T24- Almanya'da oynanan 'Spor Toto Dostluk Kupası'nda ezeli rakip Fenerbahçe'ye yenildikten sonra, kaptanlar Arda ve Sabri'nin taraftarla kapışması, görüntüyü daha olumsuz noktalara taşıdı. Yaşananlar, 'Böyle kaptan olur mu?' sorusunu akıllara getirdi.
Galatasaray’ın Fenerbahçe’ye yenildiği maç hazırlık sınavı olmasına rağmen Sarı-Kırmızılı takıma gönül verenleri bir hayli üzdü. Ezeli rakibe karşı, hem de Kanarya 75 dakika 10 kişi oynamışken alınan bu mağlubiyetin, taraftarı ve de futbolcuları üzmesi normal. Lakin maçın ardından takım otobüsünün önünde yaşananlar en az sahada alınan sonuç kadar iç karartıcıydı.
Radikal gazetesinin derlediği habere göre, önceki gece NTV Spor’un internet görüntülerini (yayından kaldırdıkları çekimler oldu) dikkatle izledim. Taraftar-futbolcu tartışmasının öne çıkan ayrıntılarına bakıldığında, maç sonunda Galatasaraylı futbolcuların imza vermeden, fotoğraf çektirmeden takım otobüsüne gittiği belli. Yani gurbetçilere bekledikleri ‘özel’ ilgiyi göstermemişler. Derbi kaybetmiş bir takımın refleksi bu. Fenerlisinden Galatasaraylısına gurbetçilerin, bu duruma saygı-müsamaha göstermediği de apaçık ortada. Görüntülerden duyulan ‘Kaç kilometre öteden geldik’, ‘Bir imza vermeye tenezzül etmediler’ lafları da bu yüzden.
‘6-0 işareti’ bunu yaptırır mı?
Sitemler sonrasında birinci kaptan Arda Turan’ı görüyoruz. Genç yıldız, ‘Kameraları kapatın’ talimatı üstüne, neden rahatsızlık duyduğunu açıklıyor: “Orda adam böyle yapıyor.” Arda’nın bahsettiği ‘böyle’ işaretini açayım: Altı işareti. Tarihi 6-0’lık mağlubiyete gönderme yapan bu harekete bozulan Arda da o kişiye (küçük bir çocuk olduğu iddiası var) bir el hareketiyle otobüsün camından cevap vermiş. Bunu da tartıştığı kişinin, “Sen Galatasaray’ın kaptanısın. Çocukların önünde böyle yapamazsın” sözleri üstüne anlıyoruz. Burada ilginç olan Arda’ya uyarıyı yapan kişinin Galatasaraylı olması. Bir diğer ilginçlik de Arda’nın cevapları: “Öyle bir yaparım ki! Ne çocuğu be...”
Arda otobüse yönelirken ikinci kaptan Sabri’nin sesini duyuyoruz: “Seni var ya!”. Eski Galatasaraylı Fatih Akyel tarzı bir hamle yapan Sabri, o karambolde birilerini ‘sarsmayı’ da ihmal etmiyor. Gurbetçiler arasından gelen şu ses bir ipucu: “Sabri valla dövüş ediyor.” Bu kargaşa sonrası Gökhan Zan ve birkaç oyuncu aşağı inip durumu kontrol altına alıyor, Galatasaray otobüsü de tıngır mıngır ilerliyor...
Bir de üstüne NTV’ye küfür!
İşte maç sonrası yaşananlar kısaca böyle. Bu kavga, tüm sezon gözlerin Arda-Sabri ikilisinin üstünde olmasına neden olacak. İlk yeni vukuatta da, ‘genç kaptanlar’ın pazubandlarına veda etmeleri sürpriz olmayacak herhalde!
Not: NTVSpor spikeri Burcu Esmersoy, twitter’a, ‘Arda arayıp bize küfretti’ yazdı. Arda büyük ihtimalle görüntülerin montajsız internete konmasına kızmış. O noktada haklı, çünkü ona edilen küfürler net duyuluyordu. Yine de bu eylemde de zararlı çıkan tabii ki kendisi oldu.
Cüneyt Tanman (Eski kaptan):
‘Başlarında yönetici niye yoktu?
Ne yazık ki bizim seyirci kültürümüz bir tuhaf. Fenerbahçe yeniliyor, Saracoğlu’na gidemiyor; Galatasaray mağlup oluyor, Florya’da olaylar çıkıyor. Gurbette de farklı bir tablo yok. Son olaydaki ‘suçluları’ sıralarsak ilk sırada bence organizyon hatası yapan yöneticiler geliyor. Öğrendiğim kadarıyla otobüste yönetici yokmuş, sadece basınla ilişkilerden sorumlu Hasan Tankaya varmış. Yönetici bu gibi durumlarda aşağıya iner ve gerilimi tırmanmadan sona erdirir, taraftarla futbolcular asla karşı karşıya gelmez. İkinci suçlu, taraftarlar. Ne futbolculara sataşmaya, ne de hesap sormaya hakları var. Hele ki maç sonu tacizleri. Bu bence ‘özel alana saldırı’dır.
Ve nihayetinde futbolcular, daha doğrusu kaptanlar (Hoş Arda geçen sezon biraz kendisini düzeltmişti, Sabri hâlâ fevri) bu tür ortamlardan kaçınmalı, hem kendilerini, hem de takım arkadaşlarını olaylardan uzak tutmalı.
