İstanbul ve Ankara emniyetinin, TBMM Dilekçe Komisyonu’na yapılan başvurular sonucunda “özel masaj salonları” gibi el broşürü ya da kartvizit ilanlarına “fuhuş” gerekçesiyle mücadele başlattığı ortaya çıktı.
TBMM Dilekçe Komisyonu’na 175 kişi sokaklarda dağıtılan “özel masaj salonları” ilanları hakkında başvuru yaptı.
Ankara ve İstanbul emniyetinin Komisyona verdiği bilgilere göre, sokakta dağıtılan bu ilanlar için ceza kanunun “müstehcenlik” ve “fuhuş” hükümleri kapsamında değerlendirildi ve ona göre işlem yapıldı.
İlanda verilen telefon numaralarını kullananlarla Cumhuriyet Savcılığı’nın bilgisi dahilinde kurulan irtibatla fuhuş delillendirilirse ona göre adli işlem yapılıyor.
Her iki emniyetin verdiği bilgelerde, kartvizit dağıtanlarla ilgili ilginç bir ayrıntı da ortaya çıktı. Broşür, kartvizit ya da ilan adı altında bunu dağıtanların tespit edilmeleri durumunda 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Çevreyi kirletme’ maddesi uygulanıyor.
Ankara Emniyeti, 2012 yılında kartvizitleri sokaklara atan 9 kişi hakkında idari işlem yaptığını bildirdi.
175 vatandaş: Toplumun ahlakı zedeleniyor
Komisyon, vatandaş dilekçelerinden bu işlerin büyük illerde özellikle de Ankara'da Ulus, Sıhhiye, Kızılay ve Kurtuluş gibi halkın yoğun olarak bulunduğu semtlerde olduğuna dikkat çekti.
Vatandaşlar dilekçelerinde, bu durumun toplumun ahlakını zedelediğini ve aile yapısına zarar verdiğini söyledi, komisyondan önlem alınması istendi.
Dilekçe Komisyonu karar cetvelinde yer alan başvurularda yer alan yanıtın bazı bölümü şöyle:
“2014 yılı içerisinde şikâyet dilekçelerinin, gereğinin yapılması amacı ile Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gönderildiği, Ankara Valiliği’nden alınan cevabi yazıda, dilekçelerle ilgili olarak Ahlak Büro Amirliği Ekipleri tarafından kartvizit atan ve basımına yardımcı olan kişilerin tespit edilmesi halinde Cumhuriyet Savcısı ile görüşülerek alınan talimatlar doğrultusunda bahse konu şahıs veya şahıslara adli ve idari işlem yapıldığı, yere atılan kartvizitlerle ilgili herhangi bir suç veya 2014’ün ilk 7 ayında 55 farklı olayda 108 şüpheliye adli işlem unsuru tespit edilmesi halinde gerekli adli ve idari işlemin yapıldığı, 2014 yılında 01/01/2014 - 07/07/2014 tarihleri arası 55 farklı olayda 108 şüpheliye adli işlem yapıldığı, 50 farklı olayda 97 kişiye de idari para cezası uygulandığı, konu ile ilgili olarak çalışmalara devam edildiği."
Ankara Emniyeti’nden 9 kişiye ‘çevreyi kirletme’ cezası
Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün kayıtlarının incelenmesinden 2012 yılı içerisinde 3 olayda 5 şüpheli şahsa “Fuhuşa aracılık etmek suçundan” adli işlem yapıldı, kartvizitleri sokaklara atan 9 sahsa 5326 Sayılı Kanun'un 41'inci maddesine göre idari işlem yapıldı, 2013 yılında ise 9 olayda 20 şüpheliye adli işlem yapıldı, 6 şahsa ise idari işlem yapıldı.
İstanbul Emniyeti’nden ‘hız kesmeden’ mücadele
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün yazısında ise konu üzerinde çalışmaların hız kesmeden devam ettiği, fotoğraf, yazı ve telefon numaraları yazılı olan müstehcen içerikli kartvizitleri basan, dağıtan kişiler hakkında 5237 sayılı TCK'nın 226'ncı maddesinde yer alan "Müstehcenlik" ile 227'nci maddesinde bulunan "Fuhuş" başlığı altındaki 2'nci maddede; "Bir kimseyi fuhuşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için aracılık eden veya yer temin eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Fuhuşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya tamamen geçimin sağlanması, fuhuşa teşvik sayılır" hükmü doğrultusunda kartvizitleri sokaklara atan şahıslar için fuhuşa aracılık etmekten adli işlem yapıldığı, 5326 sayılı Kanunun "Çevreyi Kirletme" başlıklı yaptırımının uygulandığı, fuhuş amaçlı dağıtılan kartvizitlerde yer alan telefon numaralarını kullanan şahıslarla Cumhuriyet savcısının bilgisi dahilinde irtibat kurularak, fuhuşun delillendirilmesi halinde 5237 sayılı TCK'nın 227'inci maddesince adli işlem tesis edildiği, konu hakkında ayrıca dilekçe sahibine bilgi verildiği belirtilmiş olup, idarece beyan olunan açıklamalar dışında dilekçilerin benzer konuları yargıya taşımalarında fayda görülmekte olup, bu aşamada 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun ile TBMM içtüzüğünün 116’ncı maddesi uyarınca dilekçe hakkında Komisyonumuzca başka bir işlem yapılamayacağına karar verildi.