Gündem

Anayasa görüşmeleri gergin başladı

Anayasa teklifinin görüşüldüğü komisyon AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu başkanlığında toplandı.

08 Nisan 2010 03:00

T24 - AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu başkanlığında toplanan ve Anayasa teklifinin görüşüldüğü komisyonda toplantı gergin başladı. Komisyon Başkanı Burhan Kuzu ile Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç arasında tartışma çıktı.






AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu başkanlığındaki komisyon, AKP milletvekillerince verilen "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi"ni görüşmek üzere toplandı.


Teklifte, Anayasa'nın 10, 20, 23, 41, 51, 53, 54, 69, 74, 84, 94, 125, 128, 129, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 156, 157, 159. ve 166. maddelerinde değişiklik öngörülüyor.


Teklifte, Anayasa'nın Geçici 15. Maddesinin yürürlükten kaldırılması da yer alıyor. Hükümet adına Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in yer aldığı toplantıya siyasi partilerin grup başkanvekillerinin yanı sıra bazı ihtisas komisyonlarının başkanları ile Anayasa Komisyonu üyesi olmayan çok sayıda milletvekili de katıldı. Çok sayıda basın mensubu da komisyon çalışmalarını izliyor.



Kuzu'nun açıklaması



Kuzu, gündemdeki konunun, İstanbul Milletvekili, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu 265 AKP'linin imzasını taşıyan 2/656 sayılı teklifin görüşülmesi olduğunu söyledi. Anayasa konusunda kısa bir tarihçe bilgisi vermek istediğini belirten Kuzu, anayasaların çok önemli temel metinler olduğunu ifade etti.


Burhan Kuzu, bir kaç ülke hariç, dünyanın her ülkesinde Anayasa olduğunu dile getirerek, Anayasa'nın Türkiye'de 150-200 yıldır tartışılan bir konu olduğunu kaydetti.



'Geri kalmış ülkeler, her şeyi kurala bağlama metodunu benimsiyorlar'



Kuzu, "Gönlümüz isterdi ki bugün bu mesele bitmiş olsun ve biz bugün başka bir konuyu gündeme alalım. Ama maalesef siyasi olarak çalkantılı ülkelerde, bir noktaya kadar gelmesi, zaman içinde oluyor. Aynı sıkıntıları Avrupa ülkelerinin de yaşadığını biliyoruz. Anayasalar her şeyi tek başına çözecek metinler değil. 7 maddelik Amerikan Anayasası... İngiltere'nin yazılı olarak hiç bir anayasası yok. Avrupa ülkelerine de baktığımız zaman, daha çok kısa metin biçiminde. Maalesef gelişmekte olan ve geri kalmış ülkeler, her şeyi kurala bağlama metodunu benimsiyorlar. Öyle olunca da anayasaları çok kabarık oluyor ve değişik yorumlara sebep oluyor, değişen şartlara da maalesef ayak uyduramıyor. Bu elde değil" dedi.


Burhan Kuzu, "Ancak şöyle bir usul de yok; 'anayasalarımızı o zaman biz de kısa yapalım da biz de gelişelim.' Geliştiğimiz zaman kısa yazıyoruz. Yani arasında değişik bir ilişki var. İnşallah Türkiye oraya doğru da gidecektir. Tanzimat'tan bu tarafa doğru baktığımızda bildiğiniz gibi; 1876, 1921, 1924, 1961 ve 1982 anayasaları var. Bu metinler değişik tarihlerde değişiklikler geçirmiş. Osmanlı'da toplum, 1876 Anayasasının herhangi bir yerinde olmamıştır. Bir derleme de diyor ki 'O gün kıraathanelere soruldu; 'bir anayasa hazırlanmış ne diyorsunuz?' Aldığımız cevaplardan gördük ki tebaanın yüzde 80 küsuru, bu metnin bir avcılık nizamnamesi olduğunu zannediyor. 'Kurtlar, kuşlar ne zaman avlanır, hangi mevsimde gidilir...' Bu, bir anlamda toplumun dışında bir anayasa yapmanın, sıkıntılarını gösteriyor. Zaten uygulama imkanı da bulamadı" diye konuştu.



'2010 yılı Anayasa için geç bir tarih'



TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu, Cumhuriyet döneminin anayasalarına, o dönemin şartlarında bakmak gerektiğini söyleyerek, "Düşman gelmiş Eskişehir'e, 'ya istiklal ya ölüm parolası atılmış ülkede', Meclis anayasa hazırlıyor. Buna rağmen 1921 Anayasa'sı, milli egemenliği en iyi şekilde vurgulayan metin olarak karşımıza çıkıyor" dedi.


1924 Anayasası'nın en milli ve darbe üzerine hazırlanmayan bir Anayasa olduğunu belirten Kuzu, "Keşke 1961 Anayasasını hazırlayanlar, o metni olduğu gibi alıp içindeki eksiklikleri tamamlasalardı" dedi. Burhan Kuzu, 2010 yılının, bir anayasa için, bin yılı aşkın Türk siyasi tarihinde geç bir tarih olduğunu kaydederek, "Bizden yıllar sonra kurulmuş ABD anayasası için, 1787 diyorsunuz. Halbuki biz varken, ABD diye bir toplum söz konusu değildi" diye konuştu.


