Gündem

Arınç: Endişeliyim bir şey olacak

Başbakan Yardımcısı bülent Arınç, Muğla'da yaşanan olayların Manisa'da da yaşanabileceğini ima etti.

16 Mayıs 2010 03:00

T24 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Muğla'da 1 haftadır süren gerginliği hatırlatarak, "Ülkenin huzurunu bozmak isteyenler var. Endişem var, söylüyorum" dedi. Manisa'da da benzer olayların yaşanması konusundaki endişelerini dile getirirken Arınç, "Son 1 yıldır yaşadığımız birtakım gelişmeler Manisa’nın huzurunun bozulmak istendiğini ve insanların her gün güler yüzle sokağa çıkarken birtakım endişeler yaşamaya başladığını gösteriyor" sözleriyle Manisa'da da benzer olayların yaşanabileceğini ima etti.


Muğla'da 'laf atma' tartışması etnik kavgaya döndü:1 yaralı


Muğla'daki olaylarla ilgili 2 öğrenci tutuklandı


Taraf gazetesinde yer alan ve "Arınç: Endişeliyim bir şey olacak" (16 Mayıs 2010) başlığıyla kaleme alınan haber şöyle:



Arınç: Endişeliyim bir şey olacak



Başbakan Yardımcısı Arınç, Ergenekon’u işaret etti: Ülkenin huzurunu bozmak isteyenler var. Endişem var, söylüyorum.


Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Manisa gezisinde önemli açıklamalarda bulundu. Muğla’da yaşanan öğrenci olaylarının endişe verici olduğunu belirten Arınç, 29 Mart seçimlerinden önce yaptığı bir konuşmada en büyük korkusunun Manisa’daki huzurun kaçması olduğunu söylediğini hatırlatarak, “Endişem halen budur. Manisa’nın huzuru bozulmasın. Son 1 yıldır yaşadığımız birtakım gelişmeler Manisa’nın huzurunun bozulmak istendiğini ve insanların her gün güler yüzle sokağa çıkarken birtakım endişeler yaşamaya başladığını gösteriyor.


Şüphesiz Valimiz, Emniyet Müdürümüz, güvenlik güçlerimiz her tür önlemi alıyorlar. Biz de halk olarak uyanık olmalıyız” dedi. Endişelerini her yerde anlatamadığını belirten Arınç, “Ama siz arifsiniz. Türkler için öyle derler. Alim değil ama Ariftir derler” diye konuştu.
 

İstihbarat mı geldi


Huzuru ve güveni sarsacak, bozacak birtakım çalışmalar olduğunu belirten Arınç, Muğla’daki olayı kastederek, “Batman’dan gelip Muğla’da öğrencilik yapan bir insan söylediği sözden dolayı neredeyse hayatını kaybedecek noktaya getiriliyorsa bu çok acı olayların habercisi olabilir” dedi.


Türkiye’nin huzurunu bozmak isteyenlerin de bulunduğunu, bunlara devletin elbette fırsat vermeyeceğini vurgulayan Arınç, önceki gün Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yoğun bakımda bulunan ağabeyini ziyaret ettiği sırada, birkaç gün önce Muğla’da üniversitede meydana gelen olaylarda bir kurşunla ağır yaralanan öğrencinin de aynı yerde yattığını öğrendiğini söyledi.


Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) anayasa değişikliğinin referandum tarihi olarak 12 Eylül’ü belirlemesinin “kaderin bir cilvesi” olduğunu belirterek, Ramazan Bayramı sonrası Türkiye’de darbeler, cuntalar ve muhtıralar dönemini ebediyen kapatacaklarını, artık kimsenin biraraya gelip planlar yaparak meşru hükümetlerin ayağını kaydıramayacağı bir döneme girileceğini söyledi. Manisa Pazarcılar Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen AKP Manisa İl Teşkilatı İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılan Bakan Arınç, YSK’nin referandumun 60 gün değil 120 gün sonra olacağına karar vermesi sonrası demokrasinin önünü kesmeye çalışan muhalefetin ‘’sevinçten havaya uçtuğunu’’, ‘’zil takıp oynadığını’’ söyledi.


Balyozlar, kafesler tarih olacak


Referandumun bir konu hakkında halkın düşüncesini almak demek olduğunu, bunun bir seçim olmadığını, adayların ve partilerin yarışmadığını, hükümetlerin değişmediğini ifade eden Arınç, sözlerini şöyle tamamladı:


“YSK’nın da burada bu sözleri duymasını istiyorum. Seçim kanunları ile referandumu aynı kefeye koyan bir anlayışa, ‘şunun anlamını ortaya koyun’ dediğimiz zaman bu söylediklerimizi söyleyecektir: ‘Ama burası Türkiye.’ Ama ne olursa olsun Türkiye’ye demokrasi geliyor, Türkiye güçleniyor.


Bakın 30 sene sonra 12 Eylül Anayasası’nı oylayacağız. Ramazan Bayramı bitecek, Türkiye’de darbeler, cuntalar, muhtıralar dönemini ebediyen kapatacağız. Balyozlar, kafesler, bunların hepsi tarih olacak. Türkiye gerçekten demokratik, gerçekten laik, gerçekten sosyal, gerçekten bir hukuk devleti olacak.”