Gündem

'Asker, Çin füzesine tepkili; ABD'ye kızgın'

'Askerler ikinci sınıf ve ucuz Çin füze sisteminin satın alması fikrinden hoşnut değil; ABD'ye de kızgınlar'

06 Kasım 2013 13:45

Taraf yazarı ve savunma konusunda uzman isimlerden Lale Kemal, Türkiye'nin uzun menzilli hava savunma sistemi ihalesinde NATO üyesi ülkelere ait firmaların yerine, Çinli bir şirketin öne çıkmasını askerlerin nasıl değerlendirdiğini yazdı. Kemal, "Aldığım duyumlara göre, askerler, 'İkinci sınıf, denenmemiş ve ucuz' dedikleri Çin füzelerinin nihayetinde satın alınması fikrinden hoşnut değillermiş" derken, askerlerin ABD'ye de "kızgın" olduklarını savundu. Kemal'in aktarımlarına göre, askerler "Eğer, ABD, firmalarına, Türkiye’ye daha fazla teknoloji transferi yapma izin vermiş olsaydı diğer firmaların ihalede önünü keserdi” görüşünü paylaşıyor.    

Türkiye'nin, Eylül ayında yaptığı uzun menzilli hava savunma sistemi ihalesinde Çinli CPMIEC şirketinin öne çıkmasının ardından, bu konuya ilişkin hem NATO'dan, hem de ABD'den açıklamalar yapıldı. Çin'in öne çıkmasından memnun olmadıklarını ima eden bazı yetkililer, "Çin füze sisteminin NATO'nun savunma sitemine entegre edilmeme ihtimali"ni dile getirdi. Hükümete yakın bazı isimlerse Türkiye'nin savunma sisteminde teknolojiyi ulusal olarak geliştirme önceliği koyduğunu belirtti. 

Tartışmaya TSK'nın nasıl yaklaştığını sorgulayan Taraf gazetesi yazarı Lale Kemal'in ''Askerler, Çin füzesine tepkli, ABD'ye kızgınlarmış'' (6 Kasım 2013) başlıklı yazısı şöyle:

NATO’dan, müttefiki Türkiye’nin, ittifakın hasmı Çin ile ortak füze yapma kararına tepkiler gelmeye devam ederken bu sistemleri, üretilmesi hâlinde kullanacak olan TSK ne düşünüyor? Benim aldığım duyumlara göre, askerler, “İkinci sınıf, denenmemiş ve ucuz,” dedikleri Çin füzelerinin nihayetinde satın alınması fikrinden hoşnut değillermiş. Ne de olsa, TSK, envanterinde Amerikan yapımı ileri teknoloji ürünü F-16 jetlerini bulundururken gelecek neslin savaş uçağı Amerikan önderliğinde yapımı sürmekte olan F-35’lerden hem 100 adet alacak hem de bu projede belirli bir ortaklık payı bulunuyor. Dolayısıyla, TSK’nın, Çin ile geçmişte küçük çaplı bir füze üretimi gerçekleştirilmiş olmakla birlikte bu ülke ile oldukça hassas ve ileri teknoloji isteyen uzun menzilli Patriot tipi bir anti-balistik füze üretme fikrine sıcak bakmadığı konuya yakın kaynaklar tarafından dile getiriliyor.

Askerler, “firmalarına, Türkiye’ye daha fazla teknoloji transferi yapma izin vermiş olsaydı diğer firmaların ihalede önünü keserdi,” dediği ABD’ye de bu yöntemi seçmemesinden dolayı da bir hayli kızgınlarmış.

Diğer yandan, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın, bu ay başında söylediği, Çin ile müzakereler sorunsuz sürmekle birlikte kısa listeye kalan Amerikan ve Avrupa firmalarının getirecekleri yeni teknoloji transferi tekliflerine açık olduklarını söylemesi kafaları karıştırdı. Ancak, Ankara, kısa listeye kalan bu firmalara tekliflerini iyileştirmeleri için resmî bir yazı göndermedi.

Ankara, Çin ile müzakerelerin sonuçlanmaması hâlinde kısa listedeki sırasıyla Eurosam ve Amerikan firmalarıyla görüşmeleri sürdürüp sürdüremeyeceğini anlamak için bu firmaların ihalede kalıp kalmayacaklarını resmen sordu yalnızca. Firmalar da ihalede kalacakları yanıtını verdiler.

NATO’nun tepkisi ne olursa olsun Başbakan Erdoğan’ın, Çin ile füze ihale görüşmelerine devam edilmesinden yana olduğu da biliniyor. Ama Ekonomi Bakanlığı, müzakereler sırasında bir hayli yüksek teknoloji altyapısı gerektiren sistemin fiyatı Çin’in önerdiği 3,4 milyar doların çok üstüne çıkar da bu füzelerden vazgeçmesini önerirse ancak Erdoğan, ittifakın şimşeklerini üzerine çektiği Çin’den vazgeçer.