T24- İsrail Dışişleri Bakanı Yardımcısı’nın Türk Büyükelçi’yle tokalaşmayarak alçak koltuğa oturtması skandalının ardından İsrail Büyükelçisi Gabi Levy Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı.
Dışişleri Bakanlığı ayrıca İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın "Türkiye ahlak dersi verecek son ülkedir" açıklamasını kınadı ve "Bu tarihe saygısızlıktır" dedi. Açıklamada Türkiye'de Yahudi karşıtlığı olduğu yönündeki iddianında tamamen temelsiz olduğunu vurgulandı.
İsrail Dışişleri Bakanı Yardımcısı’nın Türk Büyükelçi’yle tokalaşmayarak alçak koltuğa oturtmasının ardından İsrail Büyükelçisi Gabi Levy Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Türkiye'nin koltuk skandalına cevabı sert oldu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan Başbakanı Said Hariri’yle dün yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Davos’a gitmeme kararının arkasında olduğunu söylemişti.
Konuşmasında İsrail’in Gazze’yi önceki gün yeniden bombaladığını söyleyen Başbakan Erdoğan, “Niye bombaladınız, yine füze mi attılar? BM’nin kararlarına uymuyor, ‘Ben istediğimi yaparım’ diyor. İsrail'in tavrına sessiz kalmamız söz konusu değil” demişti.
Erdoğan'ın bu sözlerinin ardından İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan "Bize ahlak dersi verecek en son ülke Türkiye'dir" açıklaması geldi.
Ardından da İsrail Dışişileri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon, "Kurtlar Vadisi Pusu" dizisiyle ilgili rahatsızlığını iletmek üzere çağırdığı Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol'la tokalaşmadı ve kendinden daha alçak koltuğa oturttu.
Dışişleri: Haddinizi bilin
İki ülke arasındaki iplerin gerilmesine neden olan bu gerilimin ardından İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gabi Levy, bu sabah Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun yurtdışına bulunması nedeniyle Büyükelçi Levy'le Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu görüştü.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre; görüşme sırasında Levy'ye "Herkes haddini bilmeli" mesajı verildi.
İsrail Büyükelçisi Levy’den konuyla ilgili açıklama istendi. Levy'nin yaptığı açıklamaya gerekli cevaplar verildi.
Türk Büyükelçisi'ne yapılan tavır "diplomatik terbiyesizlik" olarak nitelendirilerek, bunun "kabul edilemez" olduğu da vurgulandı.
Barak gelecek mi?
Bu hafta içinde İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın 17-18 Ocak'ta Ankara'ya gelmesi bekleniyor.
Tüm bu gelişmelerin ardından Barack'ın gelip gelmeyeceği merak ediliyor.
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon’un, Türkiye’nin Ankara Büyükelçisi Oğuz Çelikkol’a tokalaşmayıp, alçak koltuğa oturmasına tepki gösterildi.
Sanayi Bakanı Nihat Ergün, “İsrail hükümetinin kendi uygulamalarını gözden geçirmesinde fayda var” dedi.
Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan da “kem sözün sahibine ait olduğunu" söyleyerek, “Türkiye, Muz Cumhuriyeti değildir” diye konuştu.
Öymen: Skandal hafif kaçar
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, şöyle konuştu: “Başbakan'ın yanlış tavrı, İsrail'e hiçbir zaman oradaki devletimizin temsilcisine saygıyla bağdaşmayan bir tavır sergileme hakkını vermez. Bunu son derece üzüntü verici bir tavır olarak görüyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir temsilcisi, dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir devletin yetkilisinin karşısında, ikinci sınıf bir insan muamelesine tabi tutulamaz, daha aşağıda bir muameleye tabi tutulamaz.Mutlaka gerekli cevap verilmelidir. Bu konu için skandal hafif bir kelimedir.”
Vural: Hesabı diplomasiyle sorulmalı
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ''Herkes haddini bilmeli. İsrail'in tavrı, kabul edilebilir bir tavır değil. O tavır için nereden cesaret aldılar. Derhal özür dilemelidirler. Hükümet, bu kasıtlı davranışın hesabını, diplomatik yollardan sormalıdır'' dedi.
İsrail'in Türkiye'de yayımlanan Kurtlar Vadisi adlı dizide, İsrail karşıtı mesajlar verildiği gerekçesiyle, Türkiye Büyükelçisine rahatsızlığını iletme tarzı, İsrail'de büyük gürültü kopardı.
İsrail basını, diplomatik kuralları hiçe sayan Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon'a yüklenirken, bu davranışın amacının, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın Türkiye ziyaretini engellemek olduğu öne sürüldü.
Haaretz gazetesi, Ayalon ve iki yardımcısının oturduğu koltuğun Büyükelçininkine göre daha yüksekçe seçilmesinin, Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın talimatı ile yapıldığını belirtti.
Liebermen, İsrail büyükelçisini çağırmak istiyordu
Haaretz, İbranice nüshasında Lieberman'ın aslında Türkiye'deki İsrail büyükelçisini ülkeye çağırarak konuyla ilgili bilgi almak istediğini, ancak Başbakan Binyamin Netanyahu'nun buna karşı çıktığını da belirtti.
