Gündem

Anayasa Profesörü Kaboğlu: Milletvekili olmam nedeniyle yargılanmam Anayasa'ya aykırı

'Bu Suça Ortak Olmayacağız’  bildirisine imza atan CHP Milletvekili Kaboğlu'nun 7 yıl 6 aya kadar hapsi isteniyor

27 Şubat 2019 11:27

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğretim görevlisiyken ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’  bildirisine imza attığı için ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla 7 yıl 6 aya kadar hapsi istenen CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu,  İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği yetkisizlik kararının ardından  bugün Ankara 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde  hakim karşısına çıktı. Kaboğlu, savunmasında milletvekili olması nedeniyle davanın Anayasa'ya aykırı olduğunu söyledi.

Barış bildirisi nedeniyle KHK ile Marmara Üniversitesi’nden ihraç edilen Kaboğlu hakkında, İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 1 yıl 6 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapis talebiyle dava açılmıştı. Kaboğlu’nun 24 Haziran’da milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığı kazanması üzerine mahkeme yetkisizlik gerekçesiyle dosyayı Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti.

Gazete Duvar'da yer alan habere göre, davanın Ankara 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmesi üzerine Anayasa profesörü Kaboğlu, bugün hakim karşısına çıktı. Kaboğlu savunmasında davanın Anayasa aykırı olduğunu vurgulayarak, “Milletvekili olarak hukuka olan inancımı dile getirmek için burada bulunuyorum” dedi. İstanbul’daki mahkemenin yetkisizlik kararını da değerlendiren Kaboğlu, ‘durdurma’ kararı gerekirken ‘devam’ kararı verildiğine dikkat çekerek, “Gelmediğim taktirde zorla getirileceğim bana tebliğ edildi” diye ekledi.

Binali Yıldırım hatırlatması

Kaboğlu, İstanbul’da iki yıl önce başlayan savcılık soruşturmasından bugüne kadar davanın siyasi olduğunu ifade ederek, yargılamayla ilgili gazetecilerin “Kaboğlu neden yargılanıyor?” sorusuna dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın “Kurunun yanında yaşta yanıyor” dediğini hatırlattı. 

Dosya neden istenmedi? 

Kaboğlu, İstanbul’daki mahkemenin yargılama konusu olan dosyasını Marmara Üniversitesi’nden istemediğine de dikkat çekerek, “Yargılamanızın ana konusu olan dosyayı üniversiteden istemiyor, istenmesi talebini reddetti” diyerek, yargılamanın önceki aşamalarını anlattı.

Anayasa vurgusu

Yargılamaya ilişkin durdurma kararı verilmesi gerektiğinin altını çizen Kaboğlu, Anayasa'nın 83’üncü maddesindeki “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır, üyelik süresince zamanaşımı işlemez” ifadesini hatırlattı.

"Dava Anayasa aykırı"

Kaboğlu sözlerini şöyle bitirdi: “Hukuka inancımı hiç bir zaman yitirmedim. Davanın anayasaya aykırı olduğunu biliyorum ancak yargıya olan saygım gereği buradayım. Türkiye şu anda yargı bunalımı yaşamaktadır. Sizlerin burada vereceği ‘yetkisizlik’ kararı hukukun normalleşmesine katkı sağlayacaktır.”

Verilen aranın ardından savunmasına devam eden Kaboğlu, barış hakkının ve hukukun beka sorunu olduğunu belirterek, “Şiddet kullanmamak kaydıyla rahatsız edici de olsa farklı fikirlerin korunması gerekir. Çevre hakkından özgürlükler hükümlere kadar yazmış kişi olarak hiç bir zaman şiddet çağrısı olmadı. Böyle biri hakkında şablon iddianameme düzenlemek, Anayasamızın ‘kimse işkenceye tabi tutulamaz’ hükmünün ihlali. Sizden talebim bu davanın durdurulmasıdır. Lütfen hukuka olan inancımızı dikkate alalım” diye konuştu.

Yargılamanın durdurulması istendi

Kaboğlu ve avukatları yargılamayla ilgili olarak mahkemenin yetkili olmadığını ifade ederek ‘yetkisizlik verilmesini, milletvekilliği dokunulmazlığı nedeniyle yargılamasının durmasını ve 694 sayılı KHK’nın CMK’yı düzenleyin 161-9 Maddesi’nin Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi’ istedi. Savcı, ise ‘yetki durma kararı ve Anayasa’ya aykırılık taleplerinin’ reddini istedi.

  Mahkeme bir sonraki duruşmayı 18 Temmuz’ a erteledi.