Gündem

'Anayasa Mahkemesi, Türk yargısının namusunu kurtardı'

Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Balyoz Davası'na ilişkin tahliye kararlarını bu sözlerle değerlendirdi

22 Haziran 2014 00:47

Ergenekon davası kapsamında 6 Ocak 2012 tarihinde tutuklanan, İstanbul 20'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin oybirliğiyle verdiği kararla tahliye olan Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, iki haftadır tatilini geçirdiği Bodrum'daki yazlığından çıkarak, 'Suçlamalara Karşı Gerçekler' kitabının imza gününe katıldı.

Doğan Haber Ajansı'nın haberine göre, Kitabevi gelişinde İlker Başbuğ, 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganları ile karşılandı. Neşeli olduğu görülen İlker Başbuğ, etkinlikten önce basın mensuplarına açıklamalar yaptı.

Cezaevinden 7 Mart'ta çıktığını belirten Başbuğ, "Son silah arkadaşım cezaevinden çıkıncaya kadar mücadeleye devam edeceğim dedim. Bugün 21 Haziran 2014, mutluyum. Tabii bu mutluluğumun nedeni değerli arkadaşım Hurşit Tolon, iki gün önce Balyoz davasından tutuklu bulunan 236 silah arkadaşım. En son da Hanefi Avcı'nın tahliyesi" dedi.

Tahliyelerin bütün Türkiye'ye sevinç ve mutluluk getirdiğini kaydeden İlker Başbuğ, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Bu açıdan gerçekten mutluyuz. Ama unutmayalım ki şu anda halen kamuoyunda 'casusluk davası' olarak bilinen davalarda İzmir ve İstanbul olmak üzere, özellikle İzmir davasında 13 silah arkadaşım halen tutuklu ki bunlar gençler. Üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı rütbesinde olan genç subaylar. Ümit ediyorum ve bekliyorum ki en kısa zamanda bu arkadaşlarımız da hürriyetlerine kavuşacaklar. Mart 2014'te yaptığım konuşmada ayrıca şunu söylemiştim. O gün için yargı alanında ayakta kalan tek kurum Anayasa Mahkemesi dedim. Anayasa Mahkemesi belki kararlarında geç kaldı diyebilirler ama buna rağmen, Anayasa Mahkemesi gerçekten bu dönemde tarihi bir görevi icra etti. Bunun altını çizmek gerekir. Bu bir borçtur. Daha açık ve net söylemem gerekir ise Anayasa Mahkemesi Türk yargısının namusunu kurtardı."


'Adalet istiyoruz'

 

Anayasa Mahkemesi'nin son kararının Yargıtay'a bir ders niteliğinde olduğunu söyleyen İlker Başbuğ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Verdiği karar bir noktada Ergenekon davası için de geçerlidir. Bakın Balyoz davasında Yargıtay'ın 9. Ceza Dairesi 17 duruşma yaptı. Ama kamuoyunun dikkatine bir noktayı sunuyorum 17 duruşmada avukatlara tek bir soru dahi sormadı. Şimdi soruyorum acaba Yargıtay'ın özellikle 9. Ceza Dairesi'nin başkanlığı ve üyeleri bugün ne düşünüyorlar. Ben bunu çok merak ediyorum. Bunu ifade etmek isterim, Yine 7 Mart'ta şunu söylemiştim. Benim ve silah arkadaşlarımın, hepimizin elleri de temiz, yürekleri de temiz. O gün şunu söyledim, bugün de aynı şeyi söylüyorum. Bizler adalet istiyoruz. Adalet deyince neyi istiyoruz bu kumpası kuranların bulunup yargı önüne çıkartılıp gerekli cezaların verilmesini istiyoruz."


'Kumpas kuranlar ortada'
 

Kendilerine kumpas kuranların ortada olduğunu söyleyen İlker Başbuğ, "İşte başlayın Zekeriya Öz'lerden, başlayın Ali Yılmazer'lerden. Bu görev her şeyden evvel iktidara, hükümete ve TBMM'ye düşen bir görev olarak görüyorum. Bugün mutluyum. Niye mutluyum; Genelkurmay Başkanı iken yaşanan olaylara ilişkin o günlerde söylediğim bütün hususlar, bugün gerçek çıktı. Bu açıdan gerçekten mutluyum. Hatırlayın dedim ki; 'Allah Allah diye ordusuna taarruz ettiren bir silahlı kuvvetler, Allah'ın evi camiyi bombalayamaz' dedim. Ne oldu bugün. Bu iftira ve iddianın yalan olduğu ortaya çıktı" dedi.

İlker Başbuğ, şöyle devam etti: 
"Genç Teğmenler kalkıp kendi komutanlarına suikast içine girmezler dedim. Ne çıktı. İddianamede bile bu suçlamalar bu teğmenlere yöneltilmedi ve bugün hepsi serbestler. Ama bunların hepsi eziyet çekti. Ne dedim 'Poyrazköy'de boş lav silahlarını asker gömmez' dedim. 'Bunu birisi gömdü' dedim. Hanefi Avcı dün ne dedi dikkat ettiniz mi? Tecrübeli bir polis şefidir. Avcı dedi ki 'Bunları bulanlar bunları gömenlerdir' dedi. Bundan daha açık bir ifade olur mu işte buyurun. 'Komploları arayacağız bulacağız' diyenlere bundan daha iyi ipucu olur mu? Daha iyi ifade olur mu? 'Bu silahları bu mühimmatı gömenler bunları aynı zamanda bulanlardır' dedi. Kim gömdü, kim buldu? Biliyoruz polis buldu."


Ekmelettin İhsanoğlu yorumu

 

CHP ve MHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekmelettin İhsanoğlu ile ilgili soruya Başbuğ, "CHP ile MHP tarafından ortak aday olarak gösterilen Ekmeleddin İhsanoğlu'nu tabi isim olarak tanıyorum. Son bulunmuş olduğu görev nedeniyle tanıyorum" dedi.

Bugün bulunulan nokta itibariyle İhsanoğlu'nun düşünce yapısını, Türkiye'nin iç ve dış sorunlarına yönelik neler düşündüğünü, eğer Cumhurbaşkanı olarak seçilirse gerçekten nasıl bir Cumhurbaşkanı olarak davranacağına yönelik bilgisinin olmadığını kaydeden Başbuğ, "Bu nedenle İhsanoğlu ile ilgili ne aleyhte ne lehte yorum yapmak istemem. Gerçekten düşünce yapısını bilemiyorum. Değer ölçülerini bilemiyorum. Özellikle önümüzdeki süreçte Türkiye ciddi iç ve dış sorunlarla yüz yüze. Bu süreçte Cumhurbaşkanlığı makamı önemli bir rol oynayacak buna dikkat etmemiz lazım. Türkiye kritik bir süreçten geçiyor. Normal bir cumhurbaşkanlığı süreci değil. Ciddi iç sorunlarınız var, ciddi dış sorunlarınız var. Cumhurbaşkanı bu sorunlara yönelik olarak elbette önemli rol oynayacak" dedi.

 

İlgili Haberler