Dünya Ekonomik Forumu'nun 2018 Küresel Rekabet Gücü Raporu, inovasyon gücü açısından Almanya'nın bütün ülkeleri geride bıraktığını gösteriyor. İnovasyon gücü sıralamasında Almanya'yı ABD izliyor. Alınan patent sayısı, yayımlanan bilimsel araştırmalar ve işletmeleri sürekli olarak iyileştirme ve inovasyona iten müşteri memnuniyeti, araştırma kapsamında temel alınan unsurlar arasında.
Dünya Ekonomik Forumu'nun yayınladığı ve 140 ülkenin rekabet gücünün değerlendirildiği raporda inovasyon, 12 kriterden birini oluşturuyor. Finans sistemi, altyapı, eğitim, ve sağlık hizmetleri de ülkelerin ekonomik rekabet gücünü belirleyen faktörler arasında yer alıyor. Bütün kriterler birlikte değerlendirildiğinde Almanya'nın genel rekabet gücünün ABD ve Singapur'un ardından üçüncü sırada yer aldığı görülüyor.
2017 yılında Almanya genel klasman beşincisi olmuştu. Ancak Dünya Ekonomik Forumu, değerlendirme yöntemlerinin değiştirildiğini ve o sebepten geçen yılki sonucun 2018 sonuçla kıyaslanamayacağına vurgu yapıyor. Her yıl politikacılarla işadamlarını Davos'ta buluşturan Dünya Ekonomik Forumu'nun önem verdiği konuların başında dijitalleşme ve teknolojik değişim geliyor. Raporda "teknolojinin harikalar yaratabileceği ancak kötü yönetim, yolsuzluk ya da kötü eğitim sistemi gibi zaafların üstünü örtemeyeceği" belirtiliyor.
Türkiye 61'inci sırada
140 ülkeyi kapsayan Küresel Rekabet Gücü Raporu'na göre rekabet gücü bakımından Türkiye 61'inci sırada yer alıyor. Türkiye'nin altyapı, sağlık ve inovasyon ekosistemi faktörleri bakımından "görece güçlü" olduğu ifade edilirken, yüksek enflasyon ve negatif borç dinamiğiyle uğraşan ülkenin ekonomik sıkıntılarının, ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı yaptırımlarla daha da arttığı belirtiliyor. Bu yaptırımların ülkede daha da yüksek enflasyon ile döviz krizine sebep olduğuna dikkat çekiliyor. Raporda makroekonomik istikrar sıralamasında Türkiye'nim 140 ülke arasından 116'ın sırada olduğu ifade ediliyor.
Türkiye'de güçlü araştırma enstitülerinin bulunduğu ve araştırmaların yayınlanması konusunda iyi bir performansın sergilendiği ifade edilse de, araştırmalar sonucunda ortaya çıkan fikirlerin gerçekleşmesi konusunda Türkiye'de birçok sorun yaşandığı belirtiliyor. Ülkede şirket kurmak "görece pahalı" olarak tanımlanırken, işgücü piyasasının işveren ile işçi arasındaki ilişki, müteahhitlik ve meritokrasi nedeniyle sekteye uğradığı ifade ediliyor.
Raporda kadınların işgücü piyasasına katılımının az olduğuna da dikkat çekildi. Rapora göre Türkiye'deki işgücü piyasasında her 100 erkeğe karşılık sadece 39 kadın bulunuyor.
Çin sıralamada 28'inci
Yeni metodların uygulandığı rekabet gücü sıralamasında ABD, Singapur ve Almanya'yı İsviçre, Japonya, Hollanda, Hong Kong, İngiltere, İsveç ve Danimarka izliyor. Sıralamada birinci gelen ABD'de işletmecilik anlayışı, istihdam piyasası ve finans sistemi öne çıkıyor. Çin, 140 ülkeyi kapsayan rekabet gücü endeksinin 28'inci sırasında yer alıyor. Son sıraları Haiti, Yemen ve Çad paylaşıyor. Son 28 arasında Afrika haricinde yer alan tek ülke ise Venezuela oldu.
Ticari savaşlar, artan popülizm ve ulusal çıkarların yeniden ön plana çıkması endekse yansıtılmamış. Raporun hazırlanmasına katkıda bulunan uzmanlardan Saadia Zahidi bazı ülkelerdeki sosyal yapının çökmesi, basın özgürlüğüne yapılan saldırılar ve sağlık hizmetlerinde kaydedilen gerilemenin endişe verici gelişmeler arasında yer aldığını söyledi.
DW,dpa/AG,DÇÜ
© Deutsche Welle Türkçe