Adalet Bakanlığı’nca düzenlenen ve başarılı olan 5 bin kişinin “arabuluculuk” yapmaya hak kazanacağı sınav, 24 Kasım tarihinde gerçekleştirildi. Zorunlu arabuluculuk eğitimini tamamlayan hukuk fakültesi mezunlarının girdiği sınavda, adaylar sonuçların açıklanmasını beklerken, sınav sorularının bazı adaylara önceden verildiğine ilişkin iddialar ortaya atıldı. Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan, bu konuda şikayetler aldıklarını belirtirken, İyi Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan konuyu Meclis'e taşıdı. Arabuluculuk Daire Başkanlığı iddiaları reddederken, sınavın soru ve cevaplarının yayınlanmaması da tartışma konusu oldu.
Gazete Duvar'da Müzeyyen Yüce'nin haberine göre Adalet Bakanlığı tarafından sınavdan kısa bir süre önce Yargıtay Konferans Salonu’nda özel seminer düzenlendi. Bu seminere davet edilen bazı adaylara sınavda çıkan soruların deneme sınavı soruları olarak verildiği iddia edildi.
"Başkanlığımız, arabuluculuk eğitimi vermemiştir"
Arabuluculuk Daire Başkanlığı, söz konusu iddia üzerine sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaptı. Arabuluculuk eğitiminin, bünyesinde hukuk fakültesi bulunduran üniversiteler ile Türkiye Barolar Birliği ve Türkiye Adalet Akademisi tarafından verildiği ifade edilen açıklamada, “Başkanlığımız tarafından arabuluculuk eğitimi verilmemiştir, verilmesi düşünülemez, zira Başkanlığımız bir eğitim kuruluşu değildir” denildi.
"Eğitimi verenler soru hazırlama komitesinde değil"
Hâkimlerin ve avukatların katıldığı iddia edilen eğitimlerin Arabuluculuk Daire Başkanlığı ile bir bağlantısının olmadığını belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Söz konusu eğitimi, eğitim kuruluşları tarafından görevlendirilen eğitmenler vermiştir. Eğitimi veren arabulucular bu eğitimi verdiklerini kendi sosyal medya hesaplarında ifade etmişlerdir. Bahsi geçen eğitimlerin Daire Başkanlığımızla hiçbir ilgisi yoktur. Ayrıca bu eğitimleri veren Arabulucular Sınav Sorularını Hazırlama Komisyonunda yer almamaktadır.”
Söz konusu seminerde eğitmen olan avukat arabulucu Dilek Yumrutaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 15 Kasım Cuma günü Yargıtay Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen seminerde kendisi ile birlikte Av. Arb. Hilal Çalkın, Av. Arb. Özden Güner Batıkhan’ın da sınava hazırlık eğitimi verdiğini söyledi. Yumrutaş, sınav soruları hazırlayan kurulda görevlerinin olmadığının da altını çizdi.
Erinç Sağkan: Başvuru ve şikâyet alıyoruz
Arabuluculuk Sınavına ilişkin iddialar hakkında meslektaşlarından şikâyet ve başvuru aldıklarını ifade eden Sağkan, şöyle konuştu:
“Türkiye son dönemde sınav konusunda gerçekten bir ‘sınav’ vermektedir. Dolayısıyla bakanlık tarafından insanların aklında şüphe bırakmayacak şekilde sınavların düzenlenmesi gerekiyor. Arabuluculuk Daire Başkanlığı’nın soruları ve cevap anahtarını açıklamaması insanların hak arama özgürlüğünün kısıtlanması anlamına geliyor. Eğer siz bir yazılı sınavda puan barajı öngörüyorsanız ve bunun üzerine bir de kota uygulaması getirdiyseniz bunun hukuki denetlenebilirliğini sağlamalısınız. Yani soru ve cevap anahtarını açıklamanız gerekir. Daha önce ÖSYM’nin sınav sorularını açıklamamasına karşın açtığımız davada kabul kararı çıkmıştı. Bu kararı emsal olarak gördüğümüzde kamu kurum ve kuruluşlarının yaptıkları sınavın sorularını ve cevap anahtarını açıklamaları gerekiyor. Eğer bu konuda olumsuzluk devam edecek olursa biz baro olarak gerekli yasal başvurunun yapılıp yapılmayacağına karar vereceğiz.”
İyi Partili Türkkan konuyu Meclis'e taşıdı
Diğer yandan İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfi Türkkan, arabuluculuk sınavıyla ilgili iddiaları Meclis gündemine taşıdı. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün cevaplaması istemiyle 7 soru yönelten Türkkan, Adalet Bakanlığınca düzenlenen sınavın neden Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi sorumluluğunda yapıldığını, sınav öncesi seminer düzenlenip düzenlenmediğini sordu. Lütfi Türkkan’ın soruları şu şekilde:
Çoktan seçmeli 100 sorudan oluşan sınavın cevap kağıtlarının bu üniversite tarafından değerlendirilecek olmasının gerekçeleri nelerdir?
Bu seminere hangi adaylar davet edilmiştir? Davet bütün adaylara mı gönderilmiştir. Seminere davet edilen adaylar neye göre belirlenmiştir? Bütün adaylar neden davet edilmemiştir? Kaç aday seminere katılmıştır?
İddia edilen semineri kim vermiştir, böyle bir seminerde eğitim veren kişiler ile 24 Kasım’da gerçekleştirilen sınavdaki soruları soran kişiler aynı kişiler mi?
Seminerde neler konuşulmuştur, söz konusu seminerde deneme soruları çözülmüş müdür? Seminerde çözülen deneme soruları ile sınavda çıkan sorular aynı mıdır?
Böyle bir seminerin yapıldığı iddiası ve diğer iddia edilenler doğruysa bu sınavın tarafsızlığı hakkında ciddi şaibelere neden olmayacak mıdır? Daha önce bazı sınavlarda soruların dağıtıldığı, çalındığı buhranlı bir dönemden sonra böyle bir planlamanın yapılmış olması hukukçulara karşı yapılmış en büyük hukuksuzluk değil midir?