Gündem

Aşiret reisi diye küçümsenen Barzani, bugün devlet protokolünde

Murat Yetkin, Radikal'de "Barzani devlet başkanı gibi karşılanıyor" başlığıyla yayımlanan yazısında, Barza'nin öneminin arttığını vurguladı

19 Nisan 2012 11:57

Murat Yetkin

(Radikal, 19 Nisan 2012)

 

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) Başkanı Mesud Barzani’nin bugün İstanbul’da Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşmesi bekleniyor. Bu görüşme, Kürt sorununun yalnızca Türkiye ve Irak’ta değil, aynı zamanda İran ve Suriye’deki geleceği bakımından da kilit önem taşıyabilir.

Barzani İstanbul’a ABD’deki temasları ardından geliyor. ABD’de yalnızca Başkan Barack Obama ile değil, Başkan Yardımcısı Joe Biden, ayrıca Dışişleri ve Savunma bakanları, Kongre üyeleri ve iş çevreleri dahil kapsamlı görüşmelerde bulunmuştu.

Obama’nın Barzani’ye neredeyse devlet başkanı ihtimamı göstermesi, 2003’te Saddam Hüseyin’e karşı Irak’taki tek yerli işbirliği imkânını sağlayan Kürtleri, Amerikan birliklerinin ülkeden ayrılışı sonrasında da yalnız bırakmayacağı mesajını veriyor. 

 

Özel petrol anlaşması

 

Nitekim Barzani’nin Washington temasları ardından, Bağdat’taki merkezi hükümetin ABD’li Exxon şirketinin Kuzey’de Türkiye sınırındaki Kürtlerle yaptığı özel petrol anlaşması üzerindeki vetoyu kaldırabileceği işareti vermesi tesadüf sayılmamalı. Keza, İran nükleer görüşmelerinin bir sonraki turunun 23 Mayıs’ta Bağdat’ta yapılma ihtimali dahi, Irak’ta birbirine hasım taraflar arasında Amerikan malı bir buz eriticisi işlevi görebilir. Malum, Şii Başbakan Nuri Maliki’nin yargılamak üzere istediği –ve ABD seyahatine çıkmadan önce Barzani tarafından Erbil’de misafir edilen- Sünni Cumurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi halen Türkiye’de kalıyor.
 

Barzani, ABD’de olduğu gibi Türkiye’de de neredeyse bir devlet başkanı gibi ağırlanacak. Bugün Erdoğan’la İstanbul’da görüşmesi adından yarın, 20 Nisan’da Ankara’ya geçerek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşmesi bekleniyor.

Bundan birkaç yıl öncesine dek Türk siyasetçi ve idarecilerinin çoğunun Barzani’ye ‘Aşiret reisi’ diyerek küçümsemeye çalıştıklarına, Barzani’nin Ankara’ya geldiğinde muhataplarının üst-orta düzeyde diplomat, asker ve istihbaratçılar olduğuna inanmak zor doğrusu.

Ama artık zaman değişti, protokol de ona göre. Bu gelişmelere göre Barzani’nin ABD askerinin Irak’tan çekilmesini takiben giderek daha önemli bir bölgesel aktör olma yolunda ilerlediği yorumu yapmak hiç de zor değil. 

 

Yeni bir yol ayrımı

 

Belki de bu yüzden BDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş dünkü Radikal’de Deniz Zeyrek’e Barzani’nin Türkiye ve ABD tarafından ‘Kürtlerin ortak lideri’ haline getirilmeye çalışıldığını söylüyor. Belki de bu yüzden üst düzey bir BDP heyeti önümüzdeki günlerde ABD başkentine giderek Dışişleri dahil Amerikan yetkilileriyle görüşmek, dertlerini onlara da anlatmak istiyor. Ama bu BDP açısından pek kolay bir iş olmayabilir. Bunun tek nedeni BDP’nin aynı tabanı paylaştığı PKK’nın şiddet eylemleriyle arasına net bir mesafe koymaktan kaçınıyor olması değil. Aynı zamanda, İrlanda ve Bask örneklerinin aksine, BDP’nin PKK üzerinde ciddi bir etkisinin olmadığının bilinmesi ve ilişkinin aksi yönde olduğunun BDP tarafından da ‘Asıl olan PKK’ diye ifade edilmesi.

Bu tabloda Barzani’nin önemini arttıran bir husus da PKK’nın Türkiye ve Irak’a operasyonlar düzenlediği ana askeri üslerin halen Barzani’nin kontrolündeki Irak Kürt bölgesinde bulunması. Tabloyu tamamlamak için, Suriye’deki PKK varlığının, Barzani’ye sığınan Suriyeli Kürt grupların aksine Beşar Esed yönetimi yanında yer aldığını kaydetmek gerekiyor.

Bu tablo, Kürt sorununda bölgesel bir çözüm için yeni bir yol ayrımına doğru hızla ilerlediğimizi gösteriyor.