-Arap halkının taleplerini desteklemeye devam edeceğiz DOHA (A.A) - 12.12.2011 - Türkiye ile Avustralya'nın birlikte düzenlediği ''Kültürlerarası İlişkilerin Yönetiminde Yeni bir Paradigma'' başlıklı özel panele Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve Avustralya Dışişleri Bakanı Kevin Rudd birlikte katıldı. Farklı kültürlere bakış açısında yeni yaklaşımların ve kültürel çeşitliliğin ayırıcı değil birleştirici bir unsur olarak kurgulanması gibi ana başlıkların ele alındığı panelde Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, konuşma yaptı. Konuşmasına Katar Emiri ve bu organizasyonda büyük emeği olan Şeyha Moza'ya özel olarak teşekkür ederek başlayan Atalay, farklı din ve kültürlerin uzun yıllardır bir arada yaşadığı Türkiye örneğini anlattı. Farklılıkları tolere etme, kucaklama noktasında Türkiye'nin, Osmanlı'dan bu yana önemli bir model olduğunu ifade eden Atalay, ''farklı kültürlere saygı ve hoşgörünün, adeta Türklerin genlerine işlenmiş değerler olduğunu'' dile getirdi. Dünyanın hızlı bir değişim süreci yaşadığını anlatan Beşir Atalay, Arap dünyasında yaşanan değişimlere de değindi. Atalay, ''Arap dünyası da hızlı bir değişim yaşıyor. Halkların haklı talepleri var. Demokrasi ve insan hakları doğrultusundaki talepler bölgede hızla yayılıyor. Biz bugüne kadar Arap halklarının meşru taleplerini destekledik, bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz'' şeklinde konuştu. Atalay'ın ardından konuşan Avustralya Dışişleri Bakanı Kevin Rudd ise Avustralya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin geldiği olumlu noktaya vurgu yaptı. Ülkelerinde 100 binden fazla Türk göçmeni yaşadığını dile getiren Rudd, farklı kültürler arasındaki diyalog ve anlayışın önemine vurgu yaptı. Kevin Rudd, iki ülke arasındaki ilişkileri tarihsel olarak kısaca analiz ederken, Atatürk'ten de alıntı yaptı. Beşir Atalay'ın konuşmasında kullandığı 'Yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevmek' sözünü tekrarlayan Rudd, bu felsefenin ''Medeniyetler İttifakının ruhunu mükemmel bir şekilde yansıttığını'' söyledi. Panelin ardından Atalay ve Rudd, dinleyicilerin sorularını yanıtladı. Atalay, gelen sorulara yanıt olarak farklı kültürlere karşı anlayış ve hoşgörünün geliştirilmesinde en temel unsurun eğitim olduğunu vurguladı.