1961 Anayasası'nın, Demokrat Parti'liler bir kenara bırakılarak hazırlandığı için, 1982 Anayasasından çok daha iyi metin olmasına rağmen, yüzde 60 oyla kabul edildiğini ifade eden Kuzu, "Daha sonra, 'bu Anayasa Türk toplumunun ihtiyacını karşılamadı', 'bol geldi' denildi, 'lüks' dendi.' 1982 Anayasası hazırlandığı zaman da ülkemizde 5 bin gencin öldüğü bir tablo vardı üniversitelerde. Böylesine olağanüstü bir dönemde hazırlanınca da ister istemez bu metinlere de yansıyor. 1982 Anayasası yüzde 92 oyla kabul edilmiş olmasına rağmen, 1961 Anayasası'ndan çok daha düzgün metinmiş gibi gözüküyor. O günün yetkilileri, bu anayasayı referanduma sunarken, 'evet deyin, Türkiye'de terörün kökü kazınacak, kefili benim' dediler. Bu millet de bu yüzden evet oyu verdi" diye konuştu.


Kuzu, bu Anayasa değişikliğinin 17. değişiklik olacağını ve bugüne kadar 90'a yakın maddenin değiştiğini söyledi. Kuzu, "Önümüze gelen metin, en azından, devam etmeye çalıştığımız o parçalı şekildeki anayasa değişikliği yöntemini devam ettirme usulünü sürdürüyoruz. Bu metod, Anayasayı biraz daha yamalı bohçaya çeviriyor. Zaten dili çok kötü olan Anayasa'yı, çok daha sıkıntıya sokabiliyor ama birtakım ilerlemelere de sebep oluyor" dedi.



Atilla Kart: İade etme yetkisi yok



Usul konusunda söz alan Komisyon Üyesi ve CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, görüşme sürecinin anlayışlı ve hoşgörülü bir ortamda götürülmesinin önemine işaret etti.


Kart, "Hiçbir istismara tenezzül edilmemesi gereğini belirtiyorum" dedi.


"Sürecin başından itibaren İçtüzük ihlalleri olduğunu" öne süren Kart, Komisyonun bu konuda karar vermesi gerektiğini söyledi.


İlk teklifin eksilen imzalar nedeniyle geçersiz sayılıp sayılmayacağına Komisyonun karar verebileceğini savunan Kart, "Komisyon Başbakanın münferiden değerlendirme yapacağı bir konu olmaktan çıkmıştır. Artık komisyonun iradesi devreye girmiştir. Komisyon gündemine hakimdir. Komisyon yerine Komisyon Başkanı karar veremez" dedi.


Teklifin geri çekilmesinin ancak bütün imzaların geri çekilmesiyle mümkün olduğunu savunan Kart, Komisyonun bu konuda değerlendirme yaparak, iradesini ortaya koyması gerektiğini kaydetti.


Kart, mevcut durumda birinci teklifin halen geçerli olduğunu, bunun ikinci teklifin görüşülmesi açısından bir ön mesele olduğunu belirterek, bu konuda karar vermek gerektiğini söyledi.


Atilla Kart, ikinci teklifin yeni bir teklif olduğunu ve halen geçerli olduğunu öne sürdüğü birinci teklif ile birleştirilip birleştirilmeyeceği konusunun tartışılmasını istedi.


Kart, iki teklif arasında ilgi bulunduğunu dolayısıyla birleştirme şartlarının mevcut olduğunu kaydetti.


Birinci teklifin iade edildiğine ilişkin, Komisyon Başkanı kararı ile ilgili TBMM Genel Kuruluna bilgi verildiğini anımsatan Kart, "Bize göre Genel Kurulun bilgisine sunmuş olmakla birinci teklifin gündemde olduğunu siz de komisyon başkanı olarak kabul etmiş durumdasınız. İki teklif yönünden birleştirme şartlarının doğduğunu düşünüyoruz. Anayasa Komisyonunun bu süreci değerlendirerek, takdirini ve yetkisini kullanmasını istiyoruz" dedi.



Bugüne kadar bu konuda neler tartışıldı?



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu taşın altına elimizi koymadık, bedenimizi koyduk" dedi.


CHP lideri Deniz Baykal, "Sen kimsin sen... Peygamberlere bile Allah fren yapmış" diye konuştu. MHP lideri Devlet Bahçeli ise, "Cumhuriyet tarihinde eşi görülmemiş rezalettir" ifadelerini kullandı.


Günlerdir tartışıyorlar. Tartışmanın nedeni Anayasa paketi. O paket artık Anayasa Komisyonu'nda.  Ve tartışma artık komisyonun çatısı altında sürecek. Sürecek çünkü hem AKP Meclis'ten geçirmekte kararlı, hem de muhalefet eleştirilerinin ve iddialarının arkasında.


CHP, "Önce paketin imzalarının üç kere değiştirildiğini iddia etti, sonra teklif yok hükmündedir" dedi.


AKP paketi, yeniledi, Meclis'e de yeniden sundu. Sundu ama CHP yeni bir iddiayı gündeme taşıdı.  İlk teklifin hala geçerli olduğu iddiası. Bu nedenle de CHP ilk teklifin ikinci teklifle birlikte Anayasa Komisyonu'nda görüşülmesi gerektiğini savunuyor.


AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç ise, "Uydurulmuş senaryolardır" dedi.


Bugüne kadar gelen tartışmalar bunlar. Bugün de sürmesi beklenen tartışmalar. Ama sadece bununla da kalması beklenmiyor. Bir de paketin içeriği var...


CHP ve MHP hemen her seferinde "Paketi dayatıyorlar, amaçları yargıyı kuşatmak " dedi.


MHP kapılarını tamamen kapattı. CHP ise şart koydu, "Cumhurbaşkanı yargıyla ilgili üç maddeyi referanduma sunacağını açıklasın diğer maddelerde uzlaşma ararız " diyerek.


Ama  AKP de buna karşı. Ve bir de refarandum sınırı nedeniyle gözlerin çevrildiği BDP var. Onlar ise, "Pazarlık yok " deselerde, ne yapacaklarını açıklamadı.