14 yaşındaki Chiara Paez’den haber alınamadı. Erkek arkadaşları Manuel Mansilla da dahil olmak üzere pek çok kişi Chiara'yı aramaya koyuldu. 3 gün sonra, erkek arkadaşının ailesi ile yaşadığı evin bahçesinde, verandanın altında genç kızın cesedi bulundu.
Yapılan otopsi sonucu, genç kızın 8 haftalık hamile olduğu ve canlı canlı gömüldüğü ortaya çıktı. Genç kızın erkek arkadaşı, cinayeti işlediğini itiraf etti.
BirGün'ün haberine göre, Manuel ve Chiara birkaç aydır birliktelerdi ve aynı okula gidiyorlardı.
Genç kızın cesedinde, düşük ilacının izlerine rastlandı. Marsilla'nın aynı zamanda genç kızı kürtaja zorladığı anlaşıldı. Chiara’nın hamile olduğunu ve çocuğunu doğurmayı düşündüğünü annesi ve teyzesine söylediği belirtilmişti. Ancak savcılar Manuel’in de Chiara’nın hamile olduğunu öğrendiği ve cinayeti tetikleyen sebebin de bu olduğunu düşünüyor.
Otopsi raporları, Chiara'nın hamilelikle ilgili yaşanan tartışma sonrasında öldürüldüğünü gösteriyor.
Ancak Manuel'in bunu yalnız başına yapmadığına dair şüpheler bulunuyor. Manuel'in 34 yaşındaki annesi ve onun 43 yaşındaki sevgilisi de Chiara soruşturması altında tutuklandı.
Chiara'nın babası, "Kızım 1.70 boyunda ve 70 kiloydu. Manuel bunu tek başına yapmış olamaz" dedi.
Çoluk çocuk, erkek, kadın, herkes Chiara cinayeti için tek vücut oldu. Kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine dur demek için eylemler düzenlendi.
Sadece geçen sene 277 kadının erkekler tarafından katledildiği Arjantin’de cinayete yönelik tepki eylem boyutuyla sınırlı kalmadı.
Çarşamba gecesi düzenlenen yürüyüşte, 200 bin kişiden fazla insan bir aradaydı.
Ancak, erkek şiddetine karşı mücadele eden Casa Encuentro örgütünün kurucusu Fabiana Túñez "Bu yeterli değil artık fotoğraflardan icraata geçmenin vakti, değiştirecek çok fazla şey var. Ama çok umutluyuz, çünkü bunun gibi bir eylem hiç yaşanmamıştı” dedi. Devasa eyleme katılanlardan kimileri çocukları için, kimileri ise artık bir daha buna benzer cinayetler yaşandığını görmemek için geldiğini söylüyor. Ancak hepsinin ortak birleştiği bir nokta varsa, o da toplumda bir kültür dönüşümü gerektiği.
Chiara’nın katledilmesi sadece Arjantin’i değil, komşu ülkelerde de büyük yankı uyandırdı.
İki ülkenin başkentleri Santiago ve Montevideo’da da çeşitli eylemler düzenlendi. Kadın cinayetlerinin Latin Amerika ortralamasına nazaran daha düşük olduğu Şili’de de kadına yönelik şiddet konusundaki hassasiyetin yeterli olmadığı tartışıldı.
Chiara'nın ailesi gibi, yakının kaybeden bütün aileler, adaletin yerini bulmasını bekliyor.