Birsen’in ailesi bu sosyal konutlara 7 aile ve 28 kişi olarak gelmiş, kapı komşusu Merve Özden’in ise burada üç çocuğu ve eşinden başka kimsesi yok:

“Ablam Isparta’da kız yurdunda, annem Tekirdağ’da, kayınvalidem Nevşehir’de, görümcem Sakarya’da… Hepimiz bir yere dağıldık. Ben bu yalnızlık duygusunu içimden hiç atamadım.”

Depremzedelerin memlekete dönmekle ilgili temel endişesi ise, ağır hasarlı olduğu tespit edilip mühürlenen evlerinin sonradan “hafif” ya da “orta hasarlı” olarak değiştirilmesi.

“Hafif hasarlı evlere bile güvenemiyoruz çünkü ağır hasarlı evler, bir anda hafif hasarlı eve çevrildi” diyor Bahar Algül.

Büyükanne Aysel ise, “O evin gıcırtısı daha kulaklarımdan gitmedi. Psikiyatriye gidip ilaç almam lazım ki o eve dönebileyim” diyor.

Ankara'daki depremzedeler, gitmek ve kalmak arasında günlerini geçiriyor.