Gündem

Anayasa Mahkemesi, Gezi’de bir gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya'ya "eziyet" edildiğine, sorumlu polislerin yeniden yargılanmasına karar verdi

29 Nisan 2021 09:46

Anayasa Mahkemesi, polisin ateşlediği biber gazı kapsülünün isabet etmesiyle bir gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya'ya "eziyet" edildiğine oy birliğiyle karar verdi. Yüksek Mahkeme, sekiz yıldır yargı önüne çıkarılmayan sorumlu polislerin yeniden soruşturulmasına karar verdi.

Erdal Sarıkaya, 11 Haziran 2013 günü Taksim Meydanı’nda göz yaşartıcı gaz veya plastik mermi kullanılması nedeniyle bir gözünü kaybetti. Sarıkaya’nın şikâyeti benzer beş yüz soruşturmayla birleştirildi. Dosya Gezi olaylarıyla ilgili yürütülen ana soruşturmalardan biri haline geldi. Görüntüleri inceleyen Bilirkişi o gün orada gaz tüfeği kullanma yetkisi olan 16 polisin ismi belirlendi. Ancak İstanbul Valiliği soruşturma izni vermedi. İtiraz üzerine Bölge İdare Mahkemesi, suçun soruşturulmasının izne tabi olmadığı değerlendirmesiyle izin verilmeme kararını kaldırdı. Ancak sorumluluğu bulunan polis aradan geçen 8 yıla rağmen tespit edilemedi.

Erdal Sarıkaya 9 Kasım 2017 günü Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Mahkeme 17 Mart 2021’de başvuruyu karara bağladı. Sözcü'de yer alan habere göre, hüküm şu şekilde oluştu:

"Eziyet yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna,

Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan eziyet yasağının maddi ve usul boyutu itibarıyla ihlal edildiğine,

Kararın bir örneğinin eziyet yasağı ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmak üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi."

Sekiz senedir sonuçlandırılmadı

Karar metninde, 2013 yılında meydana gelen olayın hali hazırda aydınlatılmadığı, soruşturmanın yaklaşık sekiz yılda tamamlanamadığı vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:

“Dolayısıyla Başsavcılıkça resen ve derhal hareket etme yükümlülüğüne aykırı hareket edilerek maddi gerçeğin araştırılması bakımından gereken özenin gösterilmediği, kaybolması muhtemel delillerin zaman kaybedilmeksizin toplanmadığı ve sorumluların tespit edilmediği, ayrıca makul süratle soruşturmanın tamamlanmadığı dikkate alındığında kötü muamele (eziyet) yasağı kapsamında etkili soruşturma yükümlülüğünün ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır."

Yüksek Mahkeme, Sarıkaya kararında Gezi Direnişi sırasında, geniş çevreler tarafından eleştirilen polis müdahaleleriyle ilgili de çarpıcı değerlendirmelere imza attı.

"Olay günü gaz silahı kullanan kolluk görevlilerinin bu konuda bir eğitim alıp almadığı, operasyonun planlama ve kontrolü kapsamında yürütülen işlemlerin ve alınan tedbirlerin neler olduğu hususları ile kolluk görevlilerini yetkilendiren ve kullanım yöntemini yeterli ve etkili bir şekilde düzenleyen mevzuatın bu silahların keyfi ve aşırı kullanımına engel olacak ve kişiyi istenmeyen kazalara karşı koruyacak güvenceleri içerip içermediği savcılık dosyasındaki eksikler nedeniyle bu aşamada incelenememiştir.

Kargaşa ortamlarında kolluk görevlilerinin kontrollü hareket etme ve müdahaleyi gerektiren duruma yol açan kişiler dışındakilerin mübadeleden mümkün olduğunca etkilenmemesi için gerekli tedbirleri alma yükümlülükleri bulunmaktadır. Somut olayda kolluğun yakalamaya veya etkisiz hale getirmeye çalışırken başvurucuyu yaraladığı yönünde bir bulguya rastlanmamıştır. Dolayısıyla kargaşa ortamına yol açtığı ileri sürülmeyen başvurucunun gözünden yaralanması olayında kolluğun gerekli tedbirleri almadığı ve kontrolsüz bir şekilde gaz fişeği atmak suretiyle başvurucunun yaralanmasına sebep olduğu değerlendirilmiştir.

Gaz silahının kullanımı konusunda kolluk görevlilerini yetkilendiren, kullanım yöntemini yeterli ve etkili bir şekilde düzenleyen mevzuatın bu silahların keyfi ve aşırı kullanımına engel olacak, kişiyi istenmeyen kazalara karşı koruyacak güvenceleri içermesi gerekmektedir."

 


TIKLAYIN - Gezi Davası, torba davaya dönüştü: Yargıtay, 6 yıl sonra Çarşı Grubu davasında verilen beraat kararlarını bozdu
TIKLAYIN | Gezi Parkı davasında birleştirme kararı; Can Dündar, Mehmet Ali Alabora'nın da aralarında bulunduğu 7 sanık ana davada yargılanacak