Dünya
Deutsche Welle

Angela Merkel'in rakibi kim?

Almanya'da bu yıl yapılacak genel seçimlerde Başbakan Merkel'in karşısına Sosyal Demokrat politikacı Martin Schulz çıkacak. Peki Merkel'in rakibi ve Avrupa Parlamentosu'nun eski başkanı Schulz kim?

25 Ocak 2017 14:35

Eskiden sahaflık yapan Martin Schulz’un uzun bir partili geçmişi var. Schulz, 19 yaşında Sosyal Demokrat Parti'ye katıldı. On bir yıl boyunca Aachen yakınlarındaki yaklaşık 38 bin nüfuslu Würselen ilinin belediye başkanlığını yaptı. Schulz, Würselen'de doğup büyüdü, halen burada yaşıyor.

Martin Schulz 1994 yılından bu yana Sosyal Demokrat Parti Avrupa Parlamentosu milletvekili, 1999 yılından bu yana da Sosyal Demokrat Parti Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Schulz 2004-2012 yılları arasında partinin Avrupa Parlamentosu Grup Başkanlığını yaptı. 62 yaşındaki Alman politikacı 2014'te Avrupa Komisyonu başkanlığına aday oldu, Ocak 2012'den Ocak 2017'ye kadar Avrupa Parlamentosu Başkanlığı görevini yürüttü.

Polis memuru bir babanın beş çocuğunun en küçüğü olan Martin Schulz, ilk gençlik yıllarında oldukça zor bir dönemden geçti. Schulz’un notları lise bitirme sınavı Abitur'a girmesine yetmedi. 20'li yaşlarında bir yıl boyunca işsiz kaldı. Schulz hayatının bu pek de parlak olmayan döneminden yine de açık sözlülükle bahsediyor ve "Keratanın tekiydim, kolay bir öğrenci de sayılmazdım" diyor.

Eyaletin en genç belediye başkanı

Ancak Schulz buna rağmen bu dönemde SPD'de aktif olarak görev almaya başladı. 32 yaşında Würselen Belediye Başkanı seçildiğinde, Kuzey Ren Westfalya eyaletindeki en genç belediye başkanı oldu. 1984 yılında SPD Aachen Yönetim Kurulu üyesi olan Schulz, 20 yıldır bu kurulun başkanlığını yürütüyor. 1999 yılından bu yana, dile kolay tam 18 yıldır da Sosyal Demokrat Parti’nin Yönetim Kurulu üyesi.

Martin Schulz, şiddetli söz düellolarına olan merakı ve hitabet gücüyle tanınıyor. Dobra konuşmaları ile de yıllardır medya mensuplarının aradıkları politikacılar arasında yer alıyor. Schulz bu nedenle televizyonlardaki sohbet programlarının da sevilen konuklarından.

Schulz yılbaşında Süddeutsche Zeitung'a verdiği demeçte şu anda eşitlik ve demokrasiden kuşku duyulduğunu belirtmiş ve "Demokrasi umutsuzluğun tehdidi altında. Eğer insanlar topluma katlıda bulundukları, ancak buna karşılık toplumun onlar için hiçbir şey yapmadığı, onlara saygı duymadığı izlenimine kapılırlarsa, radikalleşirler. Eğer insanlar demokrasinin koruması altında olmadıklarını düşünürlerse, alternatif ararlar" şeklinde konuşmuştu.

Schulz sağ popülizmle ilgili olarak da açık ve cesur ifadelerde bulunmuştu. "Sıklıkla fazla coşkulu olduğum söylenir. Ancak aşırı sağcılara ince işçilikle oluşturulmuş argümanlarla ulaşamazsınız. Dinsizin hakkından imansız gelir".

"Sivri dilli" politikacı

Schulz Avrupa Birliği politikalarına da açık sözlülüğüyle damga vurdu. Schulz'un "sivri dilinden” Rusya kadar göz bebeği AB de nasibini aldı. Vladimiz Putin yönetimindeki Rusya için "Rusya'nın yaptığı kesinlikle kabul edilebilir bir şey değil. Rusya'nın agresif eylemlerinin ardında bizim karşılıklı saygı ve açıklığa dayanan Avrupa felsefemizle hiçbir ilgisi olmayan toplumsal bir konsept, bir dünya görüşü yatıyor" diyen Schulz AB için ise "AB talihsiz bir süreçten geçiyor. Seçimleri ve referandumları aşırı güçler kazanıyor. Avrupa projesinin çekirdeğini sorgulamaya başlarsak, gelecek kuşağın geleceğiyle oynamış oluruz" eleştirisini yapmıştı.

Ancak Schulz’u asıl “meşur eden” 2014 şubatında İsrail parlamentosu Knesset'te Almanca yaptığı konuşma oldu. Schulz konuşmasında İsrail'in yerleşim politikalarını açık bir dille eleştirdi. Birçok milletvekili Schulz'u protesto ederek salonu terk etti.

Son yapılan anketlere göre Alman vatandaşları Martin Schulz'u en az Angela Merkel kadar çok seviyor. Schulz SPD lideri Sigmar Gabriel'e kıyasla halk arasında çok daha popüler. Schulz 2014'te Avrupa Komisyonu başkanlığına seçilemese de yüzde 27,3 oyla, ondan altı ay önce Peer Steinbrück'ün aldığı yüzde 25,7'den daha iyi bir performans sergiledi.

©Deutsche Welle Türkçe

Jens Thurau

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle