Gündem

Anayasa Mahkemesi'nden Selahattin Demirtaş kararı

Anayasa Mahkemesi, cezaevinde bulanan Selahattin Demirtaş'ın "tedbiren tahliye" talebini reddetti

13 Haziran 2018 21:01

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunarak, "tedbiren tahliyesini" isteyen HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın tahliyeye yönelik tedbir talebinin reddedildiği öğrenildi.

Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan Demirtaş, tahliye isteminin Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince reddedilmesi üzerine avukatları aracılığıyla 29 Mayıs'ta Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapmış, başvurusunun öncelikle görüşülmesini isteyerek, tedbir talebinde bulunmuştu.

Demirtaş'ın "tedbiren tahliye talebini" aynı gün inceleyen Anayasa Mahkemesi ilgili komisyonunun, bu talebi reddettiği ve başvuruyu esas yönünden inceleme yapılmak üzere ilgili bölüme sevk ettiği belirtildi.

Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü uyarınca, tedbir talebi, başvurucunun yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlike bulunduğunun anlaşılması üzerine verilebiliyor.

Yüksek Mahkemenin de "başvurucunun ceza infaz kurumunda tutulmasının yaşamına, maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik bir tehlike oluşturduğuna dair derhal tedbir kararı verilmesini gerektirir bir durum bulunmadığı sonucuna vararak, bu aşamada başvurucunun tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiği" yönünde karar verdiği öğrenildi.

Seçme ve seçilme hakkının ağır ihlali olduğu iddiası

Bireysel başvuru dilekçesinde, Demirtaş'ın 4 Kasım 2016'dan bu yana tutuklu bulunduğu hatırlatılarak, bu tutukluluk durumunun, başvurucunun, seçme ve seçilme hakkının ağır ihlali olduğu, cumhurbaşkanı adayı olarak tutukluluğunun devamının, ihlalin ağırlığını daha da artırdığı öne sürülmüştü.

Anayasa Mahkemesinin, 2013'te CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay hakkında verdiği "hak ihlali" kararının anımsatıldığı dilekçede, Demirtaş'ın tutukluluk halinin, diğer beş adayın her türlü propaganda araçlarından yararlanarak seçim çalışması yürüttüğü dikkate alındığında, bu şartlarda yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin meşruiyetine gölge düşüreceği savunulmuş ve Demirtaş'ın tahliye edilmesi istenmişti.