Arda Turan’ın vukuat defteri
Geçen sezon başında kaptanlığa getirilen ve kendisine Metin Oktay’ın 10 numaralı forması verilen Arda Turan, taraftarın yanı sıra spor ve magazin basınının hedefi olan bir figür. Genç yıldıza yöneltilen eleştirilerde bazen ölçü kaçsa da, Turan’ın da fevri çıkışlar yaptığı bir gerçek. ‘Kaptan’ın, geçen sezonki ‘vukuat karnesi’ne bakarsak en önceliklisi, Saracoğlu’nda Fenerbahçe’yle oynanan lig maçında ısınırken Cristian’la kapışmasıydı. Bu olaydan sonra birçok Galatasaraylı kalem, ‘Bir kaptan böyle yapar mı?’dan çok, takımı adına, psikolojik avantajı karşı tarafa kaptırdığını ve 3-1’lik yenilgide bu kapışmanın rol oynadığını iddia etmişti.
Keza, bir antrenmanda takım arkadaşı Caner Erkin’le de yumruklaşmaya varan tartışma yaşamıştı.
Arda, ayrıca Olimpiyat Stadı’nda oynanan İstanbul BB maçında, yaka kartı olmadan yasak bir bölgeye girmeye çalışmış, ardından da güvenlikçiyle kavga etmişti.
Spor yazarları ne dedi?Attila Gökçe (Milliyet):
Taraftar bazen haddini aşıyor
Doğrusu ben bu olayda futbolculardan yanayım. Bir kere gurbetçilerin tuhaf bir mantığı var; kendilerinin her şeye hakkı olduğunu düşünüyorlar. “Yok şu kadar yol teptik, yok şu kadar uzaktan geldik” diyerek, hesap sormaya girişiyorlar. Evet, tepki gösterilebilir, hesap da sorulabilir ama bunun farklı yol yordamı vardır. Bu çocukların üzerinde çok baskı var, hele ki böylesi bir yenilginin ardından sinirler fazlaca gerilmiş olabilir. Evet, futbolcular daha kontrollü olabilir ama yine de bu baskı ortamında ve bir kez daha Fenerbahçe’ye karşı alınan bir mağlubiyetin ardından, taraftarın daha serinkanlı olması gerekiyor. Şöyle de düşünülebilir; Başbakan Tayyip Erdoğan’ın haftalık toplantılarında herkesi azarlamasından ilham alan gurbetçilerimiz aynı yetkiyi kendilerinde görüyorlar.
Ebru Kılıçoğlu (Sabah):
Rol modeli Metin Oktay olmalı
Ben bu son olay daha dahil yaptıkları için Arda’dan kaptanlığın alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Eğer ondan kaptanlığı alırsanız bu Arda’yı kibarca göndermek demektir. Şu an Galatasaray, Arda’dan mümkün olduğunca verim almaya çalışıyor ya da en azından onu iyi bir şekilde elden çıkarmaya çalışıyor. Bu şartlarda oyuncuları küstürmeden yollamak lazım. Genelde bizim futbolcularımız büyük takımlarda oynamaya mental olarak alışkın olmuyorlar. Bu da altyapı sorunu. Altyapıda bu eğitim verilmeli hatta hayat görüşü ve felsefesi konusunda da oyuncular eğitim almalı. Arda’nın zaten geçen seneden kalma bir sabırsızlığı var. Bir kaptana bu hareket yakışmaz ama sonucu Arda’dan kaptanlığı almak olmamalı. Galatasaray’ın eski kaptanları da mesela Bülent Korkmaz da agresifti ama asıl model Metin Oktay’dır. Ve birilerinin Arda’ya, Metin Oktay’ın kedisine küfür eden bir Fenerbahçe taraftarını kafasıyla selamlayıp nasıl susturduğunu anlatmalı. Sonuçta Arda, bunlar anlatıldığında anlamayacak biri değil.
Banu Yelkovan (Radikal):
Arda o eski sempatik çocuk değil artık
Bir sene önce “I love you” diyerek kaptanlığı verip bir sene sonra kaptanlığı onun elinden almamak gerekiyor. Arda zaten son dönemlerde psikolojik olarak pek de iyi değil. O eski güler yüzlü, sempatik çocuk değil ama kaptanlığı Arda’dan alırsan onu bitirmiş olursun. Kaptanlığı almazsın ama mesela bu görev Arda’yla birlikte Kewell’a verilebilir. Nasıl ki sahadaki yükü tek oyuncuya yüklemiyorsun, saha dışındaki yükü de dağıtman gerekiyor.
Fırat İşbecer (Lig Radyo):
Futbolcular biraz kendilerini geliştirmeli
Arda ve Sabri’nin her gittikleri yerde devlet başkanı veya tam tersine düşman askeri muamelesi görmeleri bu gençlerin karakterlerinde onarılması zor hasarlar meydana getiriyor maalesef... Hele gurbet ellerde sevginin ve tepkinin en uçlarda yaşandığı noktalarda kriz yönetimini hiçbir şekilde beceremiyorlar. Galatasaray amblemini Köln’deki Monaco zaferiyle, Frankfurt destanıyla hatırlayan, sıla hasretini sarı-kırmızı renklerle dindiren bir güruhun fevri tepkisine aynı şekilde cevap vermek düpedüz amatörlüktür. Oysa bu oyuncuların futbol oynamaktan arta kalan tüm vakitlerini bu konuda kendilerini geliştirmeye adamaları gerekiyordu. Galatasaray’da bugünden sonra kaptanlığın tartışılması, yeni bir kamplaşmanın habercisi olacaktır. O yüzden Galatasaray ya öz evlatlarını yontmayı bilecek ya da transfer penceresi açıkken bu futbolcularla yollarını ayırmanın yolunu arayacak.