103 kişinin yaşamını yitirdiği Ankara'daki 10 Ekim katliamıyla ilgili hakkında soruşturma açılan Ankara Emniyeti İstihbarat Müdürü C.U. müfettişlere verdiği ifadesinde, "Terör örgütleri ile ilgili olarak Sayın İl Emniyet Müdürüm ve Sayın Valimiz ile bir araya geldiğimiz her toplantıda Ankara’ya yönelik saldırı ihtimalleri, potansiyelleri ve başkent olması sebebiyle ilgili yüksek terör saldırı riskini patlamanın olduğu güne kadar defaten aktardım" dedi.
Milliyet'ten Tolga Şardan'ın haberine göre, istihbarat müdürünün açıklamaları şöyle devam etti:
"Bu bilgilendirmeler haftalık düzenlenen il güvenlik toplantısında olduğu gibi zaman zaman da ayrı olarak konunun ilgili istihbarat şube büro amiri ile birlikte Sayın Valimizin makamında yapılmıştır. Ayrıca Diyarbakır ve Suruç patlamaları sonrası 22 Temmuz 2015 tarihindeki bilgilendirme brifingleri ile gerek İl Emniyet Müdürümüz gerekse Sayın Valimiz bizatihi makamlarında ilgili büro amiri ile birlikte detaylı bilgilendirilmiştir. Haftalık İl Güvenlik ve Asayiş Koordinasyon Merkezi toplantılarının ilki olan 18/08/2015 toplantı öncesinde de Sayın Valimize makamında tüm terör örgütleri ile birlikte DEAŞ’in de yapısı, geçmiş eylemleri, eylem taktikleri ve başkentimiz Ankara’ya yönelik yapabilecek potansiyel eylemlerle ilgili makamında bilgi arz edilmiştir.
Gerek Diyarbakır - Suruç patlamalarının hemen sonunda, gerekse il asayiş toplantısının hemen önünde yaptığım bilgilendirmeler sonrası Ankara’ya yönelik yüksek eylem riskinin farkındalığı Sayın Valimizde oluşturulmuştur. Sayın Valimiz ilimize yönelik muhtemel eylem ve risklerden haberdardır. Ankara’da meydana gelebilecek yüksek riskli terör eylemleri her zaman güncelliğini korumaktadır. Bu nedenle 10/10/2015 tarihindeki patlama sonrasında artarak devam eden saldırı ihtimaline rağmen Ankara’da hiçbir toplumsal etkinlik, miting ve gösteri iptal edilmemiştir.”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın saldırıyla ilgili verdiği takipsizlik kararı, olayı ve beraberindeki tartışmaları yeniden kamuoyunun önüne taşıdı. Olayın hemen ardından harekete geçen İçişleri Bakanlığı, IŞİD’lii iki canlı bomba eylemcisinin gerçekleştirdiği intihar saldırısında “ihmal olup olmadığını” araştırdı. 11 Ekim 2015 günü görev onayını alan İçişleri Bakanlığı müfettişleri, yaklaşık 4.5 ay boyunca emniyet kayıtlarını didik didik ederek ihmal iddialarını inceledi.
Müfettişlerin, 25 Şubat 2016 günü teslim ettikleri rapora göre ihmali görülen emniyet personeli hakkında Ankara Valiliği’nden soruşturma izni istendi. Bu talebin onaylanması halinde adı geçen emniyet yetkilileri hakkında adli yargılamanın önü açılacaktı. Ancak, valilik raporun tesliminden sadece 4 gün sonra soruşturma izni talebini uygun bulmayıp reddetti.