10 Ekim Ankara Katliamı'nın birinci yılında Karşıyaka Mezarlığı eşlerini, çocuklarını, mücadele arkadaşlarını ve dostlarını kaybedenlerle doldu.
Sendikaların ve siyasi partilerin de katıldığı anmada yakınlarının mezarı başında konuşanlar barış için mücadele sözü verdi. Katliamda yaşamını yitiren Emek Partisi GYK üyesi Korkmaz Tedik'in annesi Zöhre Tedik, mitinge gitmeyeceğini söylediğinde oğlunun “Anne sensiz barış olmaz” dediğini belirtti.
Mezarı Ankara'da bulunan Korkmaz Tedik, Ali Kitapçı, Uygur Coşgun, Sevgi Öztekin, İdil Güney'nin ailesi ve yakınlarının yanı sıra emek ve meslek örgütleri, siyasi parti ve örgütleri de anmaya katıldı. Ayrıca katliamda yaşamını yitiren Dilan Sarıkaya, Dicle Deli, Mesut Mak, Canberk Bakış, barış annesi Meryem Bulut ve Güney Doğan'ın aileleri de mezarlıktaydı. Karşıyaka Mezarlığı T 19 Meydanı'nda yapılan konuşmaların öncesinde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve mezarlar ziyaret edildi. Anmada sık sık “Barış yoksa gelecek de yok”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı.
“Onların hayali de barıştı”
Korkmaz Tedik'in annesi Zöhre Tedik oğluyla son konuşmalarını anlattı:
“Geçen sene binlerce insan barış talebiyle insanlar ölmesin, asker, polis ölmesin, annelerin yüreği yanmasın diye miting düzenledi. Korkmaz'a 'Ben mitinge gitmeyeceğim' dedim. O 'Anne sensiz barış olmaz bütün insanlar bu mitinge gelecek' deyince 'Tamam' dedim 'Geleceğim.' Babalarımızı oğullarımızı kardeşlerimizi kaybettik o gün. Egemen güçler kana doymuyor. Yeniden alanlara çıkmak birleşik gücünü göstermek için alanlara çıkmalı insanlar. Gücümüz var! Askerin, polisin, dağdaki gerillanın anası, 101 insanın anası; gelin Meclis'e gidip hesap soralım.”
Ümit Seylan'ın amcası ve 10 Ekim Der yöneticisi İhsan Seylan, “Hani sosyalizm insanlığın gördüğü rüyadır. Alandakilerin en güzel hayali de barıştı. Barış için düştüler. Barış bayrağı tekrar kalkacak. Barış geleceğine inanmak istiyoruz. Barış harcını 101 insanımız attı. 101 canımız asla unutulmayacak” dedi.
Emel Kitapçı: Onlar yalnızlar, biz ise ne çoğuz
10 Ekim'de yaşamını yitiren BTS üyesi Ali Kitapçı'nın mezarı başında konuşan eşi Emel Kitapçı da “Anarşizme gönül vermiş mücadele adamı. Bir yıl geçti hâlâ o günü ilk günkü gibi yaşıyoruz. Bu katillerin, alçakların yarattığı bu karanlık sayfa kapanacak. Barış, kardeşlik ve özgürlük türküleri söylemeye devam edeceğiz Her zamandan daha fazla kol kola durmaya devam edeceğiz. Bir büyüyoruz onlarsa eksiliyorlar. Her gün nicelerini öldürdüler sizden sonra korkuya teslim olup sinen de oldu ama biz buradayız. Onlar yalnızlar, biz ise ne çoğuz” diye konuştu.
Uygar Coşgun'un dedesi Burhan Durdu ise “Bu felaket ve bu olay unutulacak bir olay değildir. Ta ki suçlular bulunup adalet yerini bulana kadar devam edecektir. Ankara katliamında şehit edilen 101 kişinin evlerine ateş düştü o günden bugüne kadar ailelere ateş düşmeye devam ediyor. Ülkemde darbe girişiminde ve diğer olaylardan dolayı kimse kendini güvende hissetmesin. Bir gün onların yuvalarına da ateş düşebilir. Hepimiz adalet istiyoruz” dedi.
Sevgi Öztekin'in mezarı başında konuşan arkadaşı Nebahat Atilla ise barış güvercinlerinin, barış meydanında katledildiğini ve bu acıları sırtlamaktan yorulmadıklarını söyledi. Bundan sonra daha güçlü bir şekilde “Savaşa hayır” dediklerini dile getirdi.
7 Kasım’da Ankara Adliyesi’ne
10 Ekim Der Başkanı Mehtap Sakine Coşgun da 10 Ekim katliamı davasının ilk duruşmasının 7 Kasım'da görüleceğini söyledi. Adaletin bir yıldır yerine gelmediğini belirten Coşgun, ailelerin Ankara Adliyesi'nde de yalnız bırakılmaması gerektiğini dile getirdi. Hayatını kaybedenlerin yakınları ve bedel ödeyen bütün kurumların yaptığı desteği sürdürmesini beklediklerini vurgulayan Coşgun, “Daha yeni başlıyoruz. Türk yargısı bize ne veriyor göreceğiz. 7 Kasım Pazartesi günü saat 09.00'da orada olacağız” dedi.
DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün “Bizi barıştan vazgeçireceğini sananlara inat öfkelerimizde özlemlerimizde birleşeceğiz” dedi. Hiçbir sorumlunun hesap vermemesine karşı her türlü mücadeleyi vereceklerini vurgulayan Görgün, savaşta yalnızca işçilerin, emekçilerin, yoksul çocukların öldüğünü söyledi. İnsanların savaş tüccarları için harcandığını belirten Görgün, barış olmadığı zaman işçi sınıfının bölündüğünü ifade etti.
Mücadele sözü verildi
BTS Genel Başkanı Uğur Yaman da “Bu ülkeye özgürlük getirmek için yine birlikteyiz. Ali abi burada. Bizi duyuyor. Keşke ona, Uygar'a herkesin özgür eşit yaşadığını söyleyebilseydik. İdil arkadaşımıza kadınların özgürce kahkaha atabildiğini söyleyebilseydik. Ama bu güçsüzlüğümüzden değil. Ali abi hep derdi: 'Bu uzun bir yol' diye. Bu mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğimize onlara da söz veriyoruz” diye konuştu.
İktidar hesap sorulmasından korkuyor
Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan ise 10 Ekim'de hayatını yitiren Emek Partisi GYK üyesi Korkmaz Tedik'in mezar başında konuştu. Geçen yıl on binlerce insanın emek, barış işin yola düştüğünü belirten Gürkan. onların hayatlarına mal olan taleplerinin bugün de güncel olduğunu söyledi. O gün o bombayı patlatmayı engellemeyenlerin anma etkinliklerini yasaklamaya çalıştığını kaydeden Gürkan, “Onlar hesap sorulmasından korkuyor. Hükümetin Ortadoğu politikaları için ittifak kurduğu güçlerle 10 Ekim'de de ittifak kurduğunu gösteren belgeler var. Geçen bir yıla baktığımızda çatışma da bombalar da sona ermiş değil. Kadınların, çocukların Cizre'de Silopi'de katledilmelerine tanıklık ettik. İşçi direnişlerinin engellenmesine tanıklık ettik” dedi. Sömürü, soygun düzenlerini devam ettireceklerini sananların darbe girişimindeki iktidar kavgalarında ne kadar çürüdüklerini gösterdiklerini belirten Gürkan, ezilen halkların barış için verdiği mücadeleyi kapitalist barbarlığa karşı demokrasi için de verdiğini söyledi.