Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, 2004 yılında Annan Planı müzakerelerinde BM'nin hakemliğini kabul etmenin çok büyük bir hata olduğunu öne sürerek, "çözüm empoze etmenin doğru olmadığını, çözümü Kıbrıslıların bulacağını' söyledi.
Hristofyas, "Her iki toplumdan, liderden ortak bir Kıbrıs kimliği oluşturulması için kararlılığa ihtiyaç duymaktayız" dedi.
TAK'ın haberine göre, BM Genel Kurulu nedeniyle New York'ta bulunan Hristofyas, bugün BM binasında basın toplantısı düzenledi.
Hristofyas, New York temasları sırasında görüştüğü liderleri, Kıbrıs konusunda Türkiye'ye baskı oluşturulması konusunda ikna etmeye çalıştığını aktardı.
"Türkiye'nin 1974'ten beri Kıbrıs'ı 'işgal' ettiğini, 40 bin Türk askeri, 'yerleşikler', güvenlik gibi sorunlar olduğunu" iddia eden Hristofyas, bunların tümünün Türkiye'nin tutumuyla çözümlenebilecek sorunlar olduğunu öne sürdü ve görüştüğü devlet başkanlarıyla BM Genel Sekreteri Ban ki-mun'a, Türkiye'nin Kıbrıs'ta Kıbrıs sorununun çözümüne belirttiği sözlü desteğin yeterli olmadığını ifade ettiğini söyledi.
Hristofyas, "Bizler Kıbrıs'ta çözüm için ve merkezi devletin iki bölgeli, iki toplumlu federal bir devlete dönüştürülmesi için somut politikalara ihtiyaç duymaktayız. Yıllardan beri devam eden dış müdahaleler olmasaydı bizler Kıbrıs sorununu kolaylıkla çözebilirdik" diye konuştu.
Bir soru üzerine, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'la birlikte Kıbrıs'ı birleştirmek için her şeyi yapmaya kararlı olduğunu ifade eden Dimitris Hristofyas, "pes etmeyeceklerini, sonuca varana dek gerektiği kadar görüşeceklerini" belirtti.
Hristofyas, yakın geçmişteki tecrübelerinin takvimlerin başarısızlıkla sonuçlandığını gösterdiğini savunarak, hakemlikle ilgili karşı tavrını da yineledi ve müzakerelere odaklanmak gerektiğini söyledi.
"Kıbrıs sorununun çözümü için her iki tarafın da Türkiye'nin yardımını istemesi gerektiğini" belirten Hristofyas, "Türkiye, Kıbrıs sorununun önemli parçasıdır 'işgalden', askerden, yerleşiklerden dolayı ve tümünün sorumluluğu Türkiye'de yatar" görüşünü savundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın BM'deki konuşmasından hayal kırıklığı duyduğunu da ifade eden Hristofyas, "yerleşikler (Türkiye kökenli KKTC vatandaşları) sorununda Türk tarafının tutumu sürdükçe bin defa da görüşseler buna çözüm bulmanın mümkün olmayacağını" öne sürdü.
"Tek egemenlik, tek devlet olacak"
"Dönüşümlü başkanlık" konusunda karşı taraftan cevap almadığı için daha fazla taviz vermenin mümkün olmadığı iddiasında bulunan Hristofyas, BM'deki konuşmasında "Kıbrıs cumhuriyeti"ni yeniden tesis etmekten söz etmesinin çelişki yarattığı yönündeki soruya karşılık özetle şöyle dedi:
"Hayır, hiçbir şekilde bu bir çelişki ifade etmez. Ülkemdeki 'işgal' askerleri ülkemin toprak bütünlüğünü tehdit etmektedir, Talat'ın da ülkesini. Biz iki bölgeli, iki toplumlu federal bir devlete varmak için anlaştık. Bu da varılacak çözümün sonucu olacak, ama şu anda Kıbrıs'ta iki devlet yok, tek devlet var o da 'Kıbrıs cumhuriyeti'dir. BM sayısız karar almıştır, 'Kıbrıs cumhuriyeti'nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün yeniden tesisi için. Kurulacak yeni devletin tek egemenliği, tek vatandaşlığı ve tek uluslararası kimliği olacaktır."
"Ortak Kıbrıs kimliği için"
Hristofyas, "Her iki toplumdan, liderden ortak bir Kıbrıs kimliği oluşturulması için kararlılığa ihtiyaç duymaktayız" dedi.
Bulunacak çözümde her iki toplumdan da başkan ve başkan yardımcısı istediğini, bunların dönüşümlü olacağını belirten Hristofyas, "Ancak halkın bunları Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum başkan olarak değil, Kıbrıslı başkan olarak seçmesini istiyorum. (Tek liste üzerinden) tüm Kıbrıs halkı tarafından direkt olarak seçilmesini istiyorum. İki toplumun da insanları Kıbrıs adasının onlara ait olduğunu hissetmelidir. Bu önerimde ısrarlıyım" diye konuştu.
"Kıbrıslı Türklerin kendilerini ikinci sınıf vatandaş hissetmesini istemediğini, bunun Türkiye'ye bağlı olduğunu" öne süren Hristofyas, "Maraş'ın açılmasını iyi niyet göstergesi olarak kabul edebileceklerini, Türkiye'yle diyalog fırsatı da istediğini, AB'ye girmeye çalışan Türkiye için bunun faydalı olacağını, ama Türkiye'ye boş çek de vermeyeceklerini" söyledi.
"2004'te hakemlik hataydı"
Hristofyas, müzakerelerde hakemlik konusundaki soruya karşılık da özetle şöyle konuştu:
"BM'den hakemlik önerisi gelmedi. Geçen yıl Genel Sekreter'le görüştüm kesin kararı vardı BM süreçte ancak yardımcı olabilir. Hiçbir hakemlik ve takvim olmayacak. Hiçbir BM kararı, bu sorunu hakemlikle çözmemiz gerektiğini belirtmiyor. 2004'te BM'nin hakemliğini kabul etmek çok büyük bir hataydı. Hakemliğin amacı nedir? Her iki tarafa bir çözüm sunmaktır. Bir çözümü empoze etmek doğru değildir. Çözüm, Kıbrıslılar tarafından bulunacaktır."
"Empoze çözüm yaşayabilir olmaz..."
"Empoze edilen çözümün çalışabilir ve yaşayabilir olamayacağını" savunan Hristofyas, sözlerini şöyle tamamladı:
"Tabii ki bu yüzden hakemliği kabul edemem, yakın geçmişte bunun acısını çektik, aynı hatayı iki defa tekrarlamak doğru olmaz. Bu konuda oldukça kararlıyım, hiçbir şekilde hakemliği kabul etmem ve bunu Talat'ın anlaması gerekir. Rumların yüzde 76'sının 'hayır' dediği bir çözümün ötesine gidip dışarıdan empoze edilecek hakemlikle aradaki farklılığı giderebileceğimizi düşünmek büyük hata olur.
Bizler çözüm bulacaksak beraber bulacağız, dışarıdan gelmeyecek. 2004'teki hakemlik, ne Kıbrıslı Rumların ne de Türklerin lehineydi, Türkiye'nin lehineydi, bunu tekrarlamak istiyorlar, bu mümkün değil. BM, sadece sürece destek ve yardımcı olmak için bulunuyor. Biz, uluslararası hukukun uygulanmasını istiyoruz. BM'nin de aldığı kararların arkasında durup bunların uygulanmasında sorumluluğu vardır. BM'nin görevi, iki toplumdan birinin çıkarına hakemlik yapmak değildir."