Dünya

AP'NİN KARARI KKTC'DE ÜZÜNTÜYLE KARŞILANDI LEFKOŞA (A.A)

19 Ekim 2010 21:38

-AP'NİN KARARI KKTC'DE ÜZÜNTÜYLE KARŞILANDI LEFKOŞA (A.A) - 19.10.2010 - Avrupa Parlamentosu (AP) Hukuk İşleri Komitesi'nin dün Strasbourg'da Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün hukuksal zemini konusunda aldığı karar, KKTC'de üzüntüyle karşılandı. Karardan üzüntü duyulduğunu bildiren KKTC Cumhurbaşkanlığı, ''gelişmenin Kıbrıs Türk halkıyla AB arasında ciddi bir güven krizi yaratacağının aşikar olduğunu" belirtti. KKTC Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, ''tüzüğün hukuksal zemininin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) tek yanlı ve gayrı yasal olarak Avrupa Birliği'ne üye yapılmasına ilişkin Katılım Antlaşması'nın ekindeki 10. Protokol olması gerektiği ve bu nedenle de Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan taslağın zemininin hatalı olduğu yönündeki kararın, Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün artık yürürlüğe konulamayacağı ya da en azından Kıbrıs Türk halkının kabul edebileceği şekilde yürürlüğe konulamayacağı anlamını taşıdığı'' ifade edildi ve 10. Protokolün oybirliği gerektirdiği hatırlatıldı. 2004 yılından bu yana Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan Mali Yardım ve Doğrudan Ticaret tüzüklerinin iki yıl gibi uzun bir süre Rum yönetimi tarafından geciktirildiği, ardından iki tüzüğün birbirinden ayrıldığı kaydedilen açıklamada, Mali Yardım Tüzüğü'nün de uygulamada ciddi sıkıntılara neden olacak şekilde sonradan değiştirilerek 2006 yılında yürürlüğe konduğu belirtildi. Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün ise 6 yıl gibi uzun bir süre ertelendikten sonra 2009 yılında yürürlüğe giren Lizbon Antlaşması hükümleri uyarınca yeniden gündeme geldiği kaydedilen açıklamada, Avrupa Parlamentosu'nun da Konsey'e ilaveten bu konuda söz söyleme hakkını elde ettiği, ayrıca Lizbon Antlaşması'nın doğrudan ticaret konusunda Konsey'de oybirliği gerektirmeyen bir durumu ortaya çıkardığı hatırlatıldı. KKTC Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, ''Hukuk İşleri Komitesi'nde geçtiğimiz gün alınan kararın Avrupa Parlamentosu tarihinde belki ilk kez, bu kurumun kendisine verilen bir yetkiyi Konsey'e iade etmesi gibi garip bir durum ortaya çıkaracağı'' ifade edilerek, ''Kuruluşundan bugüne Konsey ile yetki mücadelesi içerinde olan Parlamento'nun, Rum tarafının baskıları sonucunda getirilmiş olduğu bu nokta ibret vericidir'' denildi. -''ÇÖZÜMSÜZLÜK POLİTİKASINA TEŞVİK''- Açıklamada, şu ifadelere de yer verildi: ''Her iki tüzük bakımından son 6 yılda yaşanan bu süreç Kıbrıs Türk halkının genel olarak Avrupa Birliği'ne, özelde de bazı kurumlarına olan güvenini daha da sarsmış ve sarsmaktadır. Gerek AB yetkililerinin 2004 referandumları öncesinde vermiş olduğu sözler, gerekse 26 Nisan 2004’te AB’nin en önemli kurumunca alınan resmi karar, aradan geçen 6 yılda havada kalmış ve hayata geçirilmemiştir. Bu konuda dün yaşanan gelişmenin Kıbrıs Türk halkıyla AB arasında ciddi bir güven krizi yaratacağı aşikardır. Öte yandan bu durumu sadece Rum tarafının tutumu ya da girişimleriyle açıklamak da mümkün değildir. AB'nin irade ortaya koymamış ya da koyamamış olması, Kıbrıs'ta kapsamlı çözümü engellemeye çalışan tarafın haksız ve tek yanlı olarak AB'ye üye yapılmasından sonra bir kez daha ödüllendirilmesi sonucunu doğurmuş, çözümsüzlük politikası adeta teşvik edilmiştir. Bu tutum ve irade eksikliği, görüşme masasında uzlaşmaz tavır takınmakta olan Rum tarafının pozisyonunu hiç kuşkusuz daha da katılaştıracak, kalıcılaştıracaktır. Yaklaşık 20 yıl boyunca sorunsuz olarak yapabildiğimiz ancak 1994 yılında Avrupa Toplulukları Adalet Divanı tarafından alınan karar sonucu engellerle karşılaştığımız AB ile ticaret konusunda bu adımın atılamamış olması ve Kıbrıs Türkünün 6 yıldır boş yere bekletilmesi, AB'nin verdiği sözleri yerine getirmekteki isteksizliği ve acizliğini göstermesi bakımından da son derece önemlidir. Bu gelişme BM zemininde devam eden müzakerelere, AB'nin olumlu katkısının olamayacağının bir tescilidir. Avrupa Birliği'nin, içerisine almış olduğu bölünmüş bir ülkeye ilişkin politikalarını yeniden gözden geçirmesinin zamanı gelmiş ve geçmektedir.''