T24- Ermeni asıllı Arjantin vatandaşı Gregorio Hayrabediyan'ın 2000 yılında başvurarak 1. Dünya Savaşı sırasında Sivas ve Harput'ta yaşayan aile fertlerinin akıbetlerinin Türkiye'ye sorulması isteğiyle başlattığı yargı süreci tarihi bir kararla sona erdi. Arjantin Mahkemesi "Türk devletinin 1915-1923 yılları arasında vatandaşı bir buçuk milyon Ermeni'yi sistemli bir şekilde yok ederek soykırım suçu işlediğine" hükmetti.
Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın dün, ABD Başkanı Barack Obama’dan geleneksel başkanlık açıklamasında bu yıl “soykırım” sözcüğünü kullanmasını şahsen istediğini açıklamasının ardından, bugün de Arjantin mahkemesinin 1915 olaylarına ilişkin tarihi bir karar verdiği bildirildi.
Arjantin'in hassas davaları üstüne almasıyla ünlü yargıcı Norberto Oyarbide'nin açıkladığı mahkeme kararında, "Türk devleti 1915-1923 yılları arasında vatandaşı bir buçuk milyon Ermeni'yi sistemli bir şekilde yok ederek soykırım suçu işledi" ifadeleri yer alıyor.
Ermeni asıllı Arjantin vatandaşı Gregorio Hayrabediyan'ın 2000 yılında yargıya başvurarak 1. Dünya Savaşı sırasında Sivas ve Harput'ta yaşayan aile fertlerinin akıbetlerinin Türkiye'ye sorulması isteğiyle başlayan 11 yıllık yargı sürecinin sonunda dünya tarihinde ilk kez sözde ermeni soykırımı sorumlularına "evrensel yargı yetkisi" de tanındı. Mahkeme sonrası açıklama yapan Hayrabediyan'ın avukatı, kararın, Şili diktatörü Augusto Pinochet hakkında İspanyol yargıç Baltazar Garzon'un verdiği "insanlığa karşı işlenen suçların evrensel yargılanması" hükmüne dayandırıldığını söyledi.
Mahkeme kararı Türkiye aleyhine herhangi bir cezai müeyyideyi beraberinde getirmiyor ancak Ermeni örgütlerinin uluslararası forumlarda ve mahkemelerde Arjantin mahkemesinin verdiği bu yargı hükmünü delil olarak kullanabilmesinin önünü açıyor.
Evrensel yargı yetkisi, "belli bir ülkede işlenmiş olmasına karşın aslında bütün insanlığa karşı işlenmiş sayılan suçların cezasız kalmasını önlemek için, bütün ulusal mahkemelerin yetkisinde bulunan suçların faillerinin, suçun yerine, fail ya da mağdurun vatandaşlığına bakılmaksızın yargılanabilir olması" anlamına geliyor. Yani fiil ile ilgili devlet arasında herhangi bir bağlantı noktası olmasa bile yargı yetkisinin varolması durumudur.
11 yıl süren davada Almanya'nın gönderdiği belgeler etkili oldu
Türkiye'nin "soykırım suçlusu" ilan edildiği dava, 2000 yılında Gregorio Hayrabediyan'ın insan hakları evrensel beyannamesinde yer alan "gerçeği öğrenme hakkı" ilkesine dayanarak, Birinci Dünya Savaşı sırasında Sivas ve Harput'ta yaşayan ailesinin akıbetinin araştırılması için yargıya başvurmasıyla başladı.
2002 yılında yargıç Oyarbide, Türkiye'ye resmi başvuruda bulunarak, Hayrabediyan ailesinin "akıbeti" hakkında kendisinin bilgilendirilmesini ve kurbanlarla ilgili tüm arşivlerin Arjantin yargısına teslim edilmesini talep etti. Aynı zamanda İngiltere, Almanya, ABD ve Vatikan'a 1915-1923 yılları arasında Türkiye'de yaşanan olaylarla ilgili ellerindeki bilgilerin gönderilmesi istendi. Toplanan belgeler ve sözlü tanıkların dinlenmesiyle geçen 11 senenin ardından, mahkeme son kararını verdi.
Mahkemenin karar metninde Almanya'dan gönderilen belgelerde, dönemin konsolos ve diplomatlarının yazdığı kriptolarda, "Sadece Ermenilere karşı işlenen suçlar değil aynı zamanda Türkiye'nin Ermeni halkını ortadan kaldırmak için sistematik bir plan yürüttüğü" yönündeki yorumlar, Almanya'nın Osmanlı Devleti'nin en büyük müttefiki olmasından dolayı birinci derecede delil olarak kabul edildiği ibaresi yer alıyor.
Aynı zamanda son beş yılda Ermenistan, İngiltere, Fransa, Belçika, Almanya, Vatikan ve İsrail arşivlerinden gelen gizli belgeler, diplomatik kartlar vb. çeşitli dokümanlarda konuyla ilgili Türkiye aleyhine bulunan ibareler ve sözlü tanıkların da belgelerde yer alan iddiaları doğrulamasının, mahkemenin Türkiye'nin "soykırım" suçu işlediğini kabul etmesinin delilleri olarak gösteriliyor.
1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak ulusal düzeyde meclis kararıyla tanıyan ülkeler arasında bulunan Arjantin, 2007 yılında 24 Nisan'ı "Ermeni Soykırımı'nı Anma Günü" olarak ilan etmişti.