Barcelonalı futbolcu Arda Turan, Milli Takım uçağındaki saldırısının gerekçesi olarak sorun yaşadığı Milli Takım görevlilerinin gazeteci Bilal Meşe'yle birlikte "kahkaha atmalarını" gösterdi. Fatih Terim'in danışmanı Bülent Bayraktar ve Milli Takımlar Medya Departman Sorumlusu Hande Sümertaş ile konuşan gazeteci Meşe'ye saldırdığını belirten Turan, "Kahkaha atıyorlardı, dayanamadım. Benimki onurlu, karşı tarafınki onursuz bir hata. Kimsenin arkasından konuşmadım, yüzüne bağırdım" ifadesi kullandı.
Milli Takımı bırakan Turan, yöneticilerin kendisine "Sen çık özür dile, biz hallederiz" dediğini belirterek, "Böyle davranmaktansa gitmeyi tercih ettim" ifadesini kullandı.
Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Arslan'ın haberinden derlenen olayın öyküsü ve röportaj şöyle:
EURO 2016 Avrupa Şampiyonası’nda Fatih Terim’in gazetecilerle sohbeti, sonrasında atılan ‘prim’ manşetleri ve ardından Arda’nın yuhalanması Milli Takım’da büyük yankı uyandırmıştı. Arda, kendisinin ‘paracı’ olarak hedefe konulmasının kaynağı olarak Terim ile gazetecilerin sohbetini gördü. Sonrasında takıma çağırılmadı ve Terim kendisi ve adı geçen diğer oyuncular için “halktan özür dilemeliler” ifadesini kullandı.
Emre Belözoğlu araya girdi
Milli Takım kaptanı Arda Turan, özür çağrısına sert bir karşılık vererek Terim ile arasındaki ilişkileri kopma noktasına getirdi. Durumu toparlamak isteyen, takımın ‘ağabeylerinden’ Emre Belözoğlu araya girerek Arda ile Terim arasındaki buzları eritmek için devreye girdi ancak Arda’nın bir şartı vardı…
Terim’in basın mensuplarıyla yaptığı, Arda Turan ve birkaç oyuncunun da şahit olduğu ancak konu hakkında henüz fikir sahibi olmadıkları sohbetin ardından Milli Takım, Hırvatistan’a karşı kötü bir oyunla, direkten dönen topların da şansıyla 1-0 mağlup oldu…
Milli Takım’ın bu mağlubiyetinin ardından Arda Turan ve arkadaşları hedefte, ‘prim kavgası’ haberleri gazetelerin manşetlerinde yer alıyor. Arda ve arkadaşları, bu manşetlerin kaynağını kampta 2 gün önce Terim ve gazetecilerin sohbeti olarak görüyor…
EURO 2016 Finalleri’nde Milli Takım’ın ikinci maçı İspanya ile. Arda Turan, sahaya çıktığı andan itibaren Türk taraftarlar tarafından ıslıklanıyor… Başarısızlığın faturası tribünler tarafından Arda’ya kesiliyor. İspanyol futbolcular sahada Arda Turan’ı teselli ediyor, Arda o geceyi ve sorumlu olarak gördüklerini hiç unutmuyor…
"Halktan özür dilemeliler"
2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’ndaki başarısızlığın faturasının arkadaşlarına ve kendisine çıkarıldığına inanıyor Arda Turan. Turnuvadan hemen sonra başka bir şokla karşılaşıyor. Fatih Terim, Arda ve hedefteki 4 arkadaşını Milli Takım kadrosuna çağırmıyor, üstelik; “Hata bana karşı değil, Türk halkına yapıldı. Bundan dolayı özrün de halktan dilenmesi gerekir. Milli Takım kapısı kendini bu formayı taşıma şerefine hazır ve istekli olan, saha içinde ve dışında yakışır olmayı yol edinen her oyuncuya açıktır” sözleriyle…
"Hocamın konuşmasında 'bundan sonra şeref' diye bir cümle var..."
Terim’in bu sözlerine Arda’nın yanıtı da sert oluyor; “Hocamın konuşmasında ‘bundan sonra şeref’ diye bir cümle var. Sonsuz şeref sahibi benim gönlümde Allah’tır. Bizim de annemiz, babamız var. Hocamın bizi halktan özür dileyecek gibi göstermesi yanlış.”
Fatih Terim, Arda Turan’ı affetmeye hazır. Ancak ondan bir telefon bekliyor. Arda telefon açmayı reddediyor ve Emre Belözoğlu araya giriyor. Barış sağlanıyor, ancak şartlı olarak…
"Kahkaha atıyorlardı, dayanamadım"
Arda, medyaya haberlerin Fatih Terim’in danışmanı Bülent Bayraktar ve Medya Departman Sorumlusu Hande Sümertaş tarafından sızdırıldığına ikna edilmiş. Terim ile telefonda konuşmasının şartı da bu iki ismin görevlerine son verilmesiymiş. “Bu isimlerle aynı çatı altında nasıl çalışırdım” diyor…
Kaptan Arda, Bayraktar ve Sümertaş’ı Makedonya maçından sonra uçağa binerken görüyor. Yanlarında gazeteci Bilal Meşe de var. Bu üçlünün birlikte hareket ettiğini ve kahkaha attığını görüyor. “Dayanamadım” dediği nokta burası. Bundan sonra o saldırıda bulunuyor.
"Özür dile, biz hallederiz' dediler"
“Benimki onurlu, karşı tarafınki onursuz bir hata. Kimsenin arkasından konuşmadım, yüzüne bağırdım. Başkan Yıldırım Demirören’e telefonda, ‘Öfkeliydim. Size karşı bilinçli olarak küfür etmedim’ dedim. Orada bana, ‘ Sen çık özür dile, biz hallederiz’ dediler. Ama böyle davranmaktansa gitmeyi tercih ettim”
“Birinin suratına bağırmak, arkasından iş çevirmek, konuşmak ve iftira atmaktan daha ağır bir davranış değil. Ben herkesin yüzüne açık konuştum. Keşke bir kişi bile olsa bana bunu yapabilseydi. Bu çok daha onurlu bir davranış olurdu”
"Kimseden prim istemedim"
“Kim kimden para istemiş ağabey! Ben kimseden prim istemedim. Kimse ile prim pazarlığı yapmadım. ‘Bunun hesabını soracağım’ demiştim” diyen Arda, Bülent Bayraktar ve Hande Sümertaş konusunda muhatabının Fatih Terim olduğunu ve bu konuyu onunla hallettiğini ifade ediyor.
Yalandan bir özür dilemektense, onurluca bırakıp gitmenin kendisi adına çok daha doğru bir davranış olduğunu belirten Arda, Fatih Terim’den özür dilemediğini söyleyerek “Bizi medyanın önüne attınız” diyerek sitem ettiğini ifade ediyor.
"Bu şartlarda seni göndermemiz lazım"
Dün (7 Haziran 2017) ortaya atılan bir iddiaya göre Arda Turan basın toplantısına hazırlanmış bir metinle geldi. Özür dileyecekti ama medyanın protestosu karşısında o da tepki olarak Milli Takım’ı bıraktığını açıkladı. Bu iddianın sorulması üzerine Arda kesin bir dille yalanlıyor. Kendisine “Sen çık konuş, özür dile. Biz sorunu hallederiz” demişler. Böyle davranmaktansa gitmeyi tercih ettiğini söylüyor. Kendisinin bu tavrı üzerine teknik patron Terim, “Bu şartlar altında seni göndermemiz lazım” demiş…