6.000 ve ‘Uzun Süreli İstirahat' kararlı raporlarda yüzde 1.300 artış yaşandığı tespit edilerek, belirtilen raporlara ait bilgiler yazımızın ekinde sunulmuştur.”
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurum Başkanlığı yetkilileri, kendilerine ulaşan subay, astsubay, uzman erbaşlara verilen raporlarla ilgili yazıyla istenilenleri SÖZCÜ'ye şöyle anlattı:
“MEVZUATI UYGULAYIN”
“Operasyonel birliklerin muharip gücünü üst seviyede tutmak ve yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçilmesi için:
Bingöl, Elazığ ve Bitlis Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterlikleri'ne bağlı rapor vermeye yetkili hastaneler başta olmak üzere, TSK personeli için düzenlenecek ‘Sınıf Değişikliği' ve ‘Komando Olamaz' raporlarının düzenlenmesinde mevzuat esasları hassasiyetle dikkate alınsın.
Uzun süreli istirahat raporlarının tanziminde ise üç hekim imzalı rapor uygulaması yerine yönergede yer alan sağlık kurulu raporu formatına göre işlem yapılsın.”
Bir de “paralı askerlik” yapmak isteyenler var. Onlar yine yoğun lobi faaliyetinde… Başbakan Binali Yıldırım, gündemlerinde şimdilik “Bedelli askerlik” uygulamasını bulunmadığını hatırlattı. Haberiniz olsun…