Gazete, Lieberman'ın Türkiye'ye karşı katı diplomatik adımlar atmak istediğini ifade ederken, Netanyahu'nun Türk büyükelçisine sözlü bir kınama ile yetinilmesini istediğini de yazdı. Bunun üzerine Lieberman ve Ayalon'un bu sözlü kınamayı sonuna kadar götürmeye karar verdikleri ve büyükelçiyi Knesset'teki odasına çağırdıkları da ifade edildi.
Netabyahu işin buraya varacağını düşünmedi
Gazeteye göre, Netanyahu da İsrail karşıtı unsurlar içerdiği gerekçesiyle, dizi dolayısıyla Lieberman gibi, İsrail'in Türkiye'ye karşı tepki göstermesi gerektiğine inanıyor. Ancak, haberde "Başbakan Netanyahu, işin böyle bir küçük düşürmeye vardırılacağını düşünmüyordu" denildi.
Lieberman ortalığı karıştırmak istiyor
Gazete ayrıca, Dışişleri Bakanlığı kaynaklarının, Lieberman'ın Savunma Bakanı Ehud Barak'ın yaklaşan Türkiye ziyareti öncesinde, ilişkilerin onarılması çabalarını baltalamak için tansiyonu germe arayışında olduğunu söylediklerini de yazdı. Aynı kaynaklar, Barak ziyareti öncesinde Lieberman'ın ortalığı kızıştırmak istediğini söyleyip, "Geçtiğimiz dönemdeki tüm bu faaliyetler, Lieberman'ın siyasi gündeminin bir parçasıydı" diye konuştular.
Barak'ın, Dışişleri Bakanlığı'nın tüm karşı çıkışlarına rağmen, 17-18 Ocak tarihlerinde Türkiye'ye gitmesi bekleniyor. Geçen Ekim ayında da yine İsrail Sanayi ve Ticaret Bakanı Binyamin Ben-Eliezer, iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulmaması gerektiğini söyleyerek Türkiye'ye ziyarette bulunmuş, Lieberman bu ziyarete de karşı çıkmış ve bakanlığının bilgisi dahilinde olmadığını söylemişti.
Lieberman, yeni diplomatik yollar icat ediyor
İsrailli eski diplomatlardan, eski Türkiye Büyükelçisi Alon Liel ise İsrail ordu radyosuna yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve diğer diplomatların tavrını "çok gülünç" bulduğunu dile getirdi.
Liel, diplomasinin bilinen yolları varken, Lieberman'ın yeni yollar "icat ettiğini" söylerken, bundan sonra ne yapacakları sorusunu da yöneltti.
Liel, Türkiye ile ilişkilerin bozulmasını istemeyen, bunun Mısır ve Ürdün ile ilişkileri de olumsuz etkileyeceğini düşünen İsrailli yetkililerin, ne düşündüklerini söylemek yerine tavırlarıyla bunu gösterme yoluna gittiklerini de anlattı. Liel, "Reaksiyonlarınız genellikle diplomatik kodlar ve düşüncelerinizle gösterilir; burada öyle bir şey yapılmadı, alçaltma yoluna gidildi...
Büyükelçinin kanapesini alçak tuttular, bir defakine daha alçak bir yere oturtup, sonrasında dövecekler mi yani" dedi. Liel, "Türkiye ile ilişkilerde ciddi bir problem yaşanıyor. Türkiye'nin talepleri net ve açık. Filistinliler'le barış sürecinde bir yol katetilmediği sürece, bu hep böyle olacak. Eğer buna cevap veremiyorsanız, tavrınızı diplomatik yollarla gösterirsiniz. Bu şekilde değil" dedi.
Daha önce de 'Hamas'la görüşeni asalım demişti
Avigdor Lieberman, İsrail siyasetinde en sağda yer alan isimlerden biri. Liderliğini yaptığı Evimiz İsrail partisi geçen yılki seçimde oy patlaması yapmış ve ona dışişleri bakanlığının yolunu açmıştı.
Lieberman'ın her zaman Türkiye'ye karşı mesafeli olduğu biliniyordu, ama son yaşananlar bizzat Türkiye ile ilişkileri koparmak için uğraştığı yorumlarına da yol açtı. Lieberman daha önce de "Ben Dışişleri Bakanı olarak kaldığım ve Evimiz İsrail partisi de hükümette olduğu sürece, Türkiye, İsrail-Suriye arasında arabulucu olmayacaktır" demişti.
İsrail'in sağcı Dışişleri Bakanı, bakanlık koltuğuna oturmadan önce de Arapları ülkenin geleceği için büyük tehdit olarak gördüğünü söylemişti. Hatta Arapların yaşadığı İsrail kasabalarını, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim birimleriyle takas etmeyi önermişti. Siyonizme bağlılık yemini etmeyen İsrailli Arapları vatandaşlıktan atmayı da vaat etmişti seçim öncesinde.
Hamas'la görüşen İsrailli Arap milletvekillerinin Nazi işbirlikçileri gibi asılması gerektiği de Lieberman'ın fikirleri arasında.
Lieberman'ın bakan olması sonrasında birçok ülke, onunla görüşmek yerine ilişkilerini Başbakan Netanyahu üzerinden yürütmeye gayret ediyor